1. YAZARLAR

  2. Fikret Ertan

  3. Rejimin helikopterleri ve mücadelenin seyri
Fikret Ertan

Fikret Ertan

Yazarın Tüm Yazıları >

Rejimin helikopterleri ve mücadelenin seyri

06 Ağustos 2012 Pazartesi 00:50A+A-

Hür Suriye ordusu (HSO) ve diğer muhalif grupların Esed rejimi kuvvetlerine karşı verdikleri ve yavaş yavaş üstünlük kazanmaya başladıkları haklı mücadelede karşılarındaki en büyük askeri engel rejimin saldırı helikopterleri ve biraz da son günlerde kullanılan uçakları.

Rejimin acımasızca kullandığı top, tank, roket bataryaları gibi ağır silahlara karşı HSO bazı karşı tedbirlerle bunları bir ölçüde etkisiz hale getirmeye başlamış bulunuyor. Bu çerçevede tankları, zırhlı araçları ya mayınlarla ya da RPG roketleriyle saf dışı edebiliyor. Ancak, savaş uçakları ve özellikle saldırı helikopterlerine karşı koymada büyük zorluklar çekiyor; daha da açıkçası bunlara karşı halen çare bulamıyor; zira bu helikopterlerin RPG'lerin ve ağır makineli tüfeklerin menzilleri dışında uçup saldırıyorlar.

Rejim, bugün neredeyse tamamı Rus yapımı olan çeşitli modellerde saldırı helikopterlerine sahip bulunuyor. Bunlar Mi-8, Mi-17 ve Mi-25D Hind modeller. Bunların içinden de en modern, en güçlü ve en öldürücü olanı da Mi-25D Hind. Çeşitli kaynaklara göre, isyan başladığında rejimin elinden bunlardan 30-40 civarında vardı. Ancak, teknik arızalar, bakım problemleri, yedek parça sıkıntısı gibi sebeplerle bugün bu sayının 20 civarına kadar düştüğü söyleniyor. Ne var ki, bu 20 bile HSO bakımından mutlaka halledilmesi gereken büyük bir problem olarak ortada duruyor; zira rejim bu helikopterlerle hem açıktaki HSO kuvvetlerine hem de sivil hedeflere ölüm yağdırabiliyor, karayolu ile ulaşamadığı kırsal alanlara bunlarla ulaşabiliyor. Esasen Mi-25D Hind Sovyet ve Rus ordusunda yıllarca kullanılan, 30 kadar ülkeye de ihraç edilen ünlü Mi-24 Hind'in ihraç modelinin kısa ismi ya da kodu. Zırhı, taşıdığı silahlar, roketler ve hızı bakımından üstün bir helikopter olarak addediliyor. Üç personel ile birlikte 8 de muharip asker taşıyabiliyor. 3-5 ton dıştan askılı yük de taşıyabiliyor ayrıca.

Bu helikopter ününü de en çok Afganistan'da kazanmıştı. 1982'de burada savaşa sokulan Mi-24 Hind mücahit hatları gerisine Sovyetler'in o zamanki en ünlü özel kuvvetler birliği olan Spetnatz mensuplarını sinsice indirebiliyor, bu sayede askeri üstünlük ve baskın özelliği kazanabiliyordu. Ayrıca, bunlar köylere, kasabalara, mücahit konvoylarına büyük zararlar veriyorlardı. Kısacası, bu helikopterler 1982'ye kadar genelde garnizonların dışına çıkmaya cesaret edemeyen Sovyet birliklerine hareket serbestisi ve saldırı kuvveti sağlamış, mücahitlere karşı belli bir üstünlük ortaya çıkarmaya başlamışlardı.

İşte tam bu safhada bu durum Amerika'nın mücahitlere bu ve benzeri helikopterlere karşı geliştirdiği omuzdan atılan Stinger uçaksavar füzeleriyle birdenbire ve dramatik bir tarzda değişmeye başladı. Mücahitler Stingerleri ustaca kullanmaya başlayarak neredeyse her gün bir Mi-24 Hind düşürmeye başladılar. Zaman içinde de bu sayı 300 civarına kadar çıktı. Bu kayıplar sayesinde Sovyet ordusu operasyon yapamamaya, yerdeki birliklerini koruyamamaya başladı ve böylece Stingerler sayesinde Sovyet ordusunun zevali ve Afgan macerasının sonunun önü açıldı. Stingerler savaşın seyrini ve sonucunu işte böyle belirlediler. Tek bir silah işte böyle önemli bir rol oynadı o zaman. Ayrıca, Rus ordusu bu helikopterleri hem 1. hem de 2. Çeçen savaşı sırasında da kullandı. Bu savaşlarda bunlar ne kadar etkili oldular, kaçı düştü bugün bile hâlâ bilinmiyor.

Bugün Esed rejimi Mi-24D Hind helikopterlerine ilaveten Mİ-8 ve Mi-17 helikopterlerini ve de Gazelle tip helikopterleri de kullanıyor, bunlarla HSO'nun ve diğer muhalif grupların ilerleyişini durdurmak, bunlara karşı üstünlük kazanmak istiyor. HSO ve diğerleri de açıkça bu helikopterleri durdurmak için kendilerine bunu yapabilecek silahların verilmesini istiyorlar. Bunu da televizyonlardan ilan ediyorlar.

Bu silahlar, yani uçaksavar füzeleri bugün birçok ülkede mevcut bulunuyor. Türkiye'de de var bunlardan. Mesela Stingerler. Bunlardan araçlara monteli olan ve Atılgan olarak bilinenler bir süredir Suriye sınırlarında konuşlu ve hazır bekliyorlar. Görevleri şüphesiz rejim helikopter ve uçaklarını caydırmak; gerektiğinde de bunları düşürmek elbette. Bu sayede rejim helikopterleri ve uçakları Türkiye sınırına pek yaklaşmıyorlar.

Bunun HSO ve diğerlerine fayda sağladığı bir gerçek; ama tabii bu yetmez. Rejimin düşmesi ya da kaybetmesi isteniyorsa birilerinin fazla gecikmeden HSO ve diğerlerine Stinger ya da benzeri silahlardan mutlaka sağlaması gerekiyor.

Stingerler nasıl Afgan Savaşı ya da Cihadı'nda dönüm noktasına gelinmesinde rol oynadılarsa, savaşın seyrini ve kaderini büyük ölçüde belirledilerse, bugün de bu tür silahlar Suriye'deki isyanın ve mücadelenin seyrini ve kaderini de belirleyebilirler. Bu konuda herhalde daha fazla söze gerek yok.

ZAMAN 

YAZIYA YORUM KAT