1. YAZARLAR

  2. Cengiz Özçelik

  3. Kur'an'a Dönüş Gerçekleşmeden Başarıya Ulaşmak Mümkün Değildir

Kur'an'a Dönüş Gerçekleşmeden Başarıya Ulaşmak Mümkün Değildir

Ekim 1996A+A-

Allah'a hamd, Rasulüne ve onun yolundan gidenlere selam olsun.

Hak Söz Dergisi'nin de sürekli vurguladığı gibi, Kur'an'a dönüş yapılmadan hiçbir İslami hareketin başarıya ulaşması mümkün değildir. En azından İslam'ın özüne dönüş mümkün değildir. Zaten şeytan ve yandaşları bunu bildikleri için, senelerce ortaya çeşitli söylemler atarak insanları Kur'an'dan uzaklaştırmaya çalışmışlardır. Şeytan ve yandaşları Kur'an'ı tahrif edemeyince, Kur'an'ı tahrif edebilme imkanına sahip olmadıklarını görünce, ona giden yollara engel koymaya çalışmışlardır. Senelerce bunun tohumlarını zihinlere atmaya çalışmış ve bir ölçüde de başarılı olmuşlardır. Zihinlerde atmaya çalıştıkları tohumlardan en barizi ise "Kur'an anlaşılmaz" söylemi olmuştur. Kur'an'ı herkes anlayamaz söylemi halkın zihinlerine yerleşmiş, bazı alim denilen zatlar da bu söylemi destekleyerek, halkın Kur'an'dan uzaklaşmasına büsbütün vesile olmuşlardır. Kur'an böylelikle bazı kişilerin tekeline alınmak istenmiştir. Halbuki malumunuzdur ki -o yüzden ayetlerle örnek verme gereksimi duymuyorum- Kur'an'ın bir çok yerinde Rabbimiz Kur'an'ın indiriliş sebebini, insanların okuması, anlaması ve ibret alması için olduğunu bizlere bildirmektedir. Hak ile batılı ayırt edebilme için okunup anlaşılması gerekmektedir. Bizi Kur'an'dan uzak tutmaya çalışmalarının sebebi ise gayet açıktır. Rabbimiz bize Kur'an'da, tağuta baş kaldırmamızı, zulme rıza göstermememizi, haksızlıklara karşı gelmemizi, adaleti sağlamamızı, zalimin değil mazlumun yanında olmamızı emretmektedir. Ama bu çağrı zalim ve fasıkların şeytan ve yandaşlarının çıkarları sarsılacağından işlerine gelmemektedir. Bu sebepledir ki, Kur'an'ın önüne engeller koyarak ondan uzaklaştırmaya çalışmışlar ve çalı maktadırlar. Bu amaçlarını sadece bulunduğumuz coğrafyada değil, tüm dünya üzerindeki müslümanlara uygulamaya çalışmışlardır. Dünya üzerindeki bu uygulamalarına karşılık çeşitli bölgelerde bulunan müslümanlar onların oyunlarından sıyrılıp, Kur'an'a yönelerek kendi bölgelerinde İslami harekete başlayıp, müslüman kimliklerini ortaya koyabilmişlerdi. Bugün Türkiye'de amacı Kur'an'a dönüş olan, müslümanları Kur'an'ı anlamaya çağıran müslüman kardeşlerimizin çoğalması, Türkiye'de İslami uyanışın güçlendiğini müjdelemektedir.

Kur'an'a dönüş çabaları, müslümanların yaşamları üzerideki birçok değişikliğe sebep olacaktır. Kur'an'a dönüş ile birlikte, tarihte bozulmalara uğramış kavramlar netliğe kavuşacaktır. Kur'an'dan uzaklaşmanın getirdiği tarihte iğdiş olmuş kavramlar insanların zihinlerinde gerçek yerlerini alarak yaşamlarına aksedecektir. Fasık, şefaat, cehennemin sürekliliği ve benzeri kavram ve konular, Kur'an'dan uzaklaşmanın sonucu zaman içerisinde yahudi mantığının İslamiymiş gibi müslümanlara sunulmasından dolayı yanlış anlaşılmalara sebep olmuştur. Cehennemin gelip geçiciliği iddiasında (Bakara, 80-81) olduğu gibi yahudi zihniyeti müslümanlarda da görülmeye başlamıştır. Bu misaller çoğaltılabilir. Müslümanların zihinlerinin temizlenmesi için Kur'an'a dönüş gerekmektedir. Müslümanları Kur'an'a dönüşe çağırmak gerekecektedir. Tüm iğdiş edilmiş kavramlar yerli yerine oturabilmesi, bir İslami hareketin varlığından söz edilebilmesi için, müslümanların Kur'an'ın çerçevesi içerisine girmeleri şarttır. Sizin ve sizin gibi müslümanların Kur'an'a dönüş üzerindeki titizliği sevindin olmaktan öte müslümanlar adına gurur vericidir.

Rabbimiz hak davada ayaklarımızı sabit kılarak ilerlemek nasib etsin. Cezaevlerinde bulunan bütün kardeşlerime ve Kur'an çerçevesinde müslümanları toplayarak İslami hareketi oluşturmak isteyen bütün kardeşlerime selam ederim.

Düzce Hizbullah Davası Sanıklarından

Kırşehir Cezaevi

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR