1. YAZARLAR

  2. Alaa Nassar

  3. Rusya’nın Esed’e Destek Olmak İçin Bahaneleri

Rusya’nın Esed’e Destek Olmak İçin Bahaneleri

Kasım 2019A+A-

Rusya üzerine yoğunlaşan Suriyeli bir gazeteci olan Taha Abdul Wahed’e göre Rusya’nın Suriye’ye 30 Eylül 2015 tarihli müdahalesinin “çok fazla, karmaşık ve birbirine bağlı” sebepleri olsa da Rus yetkililer müdahalelerini meşrulaştırmak için bu sebeplere nadiren başvuruyor.

Abdul Wahed, Syria Direct’e, bu sebeplerden birinin “halk protestolarını durdurmak ve Arap Baharı’nın ilerleyişini Orta Asya cumhuriyetleri ile Rusya’ya ulaşmadan engellemek” olduğunu söyledi.

Bu sebeplere ayrıca “ABD’nin, Esed’in muhaliflerine arka çıkarak kendi hegemonyasını güçlendirmek suretiyle Suriye devriminden faydalanmasından” Moskova’nın korkmasını da ekliyor. Ayrıca Rusya’nın Suriye’nin en önemli ekonomik sektörlerinden bazılarını kontrol etme imkânı elde etmesi ve Rus silahlarının önemli bir ulusal gelir kaynağı haline gelmesi gibi ekonomik motivasyonlar ile siyasi ittifaklar inşa etmek ve pekiştirmek isteği de sebeplerden.

Fakat Rusya, Suriye’ye müdahalesini meşrulaştırmak için; evrensel, bölgesel ve hatta yerel olarak kabul gördüğünü düşündüğü başka birtakım bahanelere yaslanıyor: Terörizmle savaşmak, Suriye’deki çatışmaya “devlet”in yıkılmasını önleyecek bir siyasi çözüm getirmek, Suriyeli Hristiyanları korumak gibi.

Terörizme Karşı Savaş

Askerî müdahalenin ilk gününde Rus hava kuvvetleri Suriye’de 20 hava saldırısı gerçekleştirdi. Rus Savunma Bakanlığı İslam Devleti (IŞİD) konumlarının vurulduğunu iddia etse de ana hedefler, sadece Şam hükümeti ve müttefiklerinin terörist olarak tanımladığı, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) bağlantılı gruplardı.

Nisan 2019’da Moskova’nın 8.Uluslararası Güvenlik Konferansında Rusya Genelkurmay Başkanı Valery Gerasimov, “Moskova’nın 2015’te Şam’a verdiği askerî destek Suriye devletinin terörist saldırılarla yıkılmasını engelledi.” dedi.

Moskova, müdahalesinin amacının terör örgütleriyle savaşmak olduğunda ısrar etse de Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR) Başkanı Fadl Abdel Ghani şunu vurguluyor: “Rusya’nın IŞİD’e saldırıları toplam saldırılarının %20’sinden az. %80 oranında ise hedef siviller.

Abdul Ghani, Syria Direct’e söyle konuştu: “30 Eylül 2019’a kadar tek başına Rusya 6.686 sivil öldürdü. bunlardan 1.928’i çocuk ve 908’i kadın. En az 3.3 milyon insan yerinden edildi.” Bir milyonu; Rus hükümetinin, kuzeybatı Suriye’de Heyet Tahrir el-Şam’a (HTŞ: Şam Kurtuluş Hareketi, bölgede bulunan ve uluslararası olarak terörist kabul edilen bir örgüt) karşı gerçekleştirdiği son saldırılar sonucunda yerinden çıktı.

Ayrıca Rusya askerî gücü, terörist olarak sınıflandırılmamış Suriyeli muhalif grupları ortadan kaldırmayı amaçlayan hükümet güçlerine yardım etmeye yoğunlaşırken; IŞİD, “devletinin” ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri (SDF) tarafından yok edilmesinden bu yana Suriye çölünde gücünü yavaş yavaş geri kazanıyor. Böylece IŞİD, Suriye’nin her tarafında askerî operasyonlar ve bombalamalar gerçekleştirme imkânı buldu.

Suriyeli Hristiyanları Korumak

Suriye devriminin başlamasından bir yıl sonra Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, Şam’da bir “Sünni hükümeti” olarak adlandırdığı şeye karşı uyarıda bulundu.

Rus Ortodoks Kilisesi, Moskova’nın Suriye’ye müdahalesini bir “kutsal savaş”a eş değer gördü. Rus Ortodoks Kilisesinin başı olan Moskova Patriği Kirill, Ortodoksların, bölgedeki Hristiyanlara karşı bazı şiddet olaylarının yaşandığını öğrendiklerine dikkat çekti.

Ancak Suriye İnsan Hakları Gözlemevi Başkanı Jamil Diarbakerli, Suriyeli Hristiyanları destekleyen hiçbir tarafın olmadığını, hatta durumun tam tersi olduğunu söyledi.

Ne rejim ne de Suriye muhalefeti ülkedeki Hristiyan nüfusu hiçbir zaman umursamadı.” diye ekledi.

Rusya gibi büyük güçler Hristiyanlardan bahsettikçe onlara yönelik şiddet ve zulüm daha da artıyor. Hristiyanlar, Suriye’de süregelen çatışmalarda yer alan tüm güçler lehine bir bahane haline geldi.

SNHR tarafından yayımlanan bir rapora göre, 2011 Mart ve 2019 Eylül arasında Suriye’deki büyük taraflarca Hristiyan ibadethanelerine karşı en az 124 saldırı gerçekleştirildi. Buna göre Suriye rejim güçleri 75, IŞİD 10, HTŞ 2, silahlı muhalefet grupları 33 ve çeşitli diğer gruplar 4 eylem gerçekleştirdi.

Ayrıca Hmeymim Rus Hava Üssü sözcüsü tarafından Temmuz 2019’da yapılan bir açıklama Suriyeli Hristiyan aktivistleri öfkelendirdi. Sözcü, İdlib’e yönelik son Rus bombardımanlarını “Muhradah şehrindeki Hristiyanlara karşı yapılan bombardımana misilleme” diye meşrulaştırıyor ve Rusya’nın Suriye’ye müdahalesinin “sadece Hristiyanların korunması” için olduğunu söylüyordu.

Kaliforniya’daki Syrian Christians for Peace (Suriyeli Hristiyanlar Barış Örgütü) “bu asılsız iddiaları” yalanladı. Rusya’nın sadece Esed rejiminin iktidarda kalmasını garantilemek için Suriye’ye müdahale ettiğini, [Esed’in iktidarda kalmasının] ise Hristiyanların ve sivillerin siyasi haklarını on yıllardır ihlal ettiğini vurguladı.

Örgüt, “Rejim; [Suriyeli Hristiyanların] yerlerinden olmasına neden oldu ve evlerini tehdit etmek için aşırıcı gruplarla işbirliği yaptı, iktidarda kalmak için Hristiyanları koruma bahanesine sığındı, böylece onları bir araç olarak kullandı.” diye konuştu.

Diarbakerli şunları da ekledi: “Rusya’nın müdahalesi, Rusya’nın çıkarlarını ilgilendiren belirli jeopolitik sebepler için gerçekleşti. Hristiyanları desteklemeye dair her konuşma sadece medya için. Rusya’nın Suriye’deki varlığı, marjinalize edilen Suriyeli Hristiyanların ilk durumundan hiçbir şey değiştirmiyor.

Hristiyanların kitlesel göçü devam ediyor ve artıyor. [Ortalama] bir Hristiyan Suriye bulmacasına görünür gelecekte gerçek bir çözüm olacağına inanmıyor. Ayrıca savaş nedeniyle, yerinden edilen hiçbir Hristiyan köyüne dönmeyecek. Daha da önemlisi, siyasi Hristiyan örgütlerin ülkenin siyasi ortamına dahil olması yönünde bir destek yok.

Suriye için yeni bir anayasa oluşturmak için kurulan komite hakkında yorum yapan Diarbakerli, komitenin Suriyeli Hristiyan topluluğun üyeliğini göz önüne almadığına dikkat çekti:

Rejim ve muhalefetin komitede yeri var, biz ise dışarıda bırakıldık. Suriyeli Hristiyanlar, özellikle Hristiyan topluluğu içinde aktif sivil toplum örgütleri ve şahsiyetler neden kasıtlı olarak dışlanıyor?

Abdul Wahed’e göre, Rusya’nın Suriye’deki Hristiyanları koruma bahanesini öne sürme amacı “bazı ülkelerin Rusya’nın müdahalesine yönelik duruşlarını etkilemek.” Wahed şöyle açıklıyor: “Moskova, Ortadoğu’daki Hristiyanları korumak için hareket ettiğini söylediğinde, Batılı ülkelere, özellikle de seçim kampanyalarında ‘Hristiyanları savunma’ fikrini bir slogan olarak sömüren sağcı güçlere hitap ediyor.

Suriye Devletini Korumak

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e göre Moskova’nın Suriye’ye müdahale etmedeki öncelikli hedefi “Suriye devleti kurumlarını korumak, Başkan Esed’i korumak değil.” Putin ayrıca, Suriye’de Libya, Somali ya da Afganistan’da olana benzer bir durum yaratmak istemediğini söyledi.

Ancak Rusya, 2015 askerî müdahalesiyle fazlasıyla belirgin hale geldiği üzere, Suriye devriminin 2011 Mart’ta başlangıcından beri Suriye’de tüm gerçekçi ve samimi reform girişimlerini engelledi.

Suriye hükümeti güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirilen ve devrime yol açan aynı gayrı insani uygulamalar milyonlarca Suriyeli mültecinin ülkeye dönmesini önlüyor. Yolsuzluk oldukça yaygın. Ekonominin gittikçe kötüleşmesinin ve devletin kontrol ettiği bölgelere hizmet sağlayamamasının önemli bir nedeni.

Rusya çatışmaya bir çözüm getirmesi beklenen siyasi sürecin altını oydu. Yeni kurulan anayasa komitesinden bahseden Suriyeli muhalif aktivist Anwar al-Bunni; Rusya’nın bu kuruluşu oluşturmadaki amacının, “kendi askerî hedefini tamamlayarak hayata geçirmek ve [savaş] suçlarından sorumlu olanların hesap vereceği geçiş aşamasını atlamak” olduğunu söyledi.

Anayasa komitesinde yer almak, Suriye halkının demokratik ve özgür bir Suriye inşa etme arzu ve umuduna gerçek bir ihanet olarak görülüyor.

 

Syria Direct / 1 Ekim 2019 / Çeviren: Musa Kurbanoğlu

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR