1. HABERLER

  2. ÇEVİRİ

  3. Nazi selamı ne zaman Nazi selamı değildir? Elon Musk iki kere yaptığında mı?
Nazi selamı ne zaman Nazi selamı değildir? Elon Musk iki kere yaptığında mı?

Nazi selamı ne zaman Nazi selamı değildir? Elon Musk iki kere yaptığında mı?

Musk'ın selamı dünyanın tüm aşırı sağcı lejyonlarına bir mesajdı: şimdi bizim zamanımız - ancak liberaller ve İsrail yanlısı gruplar bunu görmüyor.

22 Ocak 2025 Çarşamba 20:26A+A-

Joe Gill’nin Middle East Eye’da yayınlanan yazısı Haksöz-Haber için tercüme edilmiştir.

 

BBC Newsnight programında gazeteci ve siyasetçilerden oluşan bir panelde Elon Musk'ın ABD Başkanı Donald Trump'ın Washington'daki zaferle göreve başlama mitinginde verdiği selamı tartışıyorlardı.

Muhtemelen çoğu insan Musk'ın, Dr Strangelove anını şimdiye kadar görmüştür ancak panelin hiçbiri bunun açıkça ne olduğunu söylemedi: bir Nazi selamı.

Musk istemsiz bir şekilde sağ kolunu kaldırıp parmaklarıyla gökyüzünü işaret etmedi. Sağ elini göğsüne bastırdı, uzun bir süre durakladı ve ardından ülke çapında on milyonlarca kişi izlerken ve salondaki binlerce Trump destekçisi tezahürat yaparken kolunu dışarı doğru kaldırdı.

Bu noktada pek çok kişi şaşkınlıkla Musk'ın hareketini izliyor ve halüsinasyon görüp görmediklerini merak ediyordu; ancak Musk daha sonra arkasını döndü ve aynı selamı arkasındaki koltuklarda oturanlara da verdi.

Yine de BBC'nin ABD siyaseti ve aşırı sağ konusundaki deneyimli gözlemcisi Gabriel Gatehouse, tıpkı kılıç taşıyan başarısız Muhafazakâr liderlik adayı Penny Mordaunt gibi bu anı küçümsedi. Gatehouse bunun bir “Roma selamı” olabileceğini öne sürdü ve 2016 başkanlık kampanyasında ortaya çıkan bir kurbağa karikatürüyle karşılaştırdı.

Eski bir deniz piyadesi ve eski bir diplomat olan yeni Starmerci milletvekili Alex Ballinger ise İşçi Partisi hükümetinin Trump ile ilişkileri hakkında sadece sıcak sözler söyledi. Musk'ın İşçi Partisi kabine üyelerini ve Başbakan Keir Starmer'ı defalarca “Britanya'nın tecavüze uğramasını” sağlamak ve devrilmesini istemek gibi aşırı suçlarla itham etmesine rağmen.

İsrail yanlısı grup Musk'ı savunuyor

Görünen o ki Musk, hoşlanmadığı hükümetlerin ve liderlerin devrilmesini isteyen küresel aşırı sağın kendi kendini tayin etmiş lideri olduğunu açıkça ortaya koydukça, merkezci politikacılar dünyanın en zengin adamı ve onun bir parçası olduğu Trump yönetimiyle bir tür ilişki kurmak için daha fazla boyun eğiyor ve çabalıyor.

Elbette İşçi Partisi'nin Trump yönetimiyle ilişkileri olmak zorunda ama Dışişleri Bakanı David Lammy ve diğerlerinin el pençe divan durması, faşizmin yükselişi karşısında merkezciliğin iflas ettiğinin bir kanıtı.

İsrail yanlısı Anti-Defamation League de Musk'ı savundu ve selamın önemini küçümsedi. “Görünüşe göre Elon Musk bir Nazi selamı değil, coşkulu bir anda garip bir jest yaptı, ancak yine de insanların gergin olmasını takdir ediyoruz. Şu anda tüm taraflar birbirlerine şüpheyle yaklaşmalı ve bir nefes almalıdır. Bu yeni bir başlangıç.”

Görünen o ki Musk'ın Üçüncü Reich'a selam göndermesi, gerçek antisemitizm tehdidinden ziyade Filistin yanlısı protestolara takıntılı bir grup için dostlar arasında küçük bir yanlış anlamadan ibaret.

