1. YAZARLAR

  2. Kazım Sağlam

  3. Osmanlı Kudüs’ünde Loncalar

Osmanlı Kudüs’ünde Loncalar

Haziran 2003A+A-

Bir cihan devleti (imparatorluğu) olan Osmanlı, dünyanın en karmaşık coğrafyasında hüküm sürmüştür. Bünyesinde barındırdığı değişik etnik ve dini farklılıklar, idare biçimi ve toplumu ayakta tutan unsurlarının neler olduğu ve nasıl işlediği tüm dünyanın merakını celbetmiştir.

Devletin, ekonomik, sosyal ve toplumsal yapısına etki eden unsurların başında şüphesiz loncalar gelir. Loncaların, Osmanlı'nın, hem ticari hayatına, hem sosyal hayatına, hem de idari işleyişine birebir etkisi vardır. Kuruluşu, Selçuklulardan bir nevi devr alınan "ahilik" ve "fütuvat" teşkilatına dayanır.

Ele alacağımız kitap Osmanlı Küdüsü'ndeki Loncaların işleyişini irdeliyor. Tarih Vakfı Yurt Yayınları'ndan çıkan kitabın yazarı, Amnon Cohen. Cohen, Kudüs Hebrew  Üniversitesi'nde Müslüman Halklar Profesörü bir Yahudi.

Bilindiği gibi Osmanlı Loncalarının kaynağı Ahi örgütlenmesine dayanır. Ahi Evren'in, esnaf ve sanatkârların; cömertlik, ahlâk, yardımseverlik, misafirperverlik vb. prensipler etrafında birleştirip teşkilatlandırdığı kuruluş, önce debbağlarla işe başlayıp tüm esnaf ve sanatkarları kapsayan bir kuruluşa dönüştürmüştür.

Kendi içinde hiyerarşik bir düzen oluşturan bu yapıda, uzun bir çıraklık dönemi (1001gün) geçiren kişi, usta-hocaya bağlılık, mesleğin inceliklerini öğrenmek, iş hayatının işleyişini kavrama, toplumun menfaatini gözetmek gibi becerileri kesbettikten sonra bir imtihana tabi tutularak, kalfalığa yükseltilirdi.

3 yıl süren kalfalık döneminde  kişi, becerilerini geliştirir ve ortaya koyduğu bir eserle, ustalardan oluşan bir mecliste imtihan edilir ve beğenilirse ustalığa yükseltilirdi. Kalfayı yetiştiren usta kendi eliyle kalfasına Sed bağlardı. Bu peştamal bağlamayla kalfa ustalığa terfi etmiş olurdu.

Esnaflığa giren genç hemen dükkan açamazdı; hem mesleğinde uzmanlaşması gerekir, hem de dükkan sayısı sınırlı tutulduğundan, her önüne gelen usta oldu diye dükkan açamazdı. İhtiyaca göre imalat yapılır, tezgah ve dükkan sayısı ona göre belirlenirdi.

Lonca teşkilatı imalat ve ticaretin hemen tüm alanlarını kapsıyordu. Kaç adet lonca olduğu net olarak belirlenememiştir. Çünkü tahminlerin fevkinde yan kolları da vardır.

Krizler sonunda köylüler ve askerlere de lonca hakkı verilmesiyle sistem bozulmaya başlar. 1856 yılında yayınlanan Islahat Fermanı ile Osmanlı uyruklu herkes, ticaret, sanat ve meslek edinme hakkını elde eder. Meslek erbabı için verilen beraatlar iptal edilir. 1912 yılında da, çıkarılan bir kanunla loncalar tamamen ortadan kaldırılır.

Ele aldığımız kitabın yazarı, Osmanlı Dönemi Kudüs'ünde mahkeme sicil kayıtlarından yola çıkarak titiz bir çalışma sonucu bize  teferruatlıca bir malumat yekunu sunmaktadır.

Osmanlı Kudüs'ünde Loncaları işleyen kitap; A- Giriş, B- Kudüs Loncaları C- Sonuç bölümlerinden oluşmaktadır.

Kitabın özel konusu olan Kudüs Loncaları, Kudüs'ün konumuyla çok irtibatlıdır.

Kudüs'ün Osmanlı'nın idaresine geçmesiyle, ehemmiyeti taammüden artırılmıştır. Osmanlı politikası, diğer karyeler yerine Kudüs ağırlıklı bir siyaset izlemiştir. Bunun dini, iktisadi ve siyasi veçheleri vardır.

Osmanlı Loncaları bölgesel farklılıklar arz eder. Bölge halkının dini ve etnik yapısı, yerleşik örf, adet ve coğrafi imkan veya imkansızlıkları genel oluşuma farklı tonlar katabilir. Osmanlı Kudüs'ünde Müslümanların her mezhebinden – dürziler dahil- insanlar yaşadığı gibi, Hıristiyan ve Yahudiler de yaşamaktaydı.

Kudüs m.19 yy. başlarında 9000 kişilik bir nüfus barındırırdı ve yaklaşık 1000 kişi loncalara kayıtlıydı. (sh. 178)

Yaklaşık 400 sene Osmanlı yönetiminde kalan Kudüs'te kitabın tasnifine göre Loncalar yedi başlıkta toplanmıştır.

A.    Gıda ve İçecekler

B.    Belediye Hizmetleri

C.    Deri Eşya

D.    Metal İşleri

E.    Tekstil Üretimi

F.     Ev ve Ev Eşyası

G.    Ticaret

Yedi başlıkta tasnif edilen Kudüs Loncaları'nın 45 ayrı alanda faaliyet gösterdiği tespit edilmiştir.

Lonca reisleri Müslümanlardan olur. Öyle olma mecburiyetleri vardır. Fakat bölgenin yapısı gereği bazen Yahudi ve Hıristiyanların da loncaların başına geçtikleri olmuştur. Mesela 1646 yılında Hayyim el-Mağrini adlı bir kişinin Yahudi mezar kazıcılığına atanması gibi. (sh. 31)

Ahi babaya bağlılık Anadolu ve Rumeli'de yaygın ve vazgeçilmezdir. Kahire, Şam, Kudüs gibi yerlerde şeyh-ustaya bağlılık çok katı değildir. Buralarda daha çok halkın emniyet ve ihtiyacı önem kazanır. Tayinler kadı vasıtasıyla yapılır. Kontrol kadılardadır.

Bütün Loncalarda vazgeçilmez prensipler vardır."Adil davranmak", "emanet", "iffet", "diyanet", "istikamet" standart şartlardı. Herhangi bir loncanın reisliğine hak kazanmak isteyen her potansiyel aday için en vazgeçilmez  ölçütlerdi. (183)

Lonca reisleri, eşit davranmak zorundadır,  madde tedariki, tedarik edileni dağıtma, kalite-kontrol gibi hususlar reislerin vazifesiydi. Eğer reisin adil davranmadığı tespit edilirse, kadı tarafından azledilirdi.

Reislik, genelde babadan oğla geçerdi ve reis, mesleğinin tüm inceliklerini bilmek mecburiyetinde idi, şayet mesleki bilgisizliği ortaya çıkarsa, bu da azline sebep olurdu ve kadı reisi azlederdi.

Reis hem halkı korur, bozuk imalata engel olur, hem de imalatçıları korurdu. Şayet hammadde de fiyat artışı olursa reis bunu kadıya iletir ve kadı mala zam yapılmasını onaylar.

Kudüs Loncaları, toplumun iktisadi ve sosyal dengesini sağlıyordu. Loncalar vasıtasıyla her şey yerli yerine oturmuş durumdaydı. Gayr-i müslimlerin ihtiyaçları gözönüne alınarak bazı esneklikler de gösterilirdi.

Ayrıca" Loncalar bir sivil kuruluş mudur? Yoksa bir devlet kurumu mu?"türü sorularla kitaba bakacak olursak; yazar ,Loncaları sivil toplumun habercisi olarak görüyor.

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR