1. YAZARLAR

  2. Haksöz

  3. Kimliğimizi ve Sanatımızı Teslim Alabilirler mi?

Kimliğimizi ve Sanatımızı Teslim Alabilirler mi?

Ağustos 1998A+A-

Hayatı ve ölümü Allah'a adayan irademiz kimliğimizi oluşturur. Kimliğimizi sosyalleştirirken de belli bir olgunluğa ulaşırız. İşte bu olgunluğun tevhidi mücadeleyi yüklendiği alanlardan biri de sanat alanıdır. Kimliğimiz sanatımıza yön verirken, sanatımız da kimliğimizin aynası gibidir. Kimliğimiz zulme karşı durmaya, sanatımız bu duruşa en müstahkem alanı açmaya sevkeder bizleri. Kimliğimiz ve sanatımız bizi kaçınılmaz bir savaşın en ön saflarına katmaktadır.

Bugün kimliğimize ve sanatımıza yapılan saldırılar dünden kopuk değil. İzmir Fetih Sahnesi'nin sergilediği "Bir Hak Düşmanı" İsimli oyunun yazarı ve oyuncuları Ankara 1 No'lu DGM tarafından tam da laik-kemalist adalet düzenine yakışacak şekilde mahkûm edildiler. TCK'nın 312/2. maddesine göre "Bir Hak Düşmanı" adlı oyunun yazarı ve oyuncusu M. Vahi Yılmaz'a DGM'nin biçtiği bedel, 24 yıl hapis cezası oldu. Oyunda rol alan F. Başarılı, N. Kar, Z. Özen ve O. Yavuz ise 16'şar yıla mahkûm edildiler.

Ne kurt, ne de orman kanunuyla kıyas edilmesi imkansız bir yargılama ve infaz düzeninde yaşamanın böylesi bedelleri hep olmuştur ve olmaya da devam edecektir.

Ama nafile... Tankların, tüfeklerin namlusu delip geçemeyecek yüreklerimizi. Kimliğimizin ve sanatımızın direnç aşılayan mesajını DGM'lerin kelepçesi, demir kafesi engellemekte yetersiz kalacak. Çünkü Rabbimize olan imanımıza pranga vurdurmadık ki, yerli sömürgecilerin kimliğimize ve sanatımıza vurmak İstedikleri prangalara boyun eğelim!

Dergimiz baskı aşamasında iken bize ulaşan bu mahkûmiyet kararını atlamamız mümkün değildi. 75 yılı kelimenin tam anlamıyla "skandallar tarihi" olan laik sistemin kara lekelerine bir yenisini daha eklemiştir bu mahkûmiyet kararı.

Bu sayımızda H. Türkmen'in "Tevhidi Bilinçlenme Süreci Milliyetçi-Mukaddesatçı Çizgiyi İkinci Kez Aşmalıdır" başlıklı makalesi, İslami sorumluluk sahibi tüm fert, çevre ve yapıları, mevcut birikimimiz ve yaşadığımız konjonktür itibariyle ciddi bir muhakemeye davet ediyor. İslami uyanışın ve tevhidi potansiyelin imkan ve anlayışının durağanlaş-tığını işleyen yazı, tevhidi bilinçlenme sürecine katılan herkesi ciddi bir durum analizine ve statükoyu aşma konusunda yenilenme sorumluluğunu kuşanmaya çağırıyor. Kur'an ve ümmet bilincinin diri ve direnişçi mümessillerini, yaşadığımız süreçle birlikte yaygınlaşan düzenle ve milli kimlikle uzlaşma çabaları karşısında potansiyelimizi yeniden toplayacak, yenileyecek, zaaf ve eksiklerimizi aşabilecek bir bloklaşma iradesi oluşturmaya davet ediyor.

Bir dosya formatında işlediğimiz son ekonomik gelişmelerle ilgili olarak T. Erdoğan, H. Tunalı, M. Pamak ve K. Günaydın, "vergi reformundan IMF anlaşmasına, memur zammından özelleştirmeye, enflasyondan işsizlik sorununa uzanan bir çerçevede konuyu ele alıyorlar. Özellikle M. Pamak'ın yazısı, bir reform olarak takdim edilen vergi düzenlemelerinin, tabir caizse ipliğini pazara çıkaran bir analitik, teknik ve ideolojik bağlama sahip.

Cezayir'i konu alan "Cezayir'in Ordusu, Cezayir'in Izdırabı" başlıklı çeviri-yazı, Cezayir'deki relimin askeri ve zorba karakterini ve bu karakterin izdüşümlerini ortaya koyması açısından önem arzediyor.

H. Alper'in "Kur'an-ı Kerim'de Mucizeyi işleyen çalışması, Kur'an'ın bildirdiklerini temel alarak mucize konusu hakkında çarpıcı bir bilinç tazelemesi sağlıyor.

Kültür-Sanat sayfalarımızda yer verdiğimiz T. Öz'ün "Bir Şövalye, Bir Kâhya, Bir Postacı ve İnsanlar" başlıklı öyküsü; ekonomik sömürüyü, ezen-ezilen, iktidar-teba çelişkisi ekseninde ele alan kurgusu ile bu sayımızın dosya çalışmasını tamamlayıcı bir içeriğe denk düştü. Dil ve anlatım tekniği açısından da öne çıkan bu tür çalışmalara önümüzdeki sayılarda da yer vereceğiz.

Rabbimiz ayaklarımızı müstahkem kılsın ve üzerimize sabır döksün...

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR