1. HABERLER

  2. ÇEVİRİ

  3. Ateşkes, İsrail'in soykırımını yaşayan Filistinliler için ne anlama geliyor?
Ateşkes, İsrail'in soykırımını yaşayan Filistinliler için ne anlama geliyor?

Ateşkes, İsrail'in soykırımını yaşayan Filistinliler için ne anlama geliyor?

​​​​​​​'Evime ulaşana kadar Gazze sokaklarında koşmak istiyorum': Ateşkes, İsrail'in soykırımını yaşayan Filistinliler için ne anlama geliyor?

24 Ocak 2025 Cuma 19:12A+A-

Eman Alhaj Ali’nin NewArab’da yayınlanan yazısı Barış Hoyraz tarafından Haksöz-Haber için tercüme edilmiştir.

 

 (15 ay süren soykırımın ardından Filistinliler, ateşkes anlaşmasının ardından yaşadıkları sevinç, üzüntü ve geleceğe dair umut gibi karışık duyguları The New Arab'a anlattı)

İsrail'in 15 ay süren soykırım savaşını sona erdirecek ateşkes anlaşmasının ilan edilmesinin ardından çarşamba günü Gazze Şeridi'nin dört bir yanında sevinç gözyaşları döken Filistinliler ıslık çaldılar, alkış tuttular ve “Allahu Ekber” sloganları attılar.

Ateşkes anlaşması, Gazze tarihinin en ölümcül savaşını sona erdirmek için aylardır sonuçsuz kalan müzakerelerin ardından, arabulucular Katar, Mısır ve ABD'nin yoğun çabalarının ardından geldi.

İsrail güvenlik kabinesi cuma günü anlaşmayı onayladı ve şimdi pazar günü 33 İsrailli esirin yüzlerce Filistinli esirle takas edilmesini öngören ve ardından savaşa kalıcı bir son vermenin şartlarının kesinleşeceği umulan uygulamadan önce onay için tüm kabineye gitmeye hazırlanıyor.

Gazze'deki Filistinlileri neler bekliyor?

The New Arab, ateşkesin ilan edilmesinin ardından Filistinlilerin hissettiklerini ve bundan sonrasına ilişkin beklentilerini konuştu.

Gazze'dekiler sevinç ve rahatlamanın yanı sıra, öldürülen sevdiklerinin yasını tutarken ve bir yıldan fazla süren yıkımın ardından bölgeyi yeniden inşa etmeye başlarken yaşadıkları üzüntü ve endişeyi de dile getirdiler.

Ailesiyle birlikte yerinden edilmiş bir büyükanne olan Kawtahr Al Masri, “Haberi duyduğumda çok mutlu oldum; gözyaşlarımı tutamadım” dedi.

Ateşkes 19 Ocak'tan itibaren üç aşamada uygulanacak ve yerinden edilmiş çok sayıda Filistinlinin evlerine ve mahallelerine dönmesine olanak tanıyacak.

Kawtahr Al Masri ve ailesi 15 ayı aşkın bir süredir yerlerinden edilmiş olmalarının ardından nihayet kuzeye dönebilecekler. “Dayanılmaz koşullardan muzdariptik,” diyen Kawtahr sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir akrabamızın evinde bir odada yaşıyorduk. Daha sonra güneyde kalabalık çadırlarda yaşamaya zorlandık.”

Kawtahr duygularını şöyle ifade etti: “Kuzeye dönmek için sabırsızlanıyorum; ancak gidecek bir evim yok.”

Kawtahr'ınki gibi pek çok aile sadece evlerini değil, güvenlik ve istikrar duygusunu da kaybetmiş durumda.

Gidecek bir ev yok

Ateşkes resmen ilan edildiğinde Gazze'de insanlar sevinç içinde şarkılar söylemeye ve bağırmaya başladı. Ancak şimdi evlerini kaybeden pek çok aile birbirlerine nereye gidebileceklerini soruyor?

Kawtahr birçok insanın yaşadığı duygu karmaşasını dile getirdi: “Bu gözyaşları mutluluk ve üzüntüyle karışık. Geri döndüğümüzde yıkılmış evlerimizi bulacağız ama yine de bu soykırımın sona ereceği ve akan kanın duracağı için mutluyuz” dedi.

New Arab, acılı ailelerin gözyaşlarına tanık oldu. Birçoğu kaybettiklerinin yasını tutmaya başladı. “Sevdiğimiz birçok insanı kaybettiğimiz için sevincimiz tam olamaz. Ateşkes anlaşmasının duyurulduğunu duyduğumda ağlamaya başladım” dedi çatışmada eşini ve yakınlarını kaybeden Afnan Mosa.

Afnan, çatışmanın ailesi üzerindeki duygusal etkisinden bahsederek, “Hayatta olan küçük çocuklarım var ve her zaman onları düşünüyorum” dedi. Kocasının fedakârlıklarını da anlatan Afnan, “Keşke bugün yanımızda olsaydı. Onu çok özlüyoruz. Yasa yürürlüğe girdiğinde yapacağım ilk şey onun mezarını ziyaret etmek olacak.” diye ekledi.

Afnan ve ailesinin yaşadığı duygusal acıya rağmen, Afnan ateşkesi olumlu bir gelişme olarak görüyor. “Bu ateşkes kocamı geri getirmeyecek olsa da, en azından başka hayatları kurtarabilir” dedi. Afnan'ın ‘ateşkesin’ çocukları için daha güvenli bir gelecek sağlayacağına dair umudu Gazze'deki diğer pek çok aile tarafından da paylaşılan bir duygu.

Nihayet bombalar olmadan uyuyabiliyorum

Ateşkesin ilan edilmesi, bunu sabırsızlıkla bekleyen çocuklar için eşsiz bir mutluluk kaynağı oldu.

“Tüm bunlardan sağ kurtulduğumuza inanamıyorum. Gerçekten bitti mi?” diye sordu yerinden edilmiş ve bir okulda yaşayan 18 yaşındaki Tasneem Ladaa. Tasneem'in ailesi çatışmalarda yıkılan evlerini terk etmek zorunda kalmış.

Tasneem'in eve dönme olasılığı karşısında duyduğu heyecan net. “Ateşkes yürürlüğe girdiğinde yapacağım ilk şey kuzeydeki evimize geri dönmek olacak,” diyor umutla. “Eve ulaşana kadar Gazze sokaklarında koşmak istiyorum. En çok özlediğim şey olan yatak odama girmek istiyorum. Yatağımı, dolaplarımı, yeşil ağaçlara bakan penceremi görmek istiyorum”

Tasneem eve dönmeyi dört gözle bekleyen tek çocuk değil elbette. On yaşındaki Jana şöyle haykırdı: “Çok mutluyum. Nihayet bomba seslerini duymadan uyuyabileceğim.”

Yakınlardaki 13 yaşındaki Yusuf Hamda ise “Artık eskisi gibi sokaklarda oynayabileceğiz. Aniden patlayan bombalardan korkmadan koşup futbol oynayabileceğiz.”

Yerinden edilen Shereen Tareefi de yaşadıklarını şöyle anlattı: “Bu anlar mutluluk ve hüzün, şok ve sevinç anları ama kesinlikle hepimiz kaybettiklerimiz için ağlamalı ve hatta daha çok ağlamalıyız. Sadece arkadaşlarımızı, akrabalarımızı ve evlerimizi kaybetmedik; şehrimizi de kaybettik.”

Sürekli kaygı

“Ateşkes ilanından önce endişeliydim ve korkuyordum. Sevdiğim insanları kaybetmekten ve daha önce olduğu gibi anlaşmanın sağlanamayacağından korkuyordum,” diyor üç çocuk babası Saeed Al-Halabi.

Saeed'in yaşadıkları, Gazze'deki pek çok insanın ateşkes ilanını beklerken hissettiği korku ve endişeyi yansıtıyor.

Ne yazık ki, İsrail soykırımının başladığı 2023 yılından bu yana daha önce yapılan sayısız ateşkes girişimine rağmen hiçbiri gerçekleşmedi.

Yıkım Gazze'nin ölçülemeyecek derecede acı çekmesine neden oldu - 46.000'den fazla Filistinli öldürüldü ve bölgenin savaş öncesi 2,3 milyonluk nüfusunun çoğu yerinden edildi.

Gazze dramatik bir şekilde değişti ve artık Gazze bir zamanlar olduğu gibi de değil. Bölge artık bir mezarlık gibi, her yer moloz yığını ve hayatını kaybeden pek çok kişinin umutları yok olmuş durumda.

“Gazze artık eskisi gibi değil. Her şey yıkıldı ve ben eğitimimde bir akademik yılı kaybettim,” diyor üniversite öğrencisi Sama Al Najaar.

Dünyanın Gazze'nin yeniden inşasına odaklanmasının zamanı geldi

Gençler için geleceklerine dair bir fırsat ya da güvence yok gibi görünüyor. “Bu katliam başlamadan iki yıl önce iç tasarım alanında lisans diplomamı aldım. Kariyerime başlamıştım ama soykırım başladığında tüm umutlarım yıkıldı. Ofisim yok edildi; geriye hiçbir şey kalmadı” diyor yerinden edilmiş genç bir kadın olan Roaa Hashem.

Roaa'nın hikayesi Gazze'deki pek çok gencin soykırım nedeniyle karşılaştığı zorlukların altını çiziyor. Niteliklerine ve becerilerine rağmen geçimlerini sağlamak ve kendilerine bir gelecek inşa etmek için mücadele ediyorlar.

Roaa, ateşkesin kendisi ve ülkesi için daha iyi bir geleceğe yol açacağına dair umudunu dile getirdi. “Tek dileğim geçişlerin yeniden açılması. Bazen kendimi suçlu hissediyorum çünkü ülkemi terk ettiğimi düşünüyorum, ama başka seçeneğim yok”

Bu, Gazze'deki pek çok gencin karşı karşıya olduğu bir seçim ve Roaa'nın gönülsüzce verdiğini söylediği bir karar. “Sıfırdan yeniden başlamak zorunda kalacağım. Ofisimi açmak için yıllarımı planlayarak ve çok çalışarak geçirdim, ama şimdi her şey yerle bir oldu”

Görüştüğümüz kişiler, şehirlerinde korkusuzca, katliamlar ve kan dökülmeden barış içinde yaşamayı dilediklerini ve normal hayata dönmek istediklerini ifade ettiler.

Ebeveynler, The New Arab'a ‘çocuklarının okula geri dönme şansını elde etmelerini umduklarını’ söylerken, diğerleri hastanelerin yeniden faaliyete geçmesi, insanların seyahat edebilmesi ve yaralıların tedavi edilebilmesi için umutlarını paylaştılar.

Seba sözlerini şöyle tamamladı: “Dünyanın Gazze'ye geri dönmesinin, Gazze'ye odaklanmasının ve Gazze'yi yeniden inşa etmesinin zamanı geldi.”

 

* Eman Alhaj Ali, Gazze'de yaşayan Filistinli bir serbest gazeteci, yazar, çevirmen ve hikaye anlatıcısıdır ve çeşitli uluslararası ve yerel web sitelerinde yazıları bulunmaktadır.

HABERE YORUM KAT