1. HABERLER

  2. ÇEVİRİ

  3. “Kuzey Gazze’den yazıyorum: ABD’nin yardımını almaktansa aç kalmayı tercih ederiz!”
“Kuzey Gazze’den yazıyorum: ABD’nin yardımını almaktansa aç kalmayı tercih ederiz!”

“Kuzey Gazze’den yazıyorum: ABD’nin yardımını almaktansa aç kalmayı tercih ederiz!”

Gazzeli gazeteci Eman Hillis, Gazze’nin kuzeyinde ABD’nin “yardım koridorlarının” Siyonist çetenin nasıl işini kolaylaştırdığını anlatırken Gazzelilerin artık bu oyuna gelmeyeceğini vurguluyor.

25 Haziran 2025 Çarşamba 17:30A+A-

Eman Hillis / Al Jazeera

“Kuzey Gazze'deyim. GİG yardımını almaktansa aç kalmayı tercih ederiz”


En son iki ay önce ekmek yedim. İsrail'in 2 Mart'ta Gazze'ye neredeyse tüm yardımları engellemesinden bu yana pazarlardaki yiyecekler azaldı. Ablukanın ardından yiyecek fiyatları fırladı. Şeker ve un ortadan kalktı, meyve ve sebzeler nadir görülür hale geldi ve pazarlarda yalnızca kırmızı mercimek kaldı.

Ocak ayındaki ateşkes sırasında bir başka sert kıtlık dalgası korkusuyla yiyecek depolayan diğer birçok kişiden farklı olarak, ailem ve ben hiçbir şey depolamama riskli kararını aldık. Daha önce de depolamıştık ama İsrail askerleri tanklarıyla bölgemize ulaştığında her şeyimizi kaybettik.

Böyle anlarda yiyecek düşünmezsiniz. Boş midenizi ve zayıf bedeninizi unutursunuz. Sadece sevdiklerinizi sayarsınız, sayının ezberlediğiniz sayıyla uyuştuğundan emin olur ve kaçarsınız…

Bu kararı kendi özgür irademizle almış olsak da, birçoğunun başka seçeneği yoktu; şu anda evimizde barınan Şucaiyye mahallesinden dört aile de dâhil… Savaş nedeniyle geçimini sağlayanlar gelirlerini kaybetti:

Arabası bombalanan bir taksi şoförü, yıkılan bir plastik üretim atölyesinin ortak sahibi, İsrail'in elektriği kesmesinden beri nadiren çalışan bir elektrikçi ve satacak hiçbir şeyi kalmayan bir kuruyemişçi…

Şu anda evimizde barınan ailelerin hepsi, benimki de dâhil, neredeyse tamamen kırmızı mercimekle yani sadece su, mercimek ve tuzla, başka hiçbir şey eklemeden hayatta kalıyor. Un fiyatları son iki ayda kilogram başına 60 ila 100 şekel (7,72 - 14,31 dolar) arasında artmaya devam ettiğinden tok hissetmek için nadiren ekmeği içine batırıyoruz. Gıdaya ulaşmak neredeyse imkânsız…

Gündüzleri Arapça sözlüğe yeni bir fiil ekledik. Ta'ddaset, kabaca "mercimeklendim" anlamına geliyor yani tek öğün ile yaşadığımız deneyim beslenme şeklimiz oldu. Sadece mercimek çorbası içmek!

Mayıs ayının sonunda ABD destekli Gazze İnsani Gıda (GHF) girişimi hakkında haberler yaygın bir şekilde dolaşmaya başladı. Sosyal medya kullanıcıları her ailenin bir hafta yetecek kadar un, şeker, bisküvi ve konserve yiyecek alacağını iddia etti.

Raporlar, GİG dağıtım noktalarının yalnızca İsrail askeri koridoru olan Morag boyunca Rafah'taki üç noktada açık olacağını gösteriyordu. Daha sonra Gazze'yi ikiye bölen Netzarim Koridoru boyunca başka bir nokta açılacaktı. Bu ilk kırmızı bayraktı:

Aç insanların yiyecek almak için neden çatışma bölgelerine gitmesi bekleniyordu? Ve neden tüm noktalar şeridin güney kısmındaydı?

Vakıfla ilgili soruşturmalar ortaya çıktıkça GİG hakkındaki şüphelerim derinleşti. İsrail, GİG’i finanse ettiğini reddetti. Ancak ABD hükümet kaynakları bu girişimin, yiyeceği defalarca silah olarak kullanan aynı devletten kaynaklandığını belirtti: İsrail.

Ancak en azından kısa bir süreliğine, yiyecek eksikliği sebebiyle oluşan yoğun açlıktan dolayı GİG’e gitmeyi düşündüm. Benim gibi Kuzey Gazze'deki insanlar için, Netzarim Koridoru sahasının faaliyete geçmesini beklemek tek gerçekçi seçenek gibi görünüyordu. Yine de işgal ordusu için daha önce bir “katliam bölgesi” olan yere gitmek korkutucuydu.

Beklerken, Rafah dağıtım noktaları faaliyete geçti. İlk gün olan 27 Mayıs'taki sahneler korkunçtu. Birkaç Filistinli kayboldu; üçü öldürüldü ve düzinelercesi İsrail askerlerinin kalabalığa ateş açması sonucu yaralandı. Bazıları düzeni sağlamak için sınırlı ateşin gerekli olduğunu savundu ancak 300'den fazla kişinin öldürüldüğü sonraki katliamlar bahanelerle izah edilemezdi…

İsrail ordusu bu katliamları sürekli olarak reddetti. Bunları "abartılı iddialar" olarak nitelendirdi ve yanıltıcı videolarla suçu Hamas'a yükledi. Ancak Gazze'deki insanlar için gerçeği bilmek her zaman kolaydır!

Rafah'taki GİG dağıtım noktasında salı günü gerçekleşen katliamdan kurtulan biri bana, belirlenen dağıtım saatinden kısa bir süre sonra İsrail askerlerinin bölgeye giden yolun yakınında olduğunu ve "insanları ördek avlıyormuş gibi" avladıklarını söyledi.

Güney Gazze'den yardım arayan kişi İsrail’in belirlediği bölgenin içinde hırsız çeteleri gördüğünü, görünüşe göre "GİG çalışanlarıyla yan yana çalışarak" itişen kalabalıklar ve ABD personeli arasında bir tampon oluşturmak için insanları darp ettiğini söyledi.

Netzarim dağıtım noktası nihayet faaliyete geçtiğinde, iki kasvetli seçenekle karşı karşıya kaldık:

Gitmek için hayatlarımızı riske atmak ya da kötüleşen yiyecek eksikliğine katlanmak. İlkini düşündük. Doğrudan ateşle öldürülmek, kıtlıktan yavaş yavaş ölmekten daha merhametli geldi…

İlk başta ailemdeki erkekler gitmeye hazırdı. Ancak daha önce orada bulunanların ifadeleri fikrimizi değiştirdi.

14 Haziran'da, yardım noktalarının yakınında 59 kişinin öldürüldüğü gün GİG Netzarim dağıtım noktasına giden Mohammed Nasser, orada bulunanların çoğunun tabanca ve bıçaklarla silahlanmış, sıradan sivillerden yardım yağmalayan hırsız çeteleri olduğunu söyledi. "Seninle bir hurma çekirdeği görselerdi, onu bile çalarlardı."

Nasser, İsrail askerlerinin kimin daha fazla insanı öldürebileceği veya yaralayabileceği üzerine bahis oynadığını hissettiğini de sözlerine ekledi. GİG çalışanlarının dağıtım süreci başladıktan sadece yarım saat sonra kalabalığı dağıtmak için göz yaşartıcı gaz ve ses bombaları kullandığını söyledi.

GİG çalışanları ve İsrail askerleri dağıtım noktalarının içinde bir kaos sistemi yarattı. Her kişi için net veya tutarlı bir pay yoktu. Güçlü ve silahlı kişiler istedikleri her şeyi alıyor ve personelin gözü önünde başkalarından çalıyorlardı.

"Deneyimli kriz operatörleri" olarak tanımlanan GİG çalışanlarının sıkıntılı geçmişleri de var. GİG’e yardım eden Safe Reach Solutions'ın (SRS) CEO'su Phil Reilly, 2007'de Irak'ta katliam yapan bir ABD şirketinde kıdemli başkan yardımcısıydı.

Vakıf ayrıca, kamuoyunda UG Solutions olarak bilinen başka bir şirket tarafından da destekleniyor. Ocak ayındaki ateşkes sırasında UG, Netzarim kontrol noktasındaki araçları denetlemek için günlük 1.100 dolardan başlayan fiyatlarla ABD paralı askerleri işe aldı.

Özetle yardım için bir GİG sahasına gitmek, silahlı askerlerle çevrili, karanlık bir çatışma bölgesine girmek ve sahanın muhtemelen alabileceğiniz az miktardaki şeyi çalacak –GİG ile ilişkili olma ihtimali güçlü- suç çeteleri tarafından istila edildiğini görmek anlamına geliyor.

Kırmızı mercimeğin monotonluğu ve diğer yiyeceklerin yokluğu, bizi kan ve aşağılanma içinde yardım aramaya itmedi, hamdolsun!

 

HABERE YORUM KAT