1. YAZARLAR

  2. Özgür-Der

  3. Irak Halkıyla Dayanışma Gecesi

Irak Halkıyla Dayanışma Gecesi

Mayıs 2003A+A-

Uluslar arası terörizm şirketi haline gelmiş ve insanlık dışı uygulamalarını en barbar şekliyle Irak üzerinde sürdüren Amerika'nın saldırganlığına ve sömürgeciliğine karşı tepkiler/sesler gün geçtikçe çoğalmakta.

Çeşitli sivil toplum kuruluşları, dernekler, aydınlar ve daha birçok farklı kesimden insanlar farklı şekillerde ve farklı zeminlerde ABD'nin yayılmacı politikasına karşı seslerini yükseltmekte ve tepkilerini dile getirmeye çalışmaktadırlar. Bu bağlamda 5 Nisan 2003 Cumartesi akşamı Özgür-Der Eminönü Belediyesi Kadırga Kültür Merkezi'nde "Irak Halkıyla Dayanışma Gecesi" adlı bir program hazırladı. Irak halkının yalnız olmadığını ve duyarlı her insanın bu emperyalist saldırının karşısında olması gerektiğini haykırmak için düzenlenen geceye Kur'an'ı Kerim'den ayetlerin ve mealinin okunmasıyla başlanıldı.

Programın sunumunu yapan Kenan Alpay programın içeriğine binaen kısa bir konuşma yaptı. Amerikan emperyalizminin işgal ve kan dökme politikalarını artırdığını, Irak halkı üzerinde acımasız bir katliam yürüttüğünü ve bu katliama onuruna düşkün her insanın tavır alıp, Irak halkının yanında olması gerektiğini ifade eden Alpay'ın konuşmasının ardından program Nadir Ersoy'un okuduğu, Ortadoğu halklarının mazlumiyetini, acısını, feryadını, direnişini dile getiren şiirlerle devam etti.

Gecenin ilk konuşmasını Özgür-Der Başkanı Hülya Şekerci yaptı. Şekerci konuşmasında, insan hakları ve hukuk söylemlerindeki çifte standarda dikkat çekti. Ayrıca mazlum Irak halkı için yapılan duaların anlamlı olabilmesi için sünnetullah gereği tuğyana ve tağutlara karşı fiili amellerle desteklenmesinin zorunluluğuna dikkat çekti.

Gözümüzün nuru, geleceğimizin umudu olan Özgür Çocuk Kulüplü öğrencilerin dillendirdiği Bağdat ve Kudüs ezgileri geceye heyecan kattı. Ayrıca Filistinli, Afganistanlı ve Irak'lı çocukların mazlumiyeti ve işgale karşı direnişleri; kulübün hazırladığı ve sık sık sloganlarla kesilen kısa bir temsille canlandırıldı.

Irak'ta Savaşa Hayır Koordinasyonu sözcüsü Tayfun Mater ise emperyalist güçlere ve işbirlikçilerine karşı tüm erdemli insanların, kuruluşların -özellikle Müslümanlarla solcuların- ortak eylemlilik içerisinde bulunmasının MGK'yı, TÜSİAD'ı,

l   Z:


derin medyayı ve hükümeti rahatsız ettiğini; ama tüm engellemelere rağmen bu dayanışmanın bozulmaması gerektiğini ifade etti.

Müziğin ağırlıklı olarak yer aldığı gece, Özgür-Der'in üyelerinin söylediği direniş marşlarıyla devam etti. Marşların ardından, ABD'nin Irak saldırısını konu alan ve Irak halkının acısının yüreklerde daha bir hissedilmesine vesile olan sinevizyon gösterisi, coşkuyla izlendi.

Ardından kürsüye gelen Grup Yorum temsilcisi; ABD vahşetine karşı omuz omuza mücadelenin sürdürülmesi gerektiğini vurguladı. Irak'taki son emperyalist kuşatmayla ilgili olarak Grup Yorum'un hazırladığı iki çalışmanın yer aldığı CD'yi, ilk olarak bu geceki katılımcıların dinleyeceğini ifade etti.

Gecenin son konuşmacısı ise Mehmet Pamak'tı. Pamak, Meclis'te hala Irak'taki katliama taşıyıcılık yapan Türkiye'nin açtığı hava koridorunun kapatılması için harekete geçmeyen muhalif milletvekillerini eleştirdi. Türkiye'nin savaşa karşı çıkan halkın ezici çoğunluğunun temsilcileri tarafından yönetilmediğini ifade etti; Türkiye'nin, resmi ideolojiye göre şekillenmek zorunda bırakılan siyasi partilere kırmızı kitapları dayatan İçerdeki ve dışarıdaki derin güç odakları tarafından yönetildiğini vurguladı. Pamak, bu oligarşik güç odaklarına karşı ancak sivil siyaset alanını kuvvetlendirerek ve halkın bu zorbalara karşı direnişçi sivil örgütlülüğünün artırılması, niceliksel kazanımların niteliksel imkanlara kavuşturulmasıyla direnilebileceğini ifade etti.

Özgür-Der'in düzenlemiş olduğu program; mazlumların kanı üzerine kurulu bir sofraya asla oturmamamız; emperyalist dayatmalar karşısında direnişi yükseltmemiz; zulme ve zalime karşı bir dayanışma içersinde olmamız gerektiğini hatırlattı. Ve program "Kahrolsun ABD Emperyalizmi!", "Her yer Bağdat Hepimiz Iraklıyız!", "Yaşasın Küresel intifada!" sloganlarıyla son buldu.

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR