1. YAZARLAR

  2. Emire Huveydi

  3. Mısır’da Parlamento Seçimleri ve İhvan-ı Müslimin

Mısır’da Parlamento Seçimleri ve İhvan-ı Müslimin

Kasım 2010A+A-

el-Ahram / 14-20 Ekim 2010 / Mısır

Çev: Murat Kayacan

Emire Huveydi bu yazıda, aşırı güvenlik önlemleri ve boykot çağrılarına rağmen bu ay (Kasım 2010) Mısır’da gerçekleştirilecek olan seçimlere katılma kararı alan İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler)’in kararının getirisini götürüsünü değerlendirmektedir.

İhvan-ı Müslimin’in (Müslüman Kardeşler) boykot etmektense, parlamento seçimlerine katılmaya karar vermesi Mısır’daki tatsız tuzsuz siyasi iklime bir parça tuz biber oldu. İhvan’ın kararı, hareketin lideri Muhammed Bedî tarafından dikkatle seçilmiş sözlerle gergin geçen bir basın toplantısında duyuruldu.

Bedî, “modern tarihimizdeki belirleyici an” dediği parlamento seçimlerini bütün dünyanın izlediğini ve İhvan’ın seçime katılmasının “daha önce vuku bulmamış ifsad ve uçarılığın” pençesine düşmüş Mısır’a karşı bir sorumluluk olduğunu ifade etti. Bedî, “kurbanlar verme pahasına da olsa” İhvan’ın seçimlere katılmayı milli bir “görev” olarak gördüğünü ifade etti. Basın toplantısının sonunda, kararlarının grup içinde demokratik bir seçim sürecinin sonucu olarak alındığını ve İhvan’ın şura konseyi üyelerinin %98 oranında seçimlere katılımı desteklediğini söyledi.

İhvan-ı Müslimin’in yeni seçim sloganı “Çekişmeyi bırak, seçimlere katıl!” ile uyumlu olarak Bedî, Kasım ayında parlamentodaki 518 koltuktan %30’unu hedeflediklerini 64 koltuğun da bayanlara ayrılacağını söyledi.

Siyaset uzmanı Ziya Raşvan, el-Ahram Weekly’ye yaptığı açıklamada, “Anlaşılıyor ki, hükümet ya da diğer siyasi çevreler tarafından planlanması muhtemel bir provokasyona yol açmamak için İhvan, parlamentoda elde edebileceği sandalye sayısından daha az aday çıkaracak.” dedi.

Bedî’nin Cumartesi günkü basın toplantısı ile el-Ahram Weekly’nin matbaaya gittiği Çarşamba günü arasında 41 İhvan üyesi tutuklandı. Tutuklamalar İskenderiye’de, Kana’daki (Yukarı Mısır) Delta şehirleri Şarkiye ve Dakahliye ile Süveyş’te gerçekleştirildi. Gözlemcilere göre tutuklamalar devam edecek gibi görünüyor.

İhvan bir güvenlik sorunu yaşamasınlar diye resmen adaylarının isimlerini henüz açıklamamış olsa da adaylarından birçoğu adaylıklarını özellikle Delta eyaletleri Kalyubiyye, Kefru’ş-Şeyh, (Kahire’nin 130 km güneydoğusundaki) Feyyum ve İskenderiye’de zaten açıklamış bulunuyor. Grup tarihinde bir ilk olarak iki tane kadın aday -Kalyubiyye’de bir doktor olan Huda Ğaniyye ve Kefru’ş Şeyh’te bir eğitimci olan Fatma Musa- seçimlerde aday olacaklarını açıkladı.

Bedî “adil bir seçim olmayacağı gerekçesiyle seçimi boykot çağrılarını” dikkate almama kararını savundu. 2007’deki anayasal değişiklikler, seçimlerin yargının gözetiminde yapılması uygulamasını iptal etti. Şimdi seçimler yargının dışında Cumhurbaşkanı tarafından oluşturulmuş olan Yüksek Seçim Kurulu gözetiminde yapılıyor. Seçimin; “yargının gözetiminde olmaması” konusu Mısır’ın seçim tarihinde ilk defa muhalefetin sert eleştirilerini fitilledi. Bazı ön koşul talepleri olsa da seçime girmesine izin verilen liberal Vefd ve sol kanat Tecemmu Partisi gibi partiler her halükarda seçimlere katılacaklarını açıkladılar.

Öte yandan seçimlere girmelerine izin verilmeyen partiler seçimleri boykot edeceklerini açıkladılar. İhvan’ın seçimlere katılma kararı öncelikle, daha evvel siyasi aktivist ve Nobel ödüllü Muhammed el-Baradey tarafından yönetilen Milli Değişim Kongresi’ni (MDK) incitmiş olmalı. MDK’nin mantığı, kongrede temsil edilen İhvan dâhil siyasi arenadaki birkaç akımı bünyesinde barındıran bir platform olarak hareket etme üzerine kuruluydu. İhvan’ın seçime katılma kararı grup içinde öngörülememiş bir anlaşmazlığa neden oldu. Harekette muhalefet “cephesi” olarak belli bir ağırlığa sahip ve daha önceleri şura konseyi üyesi olan İbrahim ez-Zaferani ve Halid Davud zaten grubun seçimleri boykot etmesi talebinde bulunmuşlardı.

İhvan, MDK’den ayrılarak ve seçime girme iznine sahip muhalefet partilerini de kendinden uzak tutarak kendini beceriksiz bir pozisyona getirmiş bulunmakta. İktidardaki Milli Demokratik Parti’den sızan bilgilere ve resmi yetkililerin ifadelerine göre, İhvan’a parlamentoda 88 sandalye kazandığı 2005’teki başarısını tekrar göstermesine izin verilmeyecek. O seçimlerde diğer muhalefet partileri parlamentodaki sandalyelerin %4’ünü aralarında paylaşırken, İhvan yaklaşık %20’sini elde etmişti.

5 Ekim’de; Yasal ve Parlamenter İşlerden Sorumlu Devlet Bakanı Müfid Şebab’ın 2005 seçimlerinde “yasadışı” İhvan’ın elde ettiği başarının büyütülmemesi gerektiğini söylediği nakledildi. Şebab, o başarının tekrarlanma ihtimalini küçümsedi ve seçime girmelerine izin verilen partiler ve özellikle de Vefd, Tecemmu ve daha az oy alan el-Ahrar’ın (liberaller) seçimlerde başarılı olacağı tahmininde bulundu. Siyasi analistler, böyle açıklamaların seçim sonuçlarını net olarak gösterdiğini(!) ifade etmekte. Bu açıklamalar ayrıca analistlerin medyadaki “söz söyleme hürriyetine bir sınırlama olarak tanımladıkları durumlarla” da uyum içindedir.

Ed-Dustur gazetesi editörü olan ve açıktan Devlet Başkanı Mübarek eleştirisi yapan İbrahim İsa geçen hafta gazetenin yeni sahibi Vefd Partisi Başkanı es-Seyyid el-Bedevî ve meşhur Vefd üyesi milyarder Rıza Edward tarafından işten çıkarıldı. Daha önceleri, bilinmeyen bir nedenle İsa’nın özel uydu kanalı OTV’deki gösteri programı da iptal edilmişti. Ayrıca Eylül ayı sonunda da özel uydu kanalı Orbit’ten canlı yayınlanan Amr Edib yönetimindeki el-Kahire el-Yevm (Kahire’de Bugün) adlı popüler talk şovunun da yayını durduruldu. Geçen hafta Alâ Sadık’ın; Sports TV’deki programı da bir futbol maçı sonrası ortaya çıkan şiddet olaylarını İçişleri Bakanı’nın önleyemediği eleştirisi yapmasının ardından iptal edildi.

Salı günü hükümete ait Nile Satellite Şirketi, Körfez ülkelerine ait dört İslami kanalı kapattı ve OTV ile daha az seyredilen el-Ferain’e NileSat ile aralarındaki “anlaşma şartlarını ihlal” uyarısında bulundu. Aynı gün Mısır Telekomünikasyon Şirketi birden çok cep telefonuna mesaj gönderme imkânı sunan GSM operatörlerine yeni sınırlamalar getirdi. Şu anda cep telefonlarına mesaj göndermek isteyen şirketler yüklü miktarda para ödeyerek lisans temin etmek zorunda. AP (Associated Press) ile Salı günü yaptığı bir görüşmede İletişim Bakanı müsteşarı Mahmud el-Cuveyni sadece kayıtlı siyasi partilerin önümüzdeki seçimler için cep telefonu mesajlarını gönderebileceklerini söyledi. İktidar partisinin zaten mesaj gönderme izni var.

Bu mevcut durum dikkate alındığında İhvan’ın nasıl olup da seçimlerden başarılı çıkmayı ya da rejimi ve seçim sürecini deşifre etmeyi düşünebildiğini anlamak kolay değil. Hemen her gün sayıları artan bir şekilde üyeleri tutuklanan İhvan’ın 2010 seçimlerini boykota çağıran grupların çağrısını dikkate almayarak bu seçimlerde uğrayacağı kayıp, elde etmeyi umduğu kazançlara nispetle çok daha büyük olabilir.

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR