1. HABERLER

  2. ÇEVİRİ

  3. İkiyüzlü bir dünya ve yeni direniş kuşağı
İkiyüzlü bir dünya ve yeni direniş kuşağı

İkiyüzlü bir dünya ve yeni direniş kuşağı

İşgal dünyayı susturmayı başarabilir ama Filistinlileri asla susturamayacaktır.

26 Şubat 2025 Çarşamba 19:27A+A-

Adnan Hmidan’ın Middle East Monitor’de yayınlanan yazısını, Barış Hoyraz, Haksöz-Haber için tercüme etti.

 

Dünya düzeninin koruyucuları sürekli olarak insani değerleri ve uluslararası hukuku savunduklarını iddia etseler de, işledikleri suçlarda İsrail'in suç ortağı, hatta işbirlikçisi olduklarını defalarca kanıtladılar. İsrailli bir tutuklunun cesedinin yanlış teşhisi üzerine medyada yaşanan çılgınlığı hepimiz gördük; sanki gerekli ekipman eksikliğinden kaynaklanan bu tek hata, üzerinde durulmaya değer tek adaletsizlikmiş gibi. Bu arada, Gazze ve Batı Şeria'da, sağır edici bir sessizlik ve uluslararası kayıtsızlığın ortasında her gün katliamlar yaşanıyor.

Aynı zamanda İsrail, Mısır, Katar ve ABD'nin verdiği garantilere rağmen 600 Filistinli mahkûmu serbest bırakma taahhüdünden açıkça vazgeçiyor. Bu garantiler şimdi nerede? Uluslararası toplum neden yanlış teşhis edilmiş tek bir ceset için gösterdiği aciliyeti göstermedi? Cevap basit: çünkü bu kez kurbanlar Filistinli ve Batı siyasetinin gözünde onların hayatlarının hiçbir önemi yok.

Bu ikiyüzlülük sadece geçici bir çelişki değil, Filistinlilerin kararlılığını kırmak ve onları direnişin beyhude olduğuna ikna etmek için kasıtlı bir stratejidir. Yine de bu politikalar, adaletin mevcut dünya düzeninden asla gelmeyeceğine ve Filistinlilerin haklarının ancak boyun eğmeyen bir kararlılıkla desteklenen güç ve kuvvetle geri alınabileceğine olan inancı daha da derinleştirmektedir.

On yıllar boyunca Filistinliler “barış görüşmeleri” ve “iki devletli çözüm” gibi boş vaatlerle beslenirken, yerleşim yerleri genişledi, daha fazla toprak çalındı, katliamlar hız kesmeden devam etti ve Filistinli mahkûmların temel hakları ellerinden alındı. Sonuç olarak, ‘yeni nesil’ uluslararası düzenin gerçekte ne olduğunu görecektir; işgal için bir örtü, dolayısıyla direnişi onurlarını ve özgürlüklerini elde etmek için tek geçerli yol olarak benimsemelerine yol açacaktır.

Dünya, Filistin direnişinin nasıl sürdüğünü ve genç Filistinlilerin işgale karşı çıkmak için neden en yüksek bedeli ödemeye hazır olduklarını merak ediyor. Ancak dünyanın görmezden geldiği şey, Filistinlilerin direnişinin yoktan var olmadığı, aksine nesiller boyu süren uluslararası ihanete, İsrail'in acımasız saldırganlığına ve Gazze'nin yıkımını görmezden gelen ancak Filistinlilerin küçük bir yanlış adımında öfkeye kapılan Batı'nın ikiyüzlülüğüne doğrudan bir yanıt olduğudur.

Eğer ‘dünya’ Filistinlilerin neden ‘kendi düzenlerine’ güvenmeyi reddettiklerini anlamak istiyorsa, bunu kendisine sormalıdır: Her gün katliam ve zulümle karşı karşıya kalan bir halk uluslararası adalete nasