1. YAZARLAR

  2. Mine Alpay Gün

  3. Oliver, biraz da buralara geliver
Mine Alpay Gün

Mine Alpay Gün

Yazarın Tüm Yazıları >

Oliver, biraz da buralara geliver

13 Şubat 2009 Cuma 09:15A+A-

Bir masal gibi Oliver'in hikâyesi. Özgürlük, adalet, eşitlik dileyenler, akşam çocuklarını uyuturken bu masalı çokça anlatmalılar.

Bırakın artık kırmızı şapkalı kızı, Hansel'le Gratel'i, Sinderalla' yı, Gülliver'i.

Almanya'da aşırı hız nedeniyle trafik cezasına çarptırılan Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Ulaştırma Bakanı Oliver Wittke, görevinden istifa eder.

Kurtların, cadıların, üvey anne işkencelerinin komik kaldığı bir dünyada Oliver kurbağa prens midir acaba.

50 kilometre hız sınırlaması olan yerde 109 km hızla gidince radara yakalanır. Başbakan, Oliver'i fena halde eleştirir. Oliver'in yolu hiç Türkiye'ye düşmemiş ki kendisine ceza yazan polislere, "sen benim kim olduğumu biliyor musun" diyebilmeyi bilmeyen has bir kurbağa evladı imiş. Hatta bakan çocuklarının yeğenlerinin bile kendilerine hız yüzünden ceza yazan polislere yumruk atacak kadar pervasızlıklardan haberi yokmuş.

Tutmuş koskoca bakanlık koltuğunu elinin tersi ile itip, bu hız cezasını; "halkıma kötü örnek oldum" diye kaldıramamış garip.

Hâlbuki Oliver, Mukaddes Eruygur'un kasetlerini duysa idi, belki de istifa etmez,12. mahkemeye halini arz etmek için, soluğu Türkiye de alırdı.

Anneler lütfen çocuklarınıza, Oliver'in yanında Mukaddes Hanım' ında masalını anlatıverin.

Gata'daki Albay Nusret Demircan'la konuşmaları nasıl oluyorsa internet ortamına düşüyor. Gata'daki doktor, hukukçulara göre, istenirse taburcu, istenirse yatış verilebileceğini kendileri için hiçbir şeyin fark etmeyeceğini ama taburcu edilirse tekrar tutuklanabileceğinden endişe ettiğini ima ediyor.

Konuşmanın diğer bölümünde, Org. Eruygur'a hiçbir tedavi yapılmadığı, hastaneye gitmiş olmak için GATA'da bulunduğu ortaya çıkıyor. Eruygur'la ilgili GATA da ne bir kan testi ne bir film olduğunu, bunun emekli sandığına fatura edilirken, sıkıntıya neden olacağı üzerinde duruluyor ve bunların halledilmesi isteniyor.

Böylece bir hastanenin ve doktorlarının da güvenilirliği tartışılır hale geliyor. Doktorların basın toplantısı yaparak hastalarının beyin kanaması geçirdiği açıklamaları ile yetinilip, mahkemenin epikriz istememesi de ayrı bir ilginçlik.

Ki GATA'ya giren hastaların başlarındaki iğneleri bile ayıklayacak kadar çaput derdine düşmüş bir hastanenin saygınlığı da ciddi manada sorgulanmaya başlıyor. Ağır hasta denen Eruygur için ne bir kan testi ne de film mevcuttur.

Mukaddes Hanımın incileri bununla da bitmiyor:

"Şimdi bu Zekeriya Öz 13. mahkemede. İtirazlarımızı bunlar kapatıyor. 12. ve 14. mahkemeler bizdenmiş... Bir ceza profesörü. Sinan Aygün nasıl çıktı dedim. Sinan Aygün'ün yanında Hisarcıklıoğlu vardı. Sizin arkanız nerde arkanız dedi bana."

12. Ağır Ceza Mahkemesi Org.Hurşit Tolon'u da tahliye etmekle şöhret bulmuştu.

Fakat masal tam da Oliver' in bakan titri ile buluşuyor burada. Kocasını kurtarmak için çırpınan Mukaddes Hanım emsal göstermek için Sinan Aygün örneğini veriyor ama arkasını dağ gibi bir işadamına yasladığı için hapiste fazla da kalmıyor Sinan Aygün.

Asıl önemli bir detayda, Oliver madem siyaset sanatında acemi, yardım olsun.

Mukaddes Hanım, bu ses kasedi ortaya çıkınca reddetme meyline girmeden; "kızgınlığıma denk geldi. Önemli olan bu kayıtların kimin tarafından alındığı ve yayıldığı". Burada Mukaddes Hanım tehditte bulunup, sopa bile gösterebilme cüretindedir, ah Oliver siyaset de çok fırın ekmek yemen gerek, çok.

Sen buralara gelemiyorsan, belki birkaç cesur yürek şu son yaşananları, Ergenekon'u, kayırmacaları, 12. Mahkeme'yi, GATA'yı bir film yapıp, sevabına sana da gönderirler.

Belki o zaman anlarsın 50 kilometre hız limitini aşmakla istifa etmenin bir çılgınlık olduğunu.

Ama teşekkürler Oliver.

Gerçi, ben bir hata yaptım, çocuklarımı kırmızı şapkalı kız masalı ile kandırdım.

Ama söz veriyorum Oliver, torunlarıma senin öykünü anlatacağım.

O bir kahramandı diyeceğim.

Sakın kırmızı ışıkta geçmeyin, hız yapmayın, yalan söylemeyin, dosdoğru olun; bunlar İslam'ın farzlarındandır deyip, senin öykünü anlatacağım.

MİLLİ GAZETE

YAZIYA YORUM KAT