Bir X yorumcusunun Musk'ın ne yaptığı konusunda şüphe bırakan haber başlıklarına yanıt olarak söylediği gibi: “Kelimenin tam anlamıyla Zieg Heil diye bağırmak dışında! Musk “iki kez” ve muazzam bir coşkuyla “Üçüncü Reich” selamı verdi. “Görünüyor” diye bir şey yok. Tam orada.”

Hitler'in yükselişi sırasında pek çok Batılı siyasetçi ve iş adamı, Nazi liderinin söylediklerinde ciddi olduğu fikrini reddetmiş, bunun göstermelik olduğunu ve onun son derece makul bir insan olduğunu iddia etmiştir. Bu görüşler 1940'a ve Fransa'nın işgaline kadar İngiliz yönetici eliti arasında yaygındı.

Bugün Gatehouse'un öne sürdüğü gibi Musk'ın Nazi selamını liberallere yönelik bir provokasyon olarak görmek eğlenceli görünebilir, ancak faşist şiddet ve nefretin kurbanları için bu gerçekten gülünecek bir mesele değildir.

Gerçek kurbanlar

Amerika Birleşik Devletleri'ndeki milyonlarca göçmen Trump'ın kararnamesi uyarınca toplanmakla karşı karşıya. Birçoğu hayatlarının çoğunu ABD'de geçirdi ve çocukları orada doğdu.

Britanya Müslüman Konseyi'nden Zara Mohammed'in de belirttiği gibi, pek çok genç Müslüman “son derece zorlu bir dönem” yaşıyor ve Musk'ın zehirli X platformundan ve diğer bazı sosyal medya sitelerinden uzak durmayı tercih ediyor. “Bu çok düşmanca. Gördüğümüzün çok iğrenç olduğunu söyleyebilirim.”

Trump'ın göreve başlaması, şubat ayında Almanya'da aşırı sağcı partilerin 1945'ten bu yana ilk kez büyük bir zafer kazanmasının beklendiği bir döneme denk geldi.

Birleşik Krallık'ta hapisteki Müslüman karşıtı kampanyacı Tommy Robinson, 1 Şubat'ta Londra'da aşırı sağın bir yürüyüş düzenlemesi çağrısında bulundu. Ekim ayında Londra'da düzenlenen neofaşist yürüyüşe, eskiden bu tür etkinliklere katılan ve sayıları genellikle faşizm karşıtı protestoculardan az olan birkaç yüz futbol serserisi yerine on binlerce kişi katıldı. Bu arada, Birleşik Krallık'ın İsrail'in soykırımına verdiği desteğin sona erdirilmesini talep eden barışçıl bir protesto polisin engellemesi ve kitlesel tutuklamalarla karşılaştı.

Musk'ın selamı dünyanın tüm aşırı sağcı lejyonlarına bir mesajdı: şimdi bizim zamanımız. Artık beyazların üstünlüğüne dair inançlarımızı ve Batı ülkelerindeki Küresel Güney azınlıklarına, özellikle de Müslümanlara savaş ilan etme hedefimizi gizlememize gerek kalmadı. Eldivenler çıkarıldı.

Ve merkezciler bunu görmek istemiyorlar, zira Orta Doğu'daki savaşları ve soykırımı finanse edip desteklerken, Batı'da daha fazla eşitsizlik ve yoksulluk yaratan politikalarla aşırı sağın bu konuma gelmesini büyük ölçüde sağladılar. Musk, neoliberalizmin 40 yıllık başarısızlığının, şimdi yerini milyarder otoriter yönetimin almasının kişileştirilmiş halidir.

Musk'ın X platformundaki bir başka kullanıcının kısa ve öz bir şekilde ifade ettiği gibi: “Size kim olduklarını söylediklerinde, onlara inanın.” (Maya Angelou'ya atfedilen bir söz olup, insanların kendilerini, karakterlerini veya niyetlerini nasıl ortaya koyduklarını ciddiye almanız gerektiğini anlatır. İnsanlar genellikle birinin değişeceğini ya da aslında göründüğü gibi olmadığını umut ederek gerçekleri görmezden gelebilir. Bu ifade, olayları olduğu gibi kabul etmeyi önerir.)

 

*Joe Gill, Umman, Venezuela ve ABD'de Financial Times, Morning Star ve Middle East Eye gibi gazetelerde gazeteci olarak çalışmıştır. Yüksek lisansını London School of Economics'te ‘Dünya Ekonomisi Politikaları’ üzerine yapmıştır.

HABERE YORUM KAT