1. YAZARLAR

  2. Murat İslam

  3. Kadim Bir Gelenek: Ders Halkaları

Kadim Bir Gelenek: Ders Halkaları

Kasım 2019A+A-

Müslümanlar olarak Rabbimizin bize yüklediği en önemli görevlerden biri hiç kuşkusuz davet ve tebliğ sorumluluğudur.

En yakınlarımızdan başlamak üzere, sosyal çevremizi ve içinde yaşadığımız toplumu Allah’a ve O’nun dinine davet etmek, iyiliği emredip kötülükten men etmek asıl gayemiz olmalı.

Hayatımızın her anında vahyi hayata hâkim kılmak için mücadele etmek ve çevremizi de bu mücadeleye dâhil etmeye çalışmak zorundayız.

Bu anlamda hayat bizim için bir okul, her saati de bir ders hükmündedir ve bu mücadele öncelikle sabır ve fedakârlık gerektirir.

Bilgi, birikim ve tecrübelerimizi birbirimize paylaşarak, karşılaştığımız zorluklara karşı mücadele azmimizi artıracak birlikteliklere ihtiyacımız var. Bu birlikteliklerden en önemlisi hiç kuşkusuz kadim bir gelenek olan ders halkalarıdır. Allah’ın adının anıldığı bu zaman dilimleri hayatımızın bir köşesinde muhakkak olmalı.

Bilgi ve Amel Birlikteliği Hedeflenmeli

Yoğun geçen bir günün ve iş temposunun ardından, yorgun bir beden bazen katılmakta isteksiz davranır. Ancak katıldıktan sonra hiç pişman olmadığımız kıymetli bir sermayedir ders halkaları.

Önceleri birilerinin hatırı, sonraları biraz merakla devam ettiğimiz, daha sonra önce dinleyici ve ardından katılımcı, hatta yönetici olduğumuz ders halkaları, bereketli ve zengin bir havzaya dönüşmeli.

Sebat ve en önemlisi samimiyetle bu küçük birliktelikler, zamanla birbiri ile irtibatlı nitelikli yapılara ve diğer halkalarla birleşerek kopmaz zincirlere dönüşmeli.

Sohbetlerde iletişim mekanik değil disiplinli ama aynı zamanda samimi, hoşgörülü ve içten bir muhabbete dönüşerek, kardeşlerimizin bilgilenmesi yanında, bilginin amele dönüşmesi ve paylaşılmasına dönük yeni ders halklarının oluşması teşvik edilmeli.

Sadece ders saatine sıkıştırılmış bir ilişki yerine, sokağa yansıyan bir yanı da olmalı bu halkaların. Mutlu veya kederli anlarında en yakınında bu halkadaki kardeşlerini görmeli insan. Örneğin bir kardeşimizin dersi aksatması merak uyandırmalı, kendisiyle irtibat kurularak durumu hakkında bilgi sahibi olunmalı.

Çalışmalar İrtibatı Güçlendirmeli ve Aidiyeti Beslemeli

Halkaların dört duvar arasına sıkışmış kısır bir gettoya dönüşmesine izin verilmemeli. Farklı halkalar, camialar ve çevrelerle irtibat kurulmalı, birlikte iş yapabilme zemini yoklanmalı.

Sadece bilgi alışverişinden ibaret olmamalı sohbetler. İnsanı İslami mücadelenin içinde bir nefere dönüştürecek mensubiyet ve aidiyeti beslemeli.

Halkalarda dersler bir usul çerçevesinde ele alınmalıdır. Tek doğru/hakikat sahibi bizmişiz gibi bir algıdan uzak durulmalı, düşünme ve araştırmaya dönük bir metot benimsenmeli. Hayal yerine gerçekler, gelenek ve örf dikkate alınmalı, ayrıştırıcı değil, kuşatıcı bir dile sahip olunmalı.

Edep, üslup, görgü, izzetli davranış biçimlerinin arttığı, kolektif salih amel ve cemaat ruhunun pekiştiği ve bilincin artırıldığı ortamlara dönüşmeli halkalar. Nitelikli derslerle sadece dinleyici olmaktan çıkıp aktif katılımcılığa adım atan ve kendisine güvenen ama aynı zamanda mütevazı şahsiyetlerin yetişmesine katkı sağlayan bir okul olmalı.

İslami şahsiyetin şekillendiği, kimlik ve kişilik kazandığı bu bereketli çalışmalara çocuklar ve eşlerde dâhil edilmek suretiyle her bir ev Dâru’l Erkam’a dönüştürülmeli.

Monotonluk ve Bıkkınlık Savrulmaya Dönüşmemeli

Periyodik ve düzenli etkinlikler her zaman zor olandır ama her fırsatta ve mekânda kararlılıkla bu geleneğe sahip çıkmalıyız. Derslerin bazen monotonlaştığı ve bıkkınlık verdiği, verimin düştüğü dönemler olsa da ye’se kapılmadan derslerimize devam etmeliyiz.

Yeni bir dinamizm yakalamak ve çağın fıkhına uygun yeni formlar üretmek için her zaman kafa yormak gerekir. Bununla birlikte monotonluğu aşmak adına yapılan bazı ölçüsüz açılımların insanlara fayda yerine zarar verdiği, düşünsel savrulmalara neden olduğu da unutulmamalı.

Modern hayat ile bireyselleşen insanlar daha da yalnızlaşırken, komşuluk, akrabalık ve arkadaşlık ilişkileri giderek yok olmaya yüz tutuyor. Sürekli bir koşuşturmaca, bir yoğunluk ve bir telaş içinde debelenen bu hayat tarzı ardında, hep eksik kalan ve bitmeyen işler, yetişilmeyen zaman ve akıp giden ömürden başka bir şey bırakmıyor.

Oysa hayatı biraz yavaşlatmak, kontrol altına almak ve düşünmek gerek. İşte bu ders halkaları bu hengâmenin içinde hayatı yavaşlatıp, durup düşüneceğimiz ve kendimizi sorgulayacağımız en önemli zaman dilimleridir.

Gayret bizden, tevfîk ve takdir Allah’tandır.

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR