1. YAZARLAR

  2. Ahmet Örs

  3. Rivayet-i Aşk

Rivayet-i Aşk

Haziran 1996A+A-

Hz. Hüseyin 'in şahadeti ve Kerbela olayının sene-i devriyesi münasebetiyle hazırlanan Rivayet-i aşk filmi 19-28 Mayıs tarihleri arasında Mecidiyeköy Kültür Merkezi'nde gösterime sunuldu. Film Akan Prodüksiyon tarafından Türkiye'ye getirildi.

Kerbela olayı hakkında dünyada hazırlanmış olan tek belgesel drama özelliği taşıyan Rivayet-i Aşk, altı saatlik bir dizi olarak çekilmiş. Dizi başından sonuna kadar diyaloglarla geçiyor. Gösterimi gerçekleştiren yetkililer filmin her karesinin tarihten alındığını ve ishalinin bu rivayetlerle mümkün olduğunu belirtiler. Film ilk dönem İslam toplumundan sonra meydana gelen bozulmalarla başlıyor. Emevi saltanatıyla başlayan bozulma, Muaviye'nin saltanatıyla beraber yeni bir döneme girmiştir. Muaviye, kendisinden sonra halef olarak Yezid'i tayin eder. Yezid ise içki düşkünü, İslami kimliği olmayan bir kişidir. Bu donemde zulümler artar, yer yer isyan ve başkaldırılar olur. Bilahere küfe halkı Hz. Hüseyin'i Yezid'in zulümlerine karşı direnişe geçmek onu kendilerine imam kabul etmek için davet ederler. Hz. Hüseyin bu daveti İnceler ve olayı tahkik eder. Ne var ki Küfe halkı verdikleri sözden dönerler. Buraya kadarki dönemler, dizinin önceki bölümlerinden özetlenerek aktarılmış. Gösterime sunulan bölüm kerbela olayını anlatıyor. Hz. Hüseyin ve etrafındaki bir avuç direnişçiyi zor durumda bırakmak için Yezid'in ordusu yollarını tutar, direnişçileri susuz bırakır.

Gösterilen bölüm az sayıdaki mü'minin tüm ümitsizliklere rağmen direnişte sebat etmelerine vurgu yapılıyor. Bir grup onurlu insan da Yezid'in safından Hz. Hüseyin'in safına geçiyor. Hz. Hüseyin'le arkadaşları arasında geçen konuşmalar zulme karşı çıkmanın gerekliliğinden, hür ve özgür olmak için mücadele etmekten bahsediyor, şehadet teması işleniyor. Direnişçiler, sömürü ve zulme karşı sessiz kalmayacaklarını haykırıyorlar ve şehadete kadar savaşıyorlar. Film Hz. Hüseyin'in şehadetiyle sona eriyor.

Rivayet-i Aşk dizi olarak çekildiği için uzun süren bir film (6 saat), gösterime kısaltılarak sunuldu (70 dakika). Bu durum kopukluklara neden olmuş ve bazı diyalogların anlaşılmasını güçleştirmiş.

Mecidiyeköy Kültür Merkezi'nin sinema salonu olmadığı için sonradan monte edilen bir perde vasıtasıyla gösterim gerçekleştirildi. Bu durum net canlı bir görüntü olmasını engellemiş. Yakın plan çekilen klasik bir dizi film olduğu ve saydığımız şartlarda gösterildiği için sinema zevki vermeye bir durum ortaya çıkmış. Savaş sahnesinde de yetersizlikler olması bir başka eksiklik olarak dikkat çekiyor. Türkçe seslendirme ise daha iyi olabilirdi.

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR