Avcı'nın kitabı darda kalmış derinleri kurtarmaya yetecek mi?

Herkesin malumudur; memlekette 3-4 yıldır derinler, karanlık odaklar ve onların moderatörlünü yapan Kripto yapılar zordalar. Her geçen gün bunların karanlık yüzleri, ülkeye ve insanımıza ihanetleri ortaya çıkıyor. Yüz yıldır türlü masallarla, hikayelerle uyutulan Müslüman Anadolu insanı uyanıyor. İnsanımız uyandıkça bunların uykuları kaçıyor, panikliyor, telaşlanıyorlar. Şu sıralar çaresizlik içinde sıkışıp kaldıkları mengeneden kurtulmanın yollarını arıyorlar.

Epeyce bunalmış daralmış olmalılar ki, bir polis müdürüne "sipariş" bir kitap yazdırarak, yapageldikleri karanlık eylemleri başkalarına atfederek; eleştirileri üzerlerinden uzaklaştırmaya çalışıyorlar.

Kripto ecnebilerin kontrolündeki derinler, darbeci militer yapılar, onların yargıdaki uzantıları ve medyadaki borazanları üstüste açığa çıkan ihanetleri karşısında çok zor durumda  kaldılar. Yüz yıllık hakimiyetlerinin ve örtülü sömürülerinin sonuna geldiklerini sanırım kendileri de anladılar. Usulsüzlüklerinin, ihanetlerinin ve karanlık eylemlerinin çarşaf çarşaf ortalığa döküldüğü böyle bir zaman diliminde kamuoyunun nazarını başka bir noktaya çekmek istiyorlar. Sorgulamadan-irdelemeden kurtulmak, hedef saptırarak biraz nefes alabilmek için, iyi planladığı kanaatini veren bir oyun oynuyorlar.

Bu oyun için kamuoyunun bir dönem güvendiği, zamanında  yararlı işler yapmış bir polis şefi seçilmiş. Bildiğimiz kadarıyla kökünde-kökeninde bir problem olmayan bu adam, muhtemelen kripto derinlerce bir tarafından (uçkurundan, kesesinden veya makam hırsından?) yakalandı ki, böyle bir kitaba imza atmaya ikna(!) edildi.

Heron ihanetlerinin açık edildiği, yargıdaki A  takımı kadrolaşmanın dara girdiği, referandumun saltanatlarını zorladığı böylesine kritik bir zamanda, sanırım birleri içinde bulundukları kuşatmayı yarmak istediler. Kuşatmaları yarmanın en kolay yolu kamuoyunun dikkatini başka bir noktaya çekmektir. Örneğin, başka yerde ilgi çekici bir olay çıkarırsınız, bir hikaye ortaya atarsınız, bir vaka sürersiniz piyasaya ve sizi sorgulayan, üzerinize odaklanmış gözler başka tarafa çevrilir. Siz de, içinde bulunduğunuz zor durumdan kurtulursunuz!...

Hanefi Avcı'nın kitabıyla birileri kendilerini kurtaracak suni bir yangın başlatmaya çalışıyor. Kamuoyu "şurada yangın var!" diye o tarafa baktırılacak ve yüz yıllık numaraları deşifre olan, ihanetleri ifşa edilen bu kesim bir gözboyacılıkla, hokkabazlıkla gündem değiştirecekler!

Yazarımız Yuzuf Gezgin'in derin, deşifre eden yazıları bunları ciddi germiş ve rahatsız etmiş olmalı ki, Avcı'nın kitabında Gezgin'in "Derin Yapı ve Türkiye" kitabından da bahsedilmiş.

Hanefi Avcı'nın kendi yazmadığı anlaşılan bu kitabı, hangi saikle imzaladığını bilemeyiz. Ama fena halde sıkışmış birileri gündem değiştirmek, "cambaza bak, cambaza!" diyerek kamuoyundan, yargıdan ve güvenlik güçlerinden kaçmak istiyorlar!..

Hangi yangını çıkarırlarsa çıkarsınlar, hangi cambazlığı yaparlarsa yapsınlar; bu ülkede Ergenekon adı altında yapılanmış, milleti sönüren, devleti kemiren derin örgütlerin bir yere saklanmaları ve kurtulmaları mümkün değil!

Millet bunları bulup sorgulayacak. İhanetlerinin, işgallerinin, cinayetlerinin hesabını soracak!

Hanefi Avcı da bunlara malzeme olduğuyla kalacak!

HANEFİ AVCI İLK SEÇİMDE MİLLETVEKİLİ

Yazdığı kitapla mensubu olduğu Emniyet Teşkilatını büyük zan altınd bırakan Hanefi Avcı'ya, geçen seçimlerde hangi parti milletvekilliği teklifi götürdü? Hangi eski bakan Avcı için aracı oldu?
Yazdığı kitapla, kendi efsanesini yerle bir eden ve derinlerin yanında saf tutan Hanefi Avcı, geçen seçimlerde gelen milletvekilliği teklifini reddettiği için şimdi kimbilir ne kadar pişmandır...

"Derin güçler"in kirli plan ve faaliyelerini deşifre eden, cesur, gözüpek, dürüst bir polis, usta bir istihbaratçı olarak tanınan bilinen Hanefi Avcı, son düzlükte, deşifre ettiği "derin güçler"in yanında saf tutmak zorunda kalacağını bilse, eminiz ki kendisine yapılan vekillik teklifini reddetmezdi.

Geçen seçimlerde Hanefi Avcı Edirne Emniyet Müdürlüğü görevini yerine getiriyordu. Kitabında yazdığı, anlattığı şeylere dair aklında bir fikir var mıydı yok muydu, bunu bilemeyiz ama sanırız böyle bir kitap yazacağını kendisini bile tahmin etmezdi.

Seçimlerden önce Hanefi Avcı'ya CHP'den milletvekili adaylığı teklifi geldi. CHP Avcı'yı memleketi Kahramanmaraş'tan milletvekili adayı göstermek istiyordu. Bu teklif için aracı olan isim de çok ilginç.

Avcı'nın milletvekilliği adaylığına ikna edilmesi için, CHP'den ayrılmış, Baykal'la kavgalı, eski bir CHP'li olan, eski bakan Fikri Sağlar aracı olmuştu.

Fikri Sağlar, bakanlık dönemiyle değil, Susurluk sürecinde yaptığı araştırmalar ve çıkışlarla tanınmış bir siyasetçiydi ve Hanefi Avcı'ya "efsane" payesini kazandıran da Susurluk döneminde yaptığı deşifrelerdi.

Belki de bu  "Susurluk dostluğu" yüzünden, aracı olarak Fikri Sağlar seçilmişti.

Ancak Hanefi Avcı bu milletvekilliği teklifini reddetti.

Muhtemelen seçimden AKP'nin galibiyetle çıkacağını öngörmüş ve Emniyet teşkilatının yıldızının parladığı Ergenekon sürecinde, bir eski "Susurluk deşifrecisi" olarak, il emniyet müdürlüğünden daha havalı bir makama getirileceğini düşünmüştü.

Ancak öyle olmadı. Avcı'nın makam beklentileri boş çıktı.

Hem il emniyet müdürü olarak kalmak canını sıkıyordu, hem de çok sevdiği iki Emniyet mensubu arkadaşının başına gelenler onu öfkelendiriyordu. Emin Arslan ve Sabri Uzun olaylarıyla Avcı'nın gözü iyice döndü. Belki arada başka şeyler de oldu. Sonuçta Hanefi Avcı, şöhretini kat kat arttıran o kitabı yazdı.

Ve yazdığı kitapla hem iktidardan intikamını aldı, hem de vekillik teklifini reddettiği Baykal ve CHP'ye büyük bir özür hediyesi verdi. Baykal kaseti olayında Baykal'ın bile yapılacak suçlamayı kabul etmediği bir kesimi suçladı. Böylece Baykal'ın başına çorap ördüklerinden şüphelenilen CHP'deki Baykal karşıtı kanata da sempatik bir gülüş fırlattı. Ne de olsa CHP'yi artık onlar yönetiyordu.

Büyük ihtimalle önümüzdeki seçimde CHP'den vekillik teklifi bekleyecek, teklif gelmezse sanırız kendisi böyle bir girişimde bulunacaktır.

Ne de olsa yakında dokunulmazlık zırhına ihtiyaç duyan bir eski Emniyetçi olacak. Çünkü bu işlerden biraz anlayan herkes görüyor ki, kitapla ortaya attığı inanılmaz ve ispatlanamaz iddialar yüzünden hakkında başlatılan soruşturmadan sağ salim çıkaması çok düşük bir ihtimal...

(Kaynak: Liberalses / Aktifhaber)