Ankara 46. Asliye Ceza Mahkemesi toplantı ve gösteri yasağını ihlal ettikleri için yargılanan 12 kişi hakkında beraat kararı verirken, “Herkesin, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahip” olduğunu hatırlattı.

KHK kararıyla ihraç edildikleri mesleklerine dönmek için açlık grevi yapan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya destek açıklaması yaptıkları için yargılanan 12 sanık hakkındaki davada gerekçeli karar yayınlandı. Yargılanan 12 sanık hakkında beraat kararı veren Ankara 46. Asliye Ceza Mahkemesi’nin gerekçeli kararı polis keyfiliğine ve savcıların işgüzarlığına dur mesajı içeriyor.

Beraat kararında, güvenlik güçlerinin, toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğüne uygun olarak yapılan bu eylemleri hangi gerekçe ile kaldırmak istediklerini, makul ve somut bir şekilde açıklamadıkları belirtilerek, “Güvenlik güçlerinin gerekçe göstermeksizin söz konusu toplantının ve gösterinin dağılmasını istemesi hukuka aykırı, keyfi” olduğu ifade edildi.

Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya destek vermek amacıyla bir araya gelen bir grup, 8 Eylül 2017’de Yüksel Caddesi’nde basın açıklaması yapmak istemişti. Bu kişiler polis tarafından gözaltına alınmış ve haklarında “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçlamasıyla Ankara 46. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı. Mahkeme, yargılama sonucunda 26 Aralık 2018’de tüm sanıkların beraatına hükmetmişti. Savcı ise karara itiraz ederek sanıkların cezalandırılması talebinde ısrarını sürdürdü.

Mahkemenin bilahare yayınlanan gerekçeli kararında, ilgili AİHM kararları ve Anayasa’da ifade edilen toplantı serbestisine atıf yapıldığı görüldü. Gerekçeli kararda Türkiye anayasasının da kabul ettiği evrensel bir insan hakkı kuralı olan “Herkesin, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahip” olduğu hükmünün altı çizildi.