1. YAZARLAR

  2. Mustafa Eğilli

  3. İsyanın Adı: Filistin İntifada Kazanacak!

İsyanın Adı: Filistin İntifada Kazanacak!

Haziran 2003A+A-

"Sevgili herkes,

Biz Arap dünyasının Kızılderilileri olmak

 istemiyoruz; sadece bu topraklarda özgürlük,

 barış ve onurumuzla yaşamak istiyoruz.

Biz üstümüze düşeni direnerek,

 olduğumuz yerde durarak yapıyoruz,

ortak insanlık değerleri adına dünyadan da

 kendi üstüne düşeni yapmasını bekliyoruz."

Siyonist Yahudilerin Filistin'i işgallerinin tarihi sürecini hatırlamak, İsrail'in Ortadoğu'nun böğrüne nasıl işgal ve terör devleti olarak zehirli bir hançer gibi saplandığını öğrenmek, Filistin halkının Siyonist işgal ve terör altında neler çektiğini bir nebze olsun hissetmek, Siyonist İsrail'in Ortadoğu'daki gayri meşru varlığının oluşturduğu Filistin sorunuyla ilgili çeşitli tarafların görüşlerini ilk elden öğrenmek, bu sorunun oluşumunda ve devamında ABD'nin etkin rolünü görmek, Siyonist işgal devletini tanımak, İsrail'den yükselen barış seslerini duymak, Filistinlilerin neler düşündüklerini bilmek, kısacası İsrail ve Filistin'le ilgili merak ettiklerinizin bir çoğunu gidermek istiyorsanız bu kitabı okumalısınız.

Yücel Demirer ile Sibel Özbudun'un, farklı eğilimlere sahip gazeteci, aydın, yazar ve politikacı gibi geniş bir yelpazeden oluşan 55 şahsiyetin onlarca makale, yorum, açıklama ve röportajlarından derlediği, yoğun emek harcanmış ve özenle hazırlanmış iyi bir araştırma ve inceleme çalışması olan kitap Ütopya Yayınevi'nden çıkmış. İsyanın Adı: Filistin altı bölümden oluşuyor. Kitabın hazırlanış amacı önsözde şu şekilde ifade ediliyor:

"Öldürüyorlar. Biz bu satırları yazarken ve korkarız sizler de okurken öldürüyorlar, yakıyorlar, yıkıyorlar, aç, susuz, ilaçsız, karanlıkta bırakıyorlar. Dünyanın kör gözlerinin, sağır kulaklarının önünde. Çoluk-çocuk, genç-yaşlı, erkek-kadın demeden kıyıyorlar o yiğit, o direngen Filistinlilere." (s. 11)

"Bu kitap, onur ve bağımsızlık savaşımı veren Filistin halkıyla dayanışma amacıyla hazırlandı. ABD-İsrail politikası Bizantizminin çıkışsız dehlizlerinde açmaza sürüklenmeye çalışılan 'Filistin Sorunu' konusunda okura derli toplu bir fikir, Filistin davasının, gözlerden silinmeye çalışılan meşruluğuna ilişkin bir inanç vermeyi hedefliyor." (s. 13)

"Evet, Filistin'le dayanışmak, onurlu, özgürlükçü ve anti-emperyalist bir barışı savunmaktır, bölgede ve dünyada…" (s. 14)

Kitabın birinci bölümünde Filistin sorunuyla ilgili tarihsel bir çerçeve çiziliyor. Bu bağlamda 1947 yılından başlayarak 28 Eylül 2000 Aksa  İntifadası'na kadar Filistin sorununun kilometre taşlarını içeren bir kronoloji veriliyor. Hemen ardından, Aksa İntifadası sürecinde yaşanan gelişmelere dünya ve Türkiye basınına yansıyan boyutuyla yer veriliyor. Ayrıca Noam Chomsky, Edward Said ve Robert Fisk gibi yetkin şahsiyetlerin tahlil ve çözüm önerilerini içeren makaleler yer alıyor.

Sabra ve Şatilla katliamını konu edinen Rosemary Sayigh'a ait inceleme yazısı, Şaron'un bu vahşi katliamdan dolayı savaş suçlusu olarak uluslararası bir mahkemede yargılanarak cezalandırılması üzerinde ısrarla duruyor.

Noam Chomsky, Edward Said, Henry Kissinger ve Joel Beinin çeşitli çözüm önerilerini  tartışmaya açtıkları makaleleri Ortadoğu'da kalıcı ve adil bir barışın imkanını bizlere sunuyor.

"Filistin ve dolayısıyla Ortadoğu barışı için yapılması gereken iki şey var: Birincisi; insanların Siyonizm konusunda bilgilendirilmesini sağlamak, ikincisi ise; emperyalizmi işbirlikçileriyle birlikte söküp atmak. Bunlar hayata geçirilmediği takdirde orada bir barıştan söz etmek asla mümkün olmaz. Siz adını barış koydunuz diye barış olmaz." (s. 124)

"Romalı tarihçi Tacitus, İngiltere'nin işgalinden söz ederken şöyle söylüyor; "Onlar (Romalı askerler) bir umutsuzluk yarattılar ve buna barış adını verdiler." İşte bu işgal edilmiş topraklarda ABD, İsrail, Arap rejimleri (çok azı hariç) ve Filistin Otoritesi'nin elbirliğiyle bugün yaptıkları şeyin ta kendisidir." (s. 224)

"Ortadoğu egemen(lik)leri de 'barış'tan yanadır! Bu da bir çeşit 'barış'tır! Ancak, adil olmayan ve sadece 'onursuz' bir 'istikrar' bağlamında… Kim ne derse desin, Filistin buna 'Evet' dememekte ve direnmektedir… Direnen Filistin kazanacaktır…" (s. 123)

Siyonizm'i destekleyen Coca Cola, BP, L'Oreal, Carrefour ve Nestle gibi uluslararası 60 küsur firmanın isimlerinin yer aldığı bir liste duyarlı insanların bilgisine sunuluyor. (s. 235)

İkinci bölümde Filistin sorununa yönelik ABD'nin Big Brother politikasını yansıtan Jimmy Carter, Zbigniew Brzezinski, Henry Kissinger, Thomas L. Friedman ve Yossi Sarid gibi ABD politikalarının savunucuları/belirleyicilerinin, Filistin ve Ortadoğu'ya ABD askeri müdahalesine davetiye çıkaran talepleri ve Siyonizm yanlısı çığırtkanlıklarını içeren yazılar bulunuyor.

Ayrıca Edward Said'in kaleminden İsrailli Siyonistlerle ABD'de yaşayan Siyonistler arasındaki farkı ve ABD'nin Filistin-İsrail çatışmasını kendi kamuoyuna nasıl yansıttığını öğreniyoruz: "(ABD'de) Genel manzara şöyle resmedilmektedir; İsrail taş atan barbarlarla öylesine çevrilmiştir ki, İsraillilerin 'savunmak' için kullandıkları füzeler, tanklar ve helikopterler aslında istilacı olan bu kuvveti durdurmak için gereklidir. Clinton'ın buyruğunda ve görevinin tam bilincinde olan Albright'in papağan gibi tekrarladığı söz şudur: "Filistinliler 'geri çekilmek zorunda.' Böylece İsraillilerin Filistinlilerin topraklarına değil tam tersine Filistinlilerin İsraillilerin topraklarına tecavüz ettiğini öğrenmiş oluyoruz." (s. 275)

"Kudüs'ün eski belediye başkanlarından Teddy Kollek'in yardımcılığını yapmış olan Meran Benvenisti,… bir Filistin halkı olduğunu ve 1948'de topraklarımızdan sürüldüğümüzü asla reddetmedi. Tabi ki sizi fethettik, neden suçluluk duyalım diyordu… Tipik bir Amerikan Siyonist! Böylesi bir işgalin hiçbir zaman gerçekleşmediği ya da… Joan Peters'in iddia ettiği gibi 1948'den önce Filistin'de canlı bir Filistinli olmadığı düşüncesinde ısrar edebilir." (s. 279)

Üçüncü bölümde ise, "İşgalci Devlet: Siyonist İsrail" temasının ön plana çıktığını ve Şaron'un Şubat 2001 seçimlerini kazanmasıyla başlayan yeni dönemin tahlil edildiğini görüyoruz. Ayrıca bu bölümde 'Buldozer Şaron' ve içişleri ve dışişleri bakanlıklarında bulunmuş tarih profesörü Shlomo Ben-Ami'yle yapılmış röportajlar yer alıyor.

Dördüncü bölümde "İsrail'den Barış Sesleri" yükseliyor. Çok az da olsa işgalci İsrail'de erdemli Yahudilere ve insan hakları kuruluşlarına rastlıyoruz. Bunlardan biri olan Guş Şalom Barış Blok'u Başkanı Uri Avnery şöyle diyor: "Bu savaşta biz Calut, onlar Davut'tur. Dünyanın gözünde Filistinliler, düşman işgaline karşı bağımsızlıkları uğruna savaşıyorlar. Biz onların toprağındayız, onlar bizimkinde değil. Biz işgalciyiz, onlar kurban. Nesnel durum budur ve hiçbir propaganda bakanı bunu asla değiştiremez." (s. 369)

Siyonist İsrail'de yaşayan ancak işgale, Siyonizm'e ve İsrail'in uyguladığı her türlü teröre karşı duran çeşitli insan hakları kuruluşları var. Bunlardan bazıları şunlar: Barış Bloku (Guş Şalom), Vicdani Ret Hareketi (Yeş Gvul), İsrail Ev Yıkımlarına Muhalefet Komisyonu (ICAHD), Adil Barış İçin Kadınlar Komisyonu, İnsan Hakları İçin Rabbiler, Alternatif Enformasyon Merkezi (B'Tselem), Birlikte Yaşam (Taayuş), İnsan Hakları için Hekimler, Bat Şalom ve tüm barış hareket ve gruplarının oluşturduğu Savaş Karşıtı Koalisyon.

Beşinci bölümde, Filistin lideri Yaser Arafat (s. 400), Filistin Ulusal Kongresi üyesi Abdulbari Atwan (s. 395) ve İslami direniş hareketi Hamas'ın lideri Şeyh Ahmed Yasin'le (s. 414) yapılan röportajlarla "ABD-İsrail kakofonisi içinde sesleri boğulmaya çalışılan Filistinlilere kulak veriliyor."

"Besim Eid gibi 'sivil toplumcu'lardan, Hamas lideri Şeyh Yasin'e kadar geniş ve farklılıkları içeren bir yelpazede, özgürlüğe, bağımsızlığa, onurlu bir barışa olan özlemlerini kendileri dile getiriyorlar. Direnişin, 'intifada'nın meşruluğunu haykırıyorlar. Silahlı ya da silahsız, taş atarak ya da salt İsrail'in yasaklarına boyun eğmeyerek… Filistinliler Mauin Rabbani'nin ağzından dünyaya şu gerçekle seslenmekteler: "Adalet yoksa barışta yok!"

Kitabın altıncı ve son bölümünde 'Küçük Generaller'in öncülüğündeki intifadanın mutlaka kazanacağı teması işleniyor. Temel Demirer, Mustafa Erdem Sakınç ve Cahide Sarı'nın ortak çalışmalarıyla Türk ve dünya basını taranarak Aksa İntifadası sürecinin yansımaları aktarılıyor.

Filistin sorununu çeşitli yönleriyle ele alan bu derleme kitap, bu konuya duyarlı olan ve Filistinli kardeşlerimizin acısını yüreğinden hisseden herkesin kitaplığında yerini almalı. Bu vesileyle Ütopya Yayınevi'ni ve eseri derleyen arkadaşları tebrik ediyoruz.

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR