1. HABERLER

  2. ETKİNLİK

  3. “İslami Hareket ve Sorumluluk Bilinci”
“İslami Hareket ve Sorumluluk Bilinci”

“İslami Hareket ve Sorumluluk Bilinci”

İzmir Özgün-Der'de yeni dönemde seminer programlarına Hamza Akdeniz'in “İslami hareket ve Sorumluluk Bilinci” konusu ile başlandı.

18 Ekim 2014 Cumartesi 23:43A+A-

Özgün-Der Yönetim Kurulu üyesi Hamza Akdeniz İzmir'de İslami çalışmalara ne kadar ihtiyacımız olduğunu vurgulayarak bu sene yapılacak programlarla ilgili ayrıntılı bilgi verdi. Selamlama Konuşmasında Gençlik çalışmalarını da vurgulayarak çalışmaların bereketlenmesi için gayretlerimizin artmasını ve her birimizin sorumluluk sahibi olduğumuzu hatırlamamız  gerektiğini vurgulayarak konuşmasına başladı.

Hamza Akdeniz Ağabeyimizin Konuşmasından tutmuş olduğumuz notları sizlerle paylaşmak istiyoruz.

"İslami hareket salt olarak fikri bir hareket değil, ahlaki, ilkeli, hayati bir harekettir. Kur'an da sorumluluk bilinci 3 aşamalıdır;

1-bireysel sorumluluk

2-cemaat sorumluluğu

3-devlet sorumluluğu

Diyerek sorumluluk bilinci ile ilgili olarak;

Ankebut 2 “İnsanlar sırf 'inandık' demekle; hiçbir sınavdan geçirilmeksizin bırakılıvereceklerini mi sanıyorlar?”

ayetini hatırlayıp imtihanın (denenmenin) sahada olduğunu görmemiz gerekiyor. Kötü gidişattan dem vurup eleştirinin sahada olmadan, örneklik teşkil etmeden eleştirilerin havada kaldığını ve yanlışa düşüldüğüne dikkat çekti.

Burada Necm 38,39,40,41 ayetlerini tekrar tekrar okuyalım.

“Ki hiçbir günahkâr başkasının günah yükünü yüklenmez. Doğrusu insana çalışmasından başka bir şey yoktur. Ve çalışması da yakında görülecektir. Sonra ona karşılığı tastamam verilecektir.”

Cemaatleşme bilincini kuşanarak ümmet olma sorumluluğunu taşımamız ve bu bilinç ile çevremizden ve kendi nefsimizden sorumlu olduğumuzu ıskalamamız gerekmektedir. 

Bakara-177 “İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah'ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakîler ancak onlardır!”

Allah Bakara süresi 177 ayetinde imanın ilkelerini bize sıralıyor. Ve mala olan düşkünlüğümüze rağmen  fedakârlık yapıp paylaşmamız bizim sorumluluk bilincimizi besler.

Fıtratımızı diri tutmak için paylaşmaya, İslami çalışmalara gayretimizi arttırmaya ihtiyacımız var.

Zorda ve hastalık da savaşın kızıştığı anda birbirimize sahip çıkıyor muyuz sorusunu sorarak, savaşın kızıştığı anın bugünümüz olduğunu ve bu savaşı kazanmanın tek yolunun kardeşlik bilincimizi yüklenerek, ahirete azık hazırlamaktan geçtiğini bilmemiz gerektiğini belirtti.

Bizi Şükredenlerden kıldığı için Allah'a dua etmemiz gerektiğini hatırlatarak Enam 162 ayeti ile konuşmasını bitirdi.

De ki: “Benim namazım, ibadetim, hayatım ve ölümüm hep âlemlerin Rabbi olan Allah içindir.”

Program soru cevap ve bu sene yapılacak Özgünder faaliyetleri üzerine konuşularak sona erdi. 

HABERE YORUM KAT