1. HABERLER

  2. İSLAM DÜNYASI

  3. PAKİSTAN

  4. Pakistan'da en az 17 üst düzey yargıç 'zehirli toz' içeren mektuplar aldı
Pakistan'da en az 17 üst düzey yargıç 'zehirli toz' içeren mektuplar aldı

Pakistan'da en az 17 üst düzey yargıç 'zehirli toz' içeren mektuplar aldı

En az 17 üst düzey hakime gönderilen şüpheli beyaz toz içeren mektuplar, yetkililer tarafından soruşturma başlatılmasına neden oldu.

04 Nisan 2024 Perşembe 16:00A+A-

Pakistan'da Salı gününden bu yana ondan fazla üst düzey yargıç şüpheli beyaz bir toz içeren mektuplar alarak yetkililer tarafından soruşturma başlatılmasına neden oldu.

Başkent İslamabad'da polis tarafından hazırlanan ilk bilgi raporuna göre, Salı günü İslamabad Yüksek Mahkemesi'nin sekiz yargıcının tamamı, "Pakistan'ın adalet sistemini" eleştiren ve hatta "bacillus anthracis" teriminden bahseden İngilizce bir not içeren benzer postalar aldı.

Bacillus anthracis, acil tedavi uygulanmadığı takdirde ölümcül olabilen ciddi bir enfeksiyon olan şarbona neden olabilen bir bakteridir.

Ertesi gün, aralarında Pakistan Başyargıcı Kadı Faiz İsa'nın da bulunduğu dört Yüksek Mahkeme yargıcı ve Lahor Yüksek Mahkemesi'nin beş yargıcı da şüpheli "zehirli" madde içeren benzer mektuplar aldı.

Polis, şüpheli mektupların sorumluluğunu Tahrik-i Namus Pakistan adlı daha az bilinen bir grubun üstlendiğini ileri sürdü. Ancak bu iddia bağımsız kaynaklarca doğrulanmadı.

İslamabad ve Lahor'daki polis yetkilileri mektupların ve içeriklerinin incelenmek üzere adli tıp ve güvenlik uzmanlarına gönderildiğini söyledi. Yetkililer beyaz tozun ne olduğunu henüz teyit edemedi.

Soruşturmada yer alan bir polis yetkilisi Al Jazeera'ye yaptığı açıklamada, medyaya konuşma yetkisi olmadığı için adının açıklanmaması koşuluyla, "Soruşturmamızı yürütüyoruz ve bir ilerleme kaydettiğimizde derhal bilgi vereceğiz" dedi.

Tahrik-i Namus Pakistan'ın adı ilk kez geçen yıl Eylül ayında, İslamabad'daki bir yürüyüş parkurunda bulunan şüpheli bir çantayla ilgili olarak yetkililerin uyarılmasıyla duyulmuştu. Çantadan bir mektup, el bombaları, bir tabanca, birkaç mermi ve şehirdeki önemli binaların adresleri çıkmıştı.

Bu mektupta da gizli grup "adalet sistemini" eleştirmiş ve "hakimlere ve generallere bir ders vermeye" karar verdiğini ifade ediyor. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

Üst düzey yargıçlara gönderilen zehirli mektuplar, İslamabad Yüksek Mahkemesi'nin altı yargıcının Pakistan'ın önde gelen istihbarat teşkilatı Servisler Arası İstihbarat'ın (ISI) adli meselelere müdahale ettiğini iddia ederek Yüksek Mahkeme'ye sert bir açık mektup yazmasından yaklaşık bir hafta sonra geldi.

Yargıçlar, ISI'nın hapisteki eski Başbakan İmran Han da dahil olmak üzere "siyasi açıdan önemli" davalarda kararlarını etkilemek için gizli izleme ve hatta aile üyelerinin kaçırılması ve işkence edilmesi gibi "korkutucu" taktikler kullandığını söyledi.

ISI ve Pakistan ordusu iddialara henüz yanıt vermedi.

Hükümet ise konuyu araştırmak üzere tek üyeli bir komisyon kurdu. Ancak komisyona atanan emekli yargıç sorumluluğu üstlenmeyi reddetti. Bunun üzerine Yüksek Mahkeme, yargıçların benzeri görülmemiş mektubundaki iddiaları araştırmak üzere yedi üyeli bir heyet oluşturdu.

Heyetin ilk duruşması Çarşamba günü yapıldı ve Baş Yargıç İsa, yargının bağımsızlığına yönelik tehditler söz konusu olduğunda "sıfır tolerans" gösterileceğini söyledi. Konuyla ilgili bir sonraki üst mahkeme duruşması 29 Nisan'da yapılacak.

Karaçi merkezli avukat Abdulmuiz Caferi, yargıçların zehirli olduğu iddia edilen mektupları almalarının "zamanlaması nedeniyle oldukça tuhaf ve garip" göründüğünü söyledi.

Caferi, "Gönderilen mektubun içeriğinden ve içindeki sözde zehirli maddeden yola çıkarak, bu yargıçlara bu mektupların neden gönderildiğine dair herhangi bir ortak neden tespit etmek zor" dedi.

İslamabad'da bir insan hakları avukatı olan Iman Zeyneb Mezari Hazir, yargıçlara gönderilen mektupların "gerçek mi yoksa bir aldatmaca mı" olduğunun araştırılması gerektiğini söyledi.

Lahorlu avukat Rida Hüseyin de aynı fikirde olduğunu belirterek hakimlerin "alenen korkutulmasının" ciddi ve acil müdahale gerektiren bir konu olduğunu söyledi.

Hüseyin, "Yargıçlar tehdit ediliyorsa hiçbir adalet sistemi çalışamaz. Bu durum doğrudan yargıçların önlerine gelen davalarda korkmadan ve kayırılmadan karar verebilme kabiliyetlerine darbe vurmaktadır" dedi.

Mepa News, Al Jazeera (Abid Hussain)

HABERE YORUM KAT