1. HABERLER

  2. ÇEVİRİ

  3. İsrail’in sağlık hizmetlerine saldırıları Filistinlileri yaşamdan mahrum kılma amaçlıdır
İsrail’in sağlık hizmetlerine saldırıları Filistinlileri yaşamdan mahrum kılma amaçlıdır

İsrail’in sağlık hizmetlerine saldırıları Filistinlileri yaşamdan mahrum kılma amaçlıdır

İsrail'in Gazze'de sağlık hizmetlerine karşı yürüttüğü savaşın amacı Filistinlileri hayatta kalma imkânlarından mahrum bırakmaktır.

18 Mayıs 2025 Pazar 18:40A+A-

Ghassan Abu-Sittah’ın The New Arab’da yayınlanan yazısı, Haksöz Haber tarafından tercüme edilmiştir.


Şafaktan önceki son dakikalarda, yedi acil müdahale aracı Gazze'de Refah'ın kuzeyindeki Al-Hashashin'den geçiyor. Gece boyunca İsrail ateşi sonucu yaralananların kurtarılması ve tedavi edilmesi için çağrılmışlar. Konvoy durur ve personeli işlerine başlamak için inerler: İsrail'in gece saldırısına uğrayan bölgeye ulaştıklarında bir adam “Kaza gibi görünüyor” diyor.

Birkaç dakika içinde, hiçbir uyarı olmadan ateş altında kalırlar. İsrail askerlerinin uzaktan açtığı ateş bazı konvoy üyelerini hemen öldürür. Diğerleri yaklaşan askerler tarafından yakalanır. Elleri bağlanır ve daha sonra infaz edilirler. İki sağlık görevlisi olay yerinden kaçırılır ve gözaltına alınır.

Kızılay'dan Rıfat Rıdvan, İsrail askerleri tarafından infaz edilmeden önceki son anlarını kaydetti. “Allah'tan başka ilah yoktur ve Muhammed onun elçisidir. Beni affet anne, ben bu yolu, insanlara yardım etme yolunu seçtim. Allah'ım şehadetimi kabul et ve beni affet.”

Katliam sırasında aralarında Filistin Kızılayı sağlık görevlileri Mostafa Khufaga, Saleh Muamer ve Ezzedine Shaath, ilk müdahale gönüllüleri Mohammad Bahloul, Mohammed al-Heila, Ashraf Abu Labda, Raed al-Sharif ve Rıfat Rıdvan'ın da bulunduğu on beş sağlık görevlisi ve acil durum personeli öldürüldü.

Sivil Savunma Misyon Şefi Enver El-Attar, ekip üyeleri Fuad El-Cemmal, Yusuf Halife, Zuheir El-Farra, Sameer El-Bahabsah ve İbrahim El-Muğari ile birlikte öldürülürken, BM Yardım ve Çalışma Ajansı'ndan bir çalışan da hayatını kaybetti.

İsrail Gazze'de sağlık görevlilerini katlediyor

Cesetleri, öldürülmelerinden dört gün sonra, tahrip edilmiş araçlarıyla birlikte sığ bir mezara gömülmüş olarak bulundu. Rıfat'ın telefonu ve ekibin son anlarının kaydı cesedinin üzerinde bulundu. Hayatta kalan sadece iki kişi vardı: sağlık görevlisi Munther Abed ve ambulans şoförü Assad al-Nasasra, her ikisi de dövüldü ve gözaltına alındı - Assad beş haftadan fazla bir süre alıkonuldu.  

Yardım konvoyu katliamında şehit olanlar, Gazze'de İsrail tarafından öldürülen binden fazla sağlık ve insani yardım çalışanına katıldı. Bu işçiler kasıtlı bir şekilde öldürüldü: infaz edilip gömülmeden önce tuzağa düşürüldükleri bir pusu kuruldu.

BM öncülüğündeki bir misyonun cesetlerini bulabilmesi için günler geçmesi gerekti. Diğer pek çok sağlık ve yardım çalışanın ölümleri ise bunlardan farklıydı - Amerikan yapımı bombalarla havaya uçuruldular ya da keskin nişancılar tarafından vurularak sokaklarda ölüme terk edildiler. Yüzlercesi de kaçırıldı. Aralarında dostum Dr. Adnan Al-Bursh'un da bulunduğu bazıları, kaçırıldıkları sırada gördükleri işkence sonucu öldürüldü.

Yöntem ne olursa olsun, öldürülmelerinin sonucu aynıdır: Filistinliler hayat kurtarma araçlarından ve uzmanlığından mahrum bırakılmaktadır. İsrail, tek tek doktorları öldürerek ve Gazze'de sağlık hizmetlerine karşı topyekûn bir savaş başlatarak, Filistinlileri hayatta kalma imkânlarından mahrum bırakmayı amaçlamaktadır.

Bu soykırım eylemleri Filistinlilerin yaşamını ve varlığının kanıtlarını silmeyi amaçlamaktadır. Bazıları İsrail Devleti'nin kendisinden bile eski olan Gazze'deki hastaneler, dünyanın önde gelen Filistinli sağlık uzmanlarıyla doluydu. Kuşatmaya rağmen bu sistem, sağlık hizmetlerinde en yüksek mükemmellik derecesine göre inşa edilmiştir. Bu hastaneler, kendilerine karşı yürütülen savaşa rağmen, İsrail'in öldürmeye teşebbüs ettiği kişileri tedavi ve rehabilite etmeye devam etmektedir.

İki aydan uzun süredir Gazze'ye yardım girmedi

Bu tesislerin başarısı, doktorlarının ve acil durum personelinin dayanıklılığı İsrail'in başını ağrıtıyor. Yaralı ya da ölü Filistinlileri yorulmadan, cesaretle kurtaran yardım görevlileri ve hastalarını bırakmayı reddeden doktorlar ve hastane personeli İsrail için bir baş belası ve sorun teşkil ediyor. Bir imha savaşında, öldürülmek üzere hedeflenmişlerdir.

Ancak bu on beş kişinin nasıl öldürüldüğünü ve ölümlerinin halka nasıl gösterildiğini görmek de önemli. İşgalci ordu araçların bulunacağını biliyordu. Cesetleri sığ bir yere gömüldü - İsrailliler infaz edildiklerini gösteren el bağlarını bile çıkarmaya zahmet etmediler.

Olayla ilgili olarak ortaya atılan 'şüpheli araçlar' ve 'Hamas ajanları' yalanlarının tutmayacağını biliyorlar ama aslında amaçları bu değil.

Bir BM Komisyonu Gazze'nin sağlık sisteminin yok edilmesinin “imha suçu” anlamına geldiğini açıkladı. Uluslararası Ceza Mahkemesi, Filistinlileri sağlık haklarından mahrum bıraktıkları için İsrail liderlerini suçluyor. Birleşik Krallık hükümeti İsrail'e 'uluslararası hukuka uyma' çağrısında bulunuyor - bu katliam bu gelişmelere rağmen değil, bu gelişmeler nedeniyle gerçekleşiyor.

İsrail'in işgalini sürdürebilmek için liberal eleştirmenlerini ya da kullandıkları insancıl dili umursamıyor. İşgalci, uluslararası hukuku ve insani ahlakı hiçe saydığını göstererek, kendisini eleştirenleri dinlemiyor.

Zulümler ne kadar kötüyse, bahaneleri o kadar az inandırıcı, elleri o kadar güçlü oluyor. İsrail'in İngiltere, AB ve BM'deki yumuşak elli eleştirmenleri henüz soykırımın, imhanın, askeri işgalin ve yerleşimci sömürgeciliğinin ne anlama geldiğini anlamış değiller. Bunu anladıklarında, Gazze'deki sağlık çalışanlarının neden bu şekilde ölmek zorunda bırakıldıklarını da anlayacaklardır.

 

*Profesör Ghassan Abu-Sittah, kraniyofasiyal cerrahi (yüz deformiteleri), estetik cerrahi, yarık dudak ve damak onarımı ve travmaya bağlı yaralanmalar konusunda önde gelen bir uzman olarak uluslararası alanda tanınan, çok ödüllü bir Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahtır. Kendini insani yardıma adamış biri olarak Suriye, Yemen, Irak, Güney Lübnan ve Gazze Şeridi de dâhil olmak üzere birçok çatışma bölgesinde savaş cerrahı olarak görev yapmıştır.

HABERE YORUM KAT