1. YAZARLAR

  2. Mine Alpay Gün

  3. Kim ister, darbe ile güne uyanmayı
Mine Alpay Gün

Mine Alpay Gün

Yazarın Tüm Yazıları >

Kim ister, darbe ile güne uyanmayı

04 Temmuz 2008 Cuma 04:02A+A-

Güzel bir tatil yaptığınız oteli yıllar sonra tekrar görmek istiyorsunuz.    O günleri tebessümle anımsamak için.

Kapanmıştır.

O metruk haline ne kadar içerlersiniz.

Sanki anılarınız da ıstırap çekmektedir sizinle. Ya da bir zamanlar içinde yaşadığınız evi yerli yerinde bulamadığınızda.

Şen şatır bir çocukluk geçirdiğiniz aziz yuva yoktur artık.

Sevimsiz, katı, hayalet bir beton yığını karşısında, o küçük bahçeli evin hayali ile yanarsınız.

İşte ülkemizin rejimi de böyle.

İnsanların güzel günlerini özgürce sürdürmeyi dilediği, alışkanlıklarını yerli yerinde bulmak istediği.

Sabah satıcılarının, simitçilerin sokaklarımızdan seslerinin işitildiği.

İşçinin, memurun tasasızca işlerine gidip geldiği.

Öğrencilerin okulları ve dersleri ile ilgilendiği.

Darbe gibi bunak bir rejimle sarsılmadığımız.

Ağır baskılarla düzenimizin tepe taklak olmadığı.

Şu güzel günleri mumla arayacağımız bir darbe sürecini çocuklarıma anlatırken ne kadar zorlanıyorum.

Bir sabah kalktığınızda hiçbir şey eskisi gibi değildir.

Sokağa çıkamazsınız.

Günlük yürüyüşler bile şüphe çekecek bir eylem gibi gelebilecektir, köşeleri tutmuş askerler için.

Cami kapılarında bile konuşlanmışlardır.

Cemaatin her hareketi kuşku uyandırmaktadır.

Sıradan insanlar olan komşularınıza yönelen postal seslerini duyup, dipçikler eşliğinde götürülen insan manzaralarının ruh sağlığınızı bozmasına katlanamayacaksınız.

Ya da her götürülmüş sevgili yakınınızdan haber alamamanın derin acısı ile sarsılacaksınız.

Tabutluklardan gelen ölüm haberleri aklınızı başınızdan alacak.

Ya sizin yakınınız da böyle boynu bükük düşmüş müdür tek kişilik hücrede.

Kimin vurduğu bile belli olmadan.

Yazdığınız her satırın didik didik edilmesine.

Konuşmalarınızın yıllar sürecek sıkı takibine.

Alışmaya mecburiyettir darbe.

1 Temmuz ileride özgürlük bayramı olarak kutlanır mı bilmem.

Darbeyi önlemek için yapılan gözaltılar, umarım fiyasko ile sonuçlanmaz.

Susurluk ve Şemdinli’de örtülen derin devlet çeteleri üzerine korkarız ki bu sefer de gidilemeyecek.

Bir demokrasi şovu yapıp, hükümet geri çekilmezse eğer, özgürlük bayramınız hayırlı olsun.

Çünkü çok geç kalmış bir eylemdi bu.

Hükümet çetelere karşı oldukça korkak davrandı bu güne kadar.

Şemdinli’de suçluların üzerine gitmedi, kendi evladını çıtır çıtır yiyen pis bir kedi gibi kendi savcısını görevinden aldı.

Hukukun üstünlüğüne inanan diğer savcılara da çok kötü örnek oldu.

Artık kim cesaret edebilirdi ki elini taşın altına koymaya.

Suçluların tehdidine göğüs geren savcılara daha acı bir linç ne yazık ki hükümetten gelmiş, mesleklerinden men edilmişlerdi.

Gereğini hiç yapmamıştı hükümet.

Bana dokunmayan bin yaşasın demişti ama şimdi o ejder kendisini de yutmaya hazırlanınca, bakalım mücadele gücü gösterebilecek mi?

Bizim güzel evimiz, bahçemiz, mabedimiz Türkiye. Ona zarar verecek eller kırılsın.

Yoksul halk çocuklarının bir tanesinin bile burnunu kanatarak ülkede kaos ortamından rant devşirmek isteyenler kahrolsun.

Darbe gibi kokuşmuş yöntemlerden medet umanlar, teşhir edilip; aynı düşünceyi taşıyanlar utansın.

MİLLİ GAZETE

YAZIYA YORUM KAT