
Columbia Üniversitesi aktivistleri: 'Birbirimize özgürleşme sözü veriyoruz'
Columbia Üniversitesi Filistin aktivistlerinin okuldan atılan ve uzaklaştırılan arkadaşları onuruna düzenledikleri alternatif mezuniyet töreni olarak “Halk Mezuniyetinde” ilham verici konuşmalar yaptılar ve okuldan atılan öğrencileri onurlandırdılar.
Columbia Üniversitesi Apartheid Yatırım Çektirme Koalisyonu’nun mondoweiss’de yayınlanan bildirisi, Haksöz Haber tarafından tercüme edilmiştir.
18 Mayıs 2025’te öğrencilerin aile ve arkadaşları Manhattan'ın Yukarı Batı Yakası'ndaki Aziz Paul ve Aziz Andrew Kilisesi'nde bir araya gelerek “Halkın Mezuniyeti” başlıklı alternatif bir mezuniyet töreniyle Columbia Üniversitesi’nden atılan ve uzaklaştırılan protestocu öğrencileri onurlandırdı.
Mezun olanlar arasında Columbia Üniversitesi öğrencisi ve Mart ayında ICE tarafından kaçırılan ve halen Louisiana'da gözaltında tutulan protestocu Mahmud Halil de vardı. Etkinliğin adı, öğrencilerin alternatif öğrenme alanları yaratma ve emperyalizm ve savaş makinesiyle derinden bağlantılı olan geleneksel üniversite modeline meydan okuma çabalarını yansıtıyordu.
Törende ayrıca entelektüel Basel al-Araj'ın kilit rol oynadığı bir eğitim girişimi olan Filistin'deki “Halk Üniversitesi projesine” de saygı duruşunda bulunuldu.
Nur Abdalla'nın da aralarında bulunduğu konuşmacılar, ülke genelinde eğitimin sömürgesizleştirilmesine yönelik geniş çaplı öğrenci hareketini selamladılar. Columbia Üniversitesi Apartheid Divest Koalisyonu (CUAD) adına paylaşılan açıklamalar aşağıdadır:
Öğrenci arkadaşlarıma ve sevgili yoldaşlarıma: Bugün bizi buraya getiren sizin özgürlük aşkınızdır. En iyi öğretmenleri ve en güzel okulları oluşturan sizin emeğiniz ve fedakârlığınızdır.
Geçtiğimiz iki yıl boyunca, bilgi arzumuzu saptıran ve emeğimizi savaşın hizmetinde silah olarak kullanan Columbia Üniversitesi'ne karşı kol kola mücadele ettik.
Ablukalarda gururla durarak 77 yıldır devam eden bir soykırımın sona ermesi ve Filistin'in özgür olması gerektiğini ilan ettik. Bunu yaptık çünkü biliyoruz ki bombalandığında ve kuşatıldığında bile Gazze direnmeye devam ediyor. Siz de direnmelisiniz. Tarih bir dizi hatadan ibaret değildir. Ve geleceğe henüz karar verilmemiştir. Kolektif eylemlerimiz sayesinde özgürlük potansiyelini daha da yakınlaştırabiliriz.
Geçtiğimiz ay Butler Kütüphanesini “Basel el-Arac Halk Üniversitesine” dönüştürdük. Özgürleştirdiğimiz her bölgede -ister çimler, ister Hind's Hall ya da Al-Araj Halk Üniversitesi olsun- emperyalizmin ve kapitalizmin reddine dayanan bir eğitimi besledik. Oturma eylemleri, kamplar ve günlük faaliyetlerin aksaması yoluyla Halk Üniversitemiz Siyonizm'den vazgeçilmesi için baskı uyguladı ve Gazze'deki soykırım gerçeğini kamu bilincine zorla kabul ettirdi.
Halk Üniversitesi, Filistin'in bize öğrettiği pek çok derse yenilerini ekledi. Bir okulu okul yapan eğitim materyallerinin kalitesi değildir. Eğitimin ruhu en son teknolojide, ışıltılı sınıflarda ya da etkileyici binalarda yatmaz. Gerçek öğrenme Columbia Üniversitesi'nin sınırları ile de sınırlandırılamaz.
Basel Al-Araj'ın bir zamanlar dediği gibi: "Eğer bir entelektüel olmak istiyorsanız, angaje olmalısınız. Eğer angaje olmak istemiyorsanız - baskıya karşı koymak istemiyorsanız - bir entelektüel olarak rolünüz anlamsızdır."
Dolayısıyla eğitimin ruhu, gerçek öğrenmenin hakikat ve adaletin hizmetinde kullanılan öğrenme olduğunu birbirlerine aşılayan öğretmen ve öğrencilerde bulunur.
Bugün, federal baskının keskinleşmesine, diplomalarımızı ya da işlerimizi kaybetmemize rağmen soykırıma direnmeye devam ediyorsak, bunun nedeni Columbia Üniversitesi'nin ne olduğunu bilmemizdir: savaş teknolojileri yaratmakla ve emperyal şiddeti destekleyen bilgi üretmekle görevli devletin bir kolu. Çünkü ABD destekli Siyonizm'in yok edilmesi gereken bir insanlık sapkınlığı olduğunu biliyoruz. Savaşıyoruz çünkü hayatlarımızın ve özlemlerimizin Filistin'deki herhangi bir insanınkinden daha değerli olmadığına derinden inanıyoruz.
Üniversiteyi elden çıkarmaya zorladıkça, yeni kayıplarla da hesaplaşıyoruz. Ancak her kayıpla birlikte, bırakmayı da öğreniyoruz. Size ölümün bir kâr mekanizması olduğunu, emperyalizmin iyilikseverlik olduğunu, emeğimizin kendi çıkarları için parsellenip satılabileceğini öğreten kurumları bırakmayı.
Birbirimize vaat ettiğimiz şey sonsuz derecede daha güzeldir. Birbirimize özgürleşme sözü veriyoruz.
Bugün öğrenciler olarak mücadele etmeye devam ediyoruz, çünkü Hüssam Şabat'ın son sözlerini hatırlıyoruz:
"Bütün bunları Filistin davasına inandığım için yaptım. Bu toprakların bizim olduğuna inanıyorum ve onu savunurken ve halkına hizmet ederken ölmek hayatımın en büyük onuru oldu. Şimdi sizden rica ediyorum: Gazze hakkında konuşmayı bırakmayın. Dünyanın başka tarafa bakmasına izin vermeyin. Filistin özgür olana kadar savaşmaya, hikâyelerimizi anlatmaya devam edin."
Columbia Üniversitesi Apartheid Yatırım Çekilme Koalisyonu








HABERE YORUM KAT