
Londra'daki Filistin protestosunun polis tarafından engellenmesine ilişkin soruşturma çağrısı
Düzinelerce uzman, Londra Metropolitan Polisinin cumartesi günü “protestonun önemli bir organizatörünü tutuklamasını” ortak bir mektupla kınadı.
Areeb Ullah’ın, Middle East Eye’da yayınlanan yazısı Haksöz-Haber tarafından tercüme edilmiştir.
İnsan hakları grupları ve düzinelerce hukuk uzmanı, Metropolitan Polisinin cumartesi günü Filistin yanlısı bir protestoya yönelik tutumuna ilişkin bağımsız bir soruşturma başlatılması çağrısında bulunuyor.
Çağrı, Londra'nın büyük bir bölümünü denetlemekle sorumlu olan polis teşkilatının, İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşına karşı düzenlenen büyük bir mitingin ana organizatörlerinden birini tutuklamasının ardından geldi.
Organizatörler, Londra Metropolitan Polisi'nin protestocuların Whitehall'daki protestolarını bitirdikten sonra BBC'ye doğru yürümek için polis kordonundan zorla geçtikleri iddiasını yalanladı.
Yetkililer, organizatörlerin 100,000 kişinin katıldığını tahmin ettiği cumartesi günkü protesto sırasında 77 kişinin tutuklandığını ve bu sayının ekim 2023'te başladığından bu yana Filistin yanlısı bir yürüyüş sırasında yapılan en yüksek tutuklama sayısı olduğunu söyledi.
Tutuklananlar arasında Filistin için Ulusal Protestonun baş sorumlusu olarak görev yapan ‘Stop the War Coalition’ başkan yardımcısı Chris Nineham da vardı.
Middle East Eye tarafından çekilen görüntülerde, küçük bir grup protestocunun Filistinli çocukların ölümünü anmak üzere Trafalgar Meydanına çiçek bırakmak üzere Whitehall'dan ayrılmasının ardından çevik kuvvet kıyafetli polis memurlarının Nineham'ın etrafını sardığı ve onu bir polis minibüsünün arkasına bindirdiği görülüyor.
Filistin Dayanışma Kampanyası direktörü Ben Jamal da asayiş suçlarıyla itham edildi.
Eski İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn ve John Mcdonnell, Londra Metropolitan Polisi'nin o günkü “sert” polislik uygulamasını eleştirdi ve polis teşkilatının iddialarına karşı çıktı.
Polis daha sonra her iki milletvekilini de protestodaki rolleri nedeniyle sorgulamak üzere çağırdı.
Hak örgütleri Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü, polisin tutumuyla ilgili kaygılarını dile getirdi.
Uluslararası Af Örgütü İngiltere Kampanyalar Direktörü Kerry Moscogiuri, “Polisin cumartesi günkü protestodaki davranışları ve çok sayıda barışçıl göstericinin bu kısıtlamaları ihlal ettikleri iddiasıyla tutuklanmalarının yasal dayanağı hakkında cevaplaması gereken ciddi sorular var” dedi.
Ayrıca, 40'tan fazla hukukçu, İngiltere İçişleri Bakanı Yvette Cooper ve Londra Belediye Başkanı Sadiq Khan'a Londra Metropolitan Polisi'nin polislik faaliyetlerine ilişkin bağımsız bir soruşturma başlatmaları çağrısında bulunan bir mektup gönderdi.
Londra Metropolitan Polisi'nin polislik yaklaşımını “polis yetkilerinin kötüye kullanılması” olarak nitelendiren hukukçular, Nineham ve Jamal'ın tutuklanmasının “orantısız, yersiz ve toplanma hakkına yönelik son derece tehlikeli bir saldırı” olduğunu söyledi.
Protesto demokrasinin can damarıdır
Mektubu imzalayanlar arasında University College London'dan Profesör Jeff King, Lordlar Kamarası Anayasa Seçim Komitesi'nin eski hukuk danışmanı ve 15 üniversiteden akademisyenler yer alıyor.
School of Oriental and African Studies'de hukuk profesörü ve Harvard Hukuk Fakültesi Fulbright bursiyeri olan Paul O'Connell da mektubu imzalayanlar arasında yer aldı.
O'Connell şunları söyledi: “Bu mektup 40'tan fazla önde gelen avukat ve akademisyen tarafından imzalanmıştır. Bu kişiler şu ya da bu sıfatla onlarca yıldır insan hakları ve hukukun üstünlüğü konularında çalışmaktadır.”
O'Connell sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu uzmanların 18 Ocak 2025 tarihinde PSC'nin düzenlediği gösterinin polis tarafından engellenmesi ve daha genel anlamda Britanya'da protesto hakkına yönelik saldırılar konusunda ciddi endişeleri olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
“Toplanma ve protesto özgürlüğü demokratik bir toplumun can damarıdır. Eğer Gazze'deki soykırım suçunu protesto eden insanlar bunu yapmakta güvende değillerse, bu durum 21. yüzyılda Britanya'da bireysel özgürlük ve demokratik yaşam için kötü bir işarettir.”
Filistin için Ulusal Yürüyüş'ün organizatörlerinden Britanya Müslüman Birliği de Londra Belediye Başkanı Sadiq Khan'a, Temsilciler Kurulu tarafından düzenlenen bir genel kurulda organizasyonu eleştiren Komiser Mark Rowley'in yorumlarına açıklık getirmesi çağrısında bulundu.
Rowley genel kurula yaptığı açıklamada Londra Metropolitan Polisi'nin “protestolar için zaman, kısıtlamalar ve güzergâhlar açısından daha önce hiç olmadığı kadar çok koşul” öne sürdüğünü söyledi.
Polis operasyonunu yöneten Komiser Adam Slonecki, Londra Metropolitan Polisi'nin “protesto organizatörleri de dahil olmak üzere, koşulları ihlal etmek ve Whitehall dışına yürümeye çalışmak için kasıtlı bir çaba” gördüğünü söyledi.
“Bu, suç oranlarında ciddi bir artıştı ve biz de bunu son derece ciddiye alıyoruz. Görevlilerimiz olaya karışanların peşine düşmek için gece gündüz çalıştılar” dedi.
“Daha fazla tutuklama yapabilmek ve suç işlendiğini tespit ettiğimiz durumlarda suç duyurusunda bulunabilmek için CCTV görüntüleri, sosyal medya videoları ve üzerimize takılan kameralarımız üzerinden çalışmaya devam edeceğiz.”
İçişleri Bakanlığı Sözcüsü “Protesto hakkı demokrasimizin temel bir parçasıdır. Asayiş yetkilerinin kullanımı, operasyonel olarak hükümetten bağımsız olan polisin görevidir.” dedi.
Middle East Eye, Londra Belediye Başkanlığından yorum talep etmiş ancak yanıt alamamıştır.





HABERE YORUM KAT