
Mülakat sistemi yeni mağdurlar üretmeye devam ediyor: Yazılıda rekor kırdı, mülakatta yok sayıldı!
2023 İdari Yargı Hâkim Adaylığı sınavında Türkiye birincisi olan Emre Pişiren, mülakatta elendi. Üç yıl üst üste derece yapmasına rağmen benzer sonuçlarla karşılaşan Pişiren, sürecin liyakatsiz olduğunu belirterek Adalet Bakanlığı’na dava açtı.
2023 İdari Yargı Hâkim Adaylığı sınavında rekor puanla Türkiye birincisi olan Emre Pişiren, mülakatta elendi. Üç yıl üst üste derece yapmasına rağmen benzer sonuçlarla karşılaşan Pişiren, sürecin liyakatsiz olduğunu belirterek Adalet Bakanlığı’na dava açtı. Geçmişte FETÖ hakkında bildiklerini yetkililere aktaran Pişiren’in elenmesinde bu geçmişin etkili olduğu yorumları yapılırken mahkeme davayı reddetti.
2023 İdari Yargı Hâkim Adaylığı Yazılı Sınavı’nda aldığı 98.5 puanla Türkiye birincisi olan Emre Pişiren, mülakatta elendi. Pişiren’in üç yıl üst üste derece yapmasına rağmen mülakatlardan geçememesi dikkat çekerken, genç aday Adalet Bakanlığı’na dava açtı.
ÜÇ KEZ DERECE, ÜÇ KEZ MÜLAKATTA RET
Vazgeçmeyen Pişiren, 2022 yılında sınava tekrar girdi ve bu kez Türkiye birincisi oldu. Ancak mülakat aşamasında yine elenmekten kurtulamadı. Üçüncü kez, 2023 yılında aynı sınava giren genç aday, bu sefer 98.5 puan ile Türkiye rekoru kırarak bir kez daha birinci oldu. Ancak mülakat sonucu değişmedi; Pişiren, yine elendi.
HUKUKİ MÜCADELE BAŞLADI
Yaşadığı bu süreçten sonra Emre Pişiren, hakkını mahkemede aramaya karar verdi. Avukatının mahkemeye sunduğu dilekçede mülakat sırasında adaya, “Örümcek ağı teoremi nedir?”, “Sanat nedir?”, “Siyaset ne demektir?” ve “Adalet ile eşitlik arasındaki fark nedir?” gibi sorular yöneltildiği belirtildi. Dilekçede, bu soruların mülakat kriterleriyle ilgisiz olduğu ve sürecin nesnellikten uzak olduğu vurgulandı.
Dava sürecinde mahkeme, Adalet Bakanlığı’ndan savunma istedi. Bakanlık, mülakatların nasıl yapılacağını belirten mevzuatı hatırlatmakla yetinirken, somut bir gerekçe sunmadı. Mahkeme oy çokluğuyla davayı reddetti; ancak karara şerh koyan hâkim, mülakat sorularının ve yanıtlarının kayıt altına alınmamasının süreci keyfiyete açık hale getirdiğini ifade etti.
FETÖ HAKKINDA BİLDİKLERİNİ MİT'E ANLATTI
Karar'ın naklettiğine göre Pişiren’in çocukluk yıllarına dayanan bir FETÖ hikâyesi de gündeme geldi. Yoksul bir aileden gelen genç adayın, ortaokul yıllarında ders yardımı vaadiyle Gülencilerle kısa süreli temas kurduğu ancak ilerleyen dönemde iradesiyle bu ilişkiden koptuğu kaydedildi. Üniversite sınavını kazanıp Ankara Üniversitesi’ne giden Pişiren’in bir diğer dikkat çeken süreci ise askerlik döneminde yaşandı.
Askeri okula girmesi için FETÖ tarafından yönlendirilmek istenen Pişiren, örgütün artan baskılarına rağmen itiraz etti. İntibak döneminde, örgüt sayesinde okula girmiş olanların desteğini görürken, kendisi gibi bağımsız olarak başarılı olanların çeşitli zorluklarla karşı karşıya kaldığını anlattı. Pişiren, bu baskılara dayanamayarak intibak kampını terk etti ve askerlik hayalini sonlandırarak örgütün etkisinden tamamen kurtuldu.
Karar'ın konuyla alakalı yer verdiği haberde şunlar kaydedildi:
"2015 yılında, henüz 15 Temmuz darbe girişimi gerçekleşmeden önce, bildiklerini Milli İstihbarat Teşkilatı’na aktardı. Tanıdığı isimleri yetkililere vererek örgüte dair detaylı bilgi sağladı. Ancak yıllar sonra bu geçmişin, mülakat sonuçlarını etkilediği ve Pişiren’in karşısına bir “engel” olarak çıktığı yorumları yapılıyor.
Mülakat sürecinde jüri başkanlığını üstlenen Adalet Bakan Yardımcısı Ramazan Can’ın geçmişte Pensilvanya ziyareti yaptığına yönelik kendi itirafları kamuoyunda yankı bulmuştu. Bu durum, geçmişiyle hesaplaşan genç bir adayın mülakatlarda elenmesiyle ilgili soru işaretlerini artırdı."
HABERE YORUM KAT
yazılı sınavda birinci olmak atanmak için yeterli sebep değildir. Şahsı tanımıyoruz. Belki haksızlığa uğradı. Belki de gerçekten elenmesi gerekiyordu.
Yanıtla (0) (0)Tanıdığım bir kişi bir kurumun müdürlük için yazılı sınavında birinci oldu. Ancak mülakatta elendi. Mülakatta elenmesi çok yerinde bir karardı. Şahsın işine ilişkin mevzuat bilgisi ve yönetim becerisi çok iyiydi. Ancak rüşvet ve yolsuzlukla ilgili şaibeli bir geçmişi vardı. Bu şahsa kritik bir müdürlük makamı teslim edilemez. Liyakat şartlarının en başında bulunan dürüstlük kriterini taşımıyordu.
bu şahsın sınavda birinci oldum, mülakatta elediler diye sızlanmaya hakkı yoktur.
100 üzerinden 98.5 puan almak sorgulanır.asil sorgulanmasi gereken budur.mulakat gereklimi oda sorgulanır............bizzat bu sistemde memur olmak gereklimidir oda sorgulanır.......esed, katliamlari memurları eliyle islemedimi?memurların hepsimi esedciydi?ben halkimi bombalamam deyip kaç kişi 40 yıl hapsi göze alır?büyük bölümü biz emir kuluyuz demedimi?bizde farklimi?sekuler sistemdekiler emir kulu degilmi?Allah kul olanlar kamuya girerken kime kul olacaklarini taahhud ediyorlar......
Yanıtla (0) (0)..
Adalet, hak - hukuk, liyakat vb.. insanî ve fıtri parametreleri gözardı ederek, kamusal alanda telafisi mümkün olmayan gedikler açarak halkın güvenini kaybeden bir iktidar var orta yerde .. Bu olumsuzlukları / Kara tabloyu dillendirdiğimiz de Ak Parti, CHP şöyle şöyle yapıyor / yapıyordu cevabı da evlere şenlik bir savunma oluyor .. Yanlışları, hataları, zulmü, akla ziyan kamusal hamleleri TOKUŞTURMA yöntemine başvurmaktan geri durmuyor siyasetçi , bürokrat yönetici, parti başkanı velhasıl akla gelebilecek herkes bunları düzeltme yerine , savunma mekanizmasını devreye koyma derdine düşüyor maalesef ..
Yanıtla (0) (0)Adam devlete yardım etmek için kendi FETÖcü akrabalarını polise veriyor. İki kez ülke birincisi oluyor. Fakat akrabaları FETÖcü diye ona da şüpheyle bakıp eliyorlar. Bu nasıl bir düzen, bu nasıl bir devlet yönetimi anlayamadım?
Yanıtla (0) (0)Şu hakimlik sınavında yapılan haksızlıklar bir ortalığa dökülse yer yerinden oynar. Çok büyük zulüm düzeni var.
Yanıtla (0) (0)