-VIII-

Dalgası durulmuş deniz gibidir zindan
burada arınır yürek kirden pastan

gözlerinin gecesinden hücreme yıldızlar yansır
mahmur gözlerimde hep gözyaşı vardır

ormanlar arslanını bekler dağlar yiğidini arar
gözlerim ah gözlerim yeryüzüne yıldırımlar salar

ey şehir eskişehir gamlı ve hoş şehir
özel tip hücresinde gözyaşı döktüğüm şehir

bugün salı görüş günü hazırlan sevdiğine
beklerim ey yâr yolunu hasretler içinde

aylardır yusufun anısı sarar ruhumu
belki çıkar gelirim cesur yürekle bekleyin yolumu

yumruklarım sıkılı kollarımda kelepçe
habire göğsüm kabarırda düşerim dava ateşine

bitki bu böyle gitmeyecek ey onurla yâr
gözyaşıyla ıslanmış dualardan geçer umutlar

sakın sende üzülme güzel kızım hümeyram
özgürlük adalet güneşli bir ülke için bütün kavgam

onurlu yarınlara umutla bak siperini kaybetme
hümeyra her görüş günü çift camlara gülün resmini işle

-IX-

Onurumuz bildik yaşamayı
öyle yaktık gemileri
Rabbim
bir yüreğim kaldı
delikanlı
onurumuz bildik yasamayı

her görüş gününde hatırlat bana
bitmemiş bir resmin çizgilerini
bana biçilen mapus giysilerini
daratsa da masallara sığmayan kavgalar
umutlar kırık değil
yıkılmasın sevda köprüsü
İnadına büyüsün yücelten yüreğe akan güller

hücre no: G-Üst: 6
baharın ta kendisi kardeşler
duvarları aşarak gelirler
bir yağmur başlangıcı gibi hüzünlü ümitler

ey yâr uzak kılma beni gözlerinden
yoksa zindan ağlar
güneş ağlar
su ve ekmek ağlar
kelimeler donar ağzımda
yalnızlığım savrulur
alnımda mahşerin izleri
mazgal sanki bir iğne deliği
kalbimde özgürlük düşleri
tutmak isterim tutmak güneşi
unutma ki ben varım karanlık hücrede
ben varım her yıldız kaymalarında anne