1. YAZARLAR

  2. Rıdvan Çağrıcı

  3. Haksöz Cezaevindekiler İçin Apayrı Bir Sözdür!

Rıdvan Çağrıcı

Yazarın Tüm Yazıları >

Haksöz Cezaevindekiler İçin Apayrı Bir Sözdür!

Mart 2016A+A-

Haksöz dergimiz 300. Sayısına ulaşmış. Allah-u Teâlâ, daha nice sayılara ulaşmayı nasip etsin inşallah. İlk sayısını hatırladığımız derginin, aradan geçen 25 yılın tüm zorluk, sıkıntı ve çilelerine katlanarak ayakta kalıp yayınını sürdürmüş olması, başlı başına takdire şayan bir durumdur. Elbette ki bunu sağlayan kardeşlerimizin cehd ve azmi her türlü takdirin üstündedir. Mevla ecirlerini ziyadesiyle versin.

Haksöz dergisinin bu çeyrek asırlık yayın hayatının büyük kısmında ben cezaevindeydim. Dergiyi çıkaran kardeşlerimiz, sağ olsunlar, cezaevine ücretsiz olarak her ay gönderiyorlardı. (Bunun için şükranlarımı bir kere daha ifade etmek isterim.) Böylece dergiyi her ay düzenli bir şekilde ve kesintisiz olarak takip etme, okuma imkânımız oldu. Dolayısıyla Haksöz dergisinin yayın hayatını, bu çeyrek asırlık süredeki akış ve çizgisini, değişim ve gelişimini, dışarıdaki pek çok okuyucusundan, hatta belki de dergiyi çıkaran kardeşlerimizin kendilerinden bile daha yakından takip edebildiğimi söylesem, sanıyorum ki abartmış olmam.

Cezaevindeki Müslümanların, sahiplenilmeye, çeşitli sıkıntı ve zorluklar yaşadıklarında seslerini duyurmaya, her zaman ihtiyaçları olmuştur ve olacaktır. Çeşitli sebeplerle diğer İslami yayın organlarının görmezden geldiği, duyarsız kaldığı veya kalmayı tercih ettiği tüm bu zamanlarda, dört duvar arasına kapatılmış kardeşlerine sahip çıkma, dertlerini dert edinme, onların sessizliğine ses, kardeşsizliğine kardeş, cefasına vefa olma noktasında, Haksöz’ün gayretine önce Allah, sonra ben/biz şahidiz ve büyük hesap gününde buna en gür seda ile şehadet edeceğiz inşallah. Mevla, bunda katkısı ve emeği olanların amelini zayi etmeyecek, karşılığını ahirette ziyadesiyle verecektir inşallah. Bu nedenledir ki cezaevindekiler için Haksöz, diğer tüm dergilerden daha çok “bizim dergimiz” olmuştur, bu nedenledir ki ‘Medrese-i Yusufiye’deki Yusufların gönüllerinde Haksöz’ün yeri daima bir başkadır.

Hepimizin malumu ki ülkemizde pek çok İslami dergi yayınlanmakta, her biri Müslümanlardan belli bir kesimin görüşünü yansıtmaktadır. Ama kanaatimce Haksöz ilk baştan itibaren, Türkiye’deki İslami hareketin orta ve ortak bir sesi olmuş, pek çok güncel konuda genel kanaati yansıtmayı başarmıştır. Türkiye’deki İslami çizginin bu çeyrek asırlık süredeki seyrini hızlı bir şekilde görmek isteyenlerin, Haksöz dergisini gözden geçirmeleri yeterli olacaktır. Haksöz, Türkiye İslami hareketinin seyir defteri gibidir adeta. Haksöz en zor günlerde dahi, eğilmeden, bükülmeden, sapmadan, yalpalamadan, dimdik durmayı, çizgisini korumayı başarabilmiş, Türkiye İslami hareketinin sesi ve sözü olabilmiştir. Çeyrek asırlık yayın hayatında, böylesi bir istikamet üzere istikrar gösterebilmiş olmak, kuşkusuz övgüye layıktır.

Elbette ki ülkemizdeki genel İslami hareketin bir parçası olarak Haksöz de zaman zaman daha bir güçlü ses vermiş, dönem dönem sesi, sözü zayıf kalmıştır. Bu da normal karşılanması gereken bir durumdur. Hepimiz neysek, ne haldeysek, bizim bir parçamız olan Haksöz’ün de bizimle aynı hal içinde olmasından daha doğal bir şey olmasa gerektir. Önemli olan her zaman ve koşulda mücadelede var olmak, cehde devam etmek, yılmamak, vazgeçmemektir. İnişler, çıkışlar kaçınılmazdır. Mevla her durumda ecrini eksik etmeyecektir inşallah.

Bu temenni ile birlikte Haksöz dergimize nice 300. Sayılar diliyor; emeği geçen bütün kardeşlerime tekrar Mevla’dan ecirler niyaz ediyorum. 

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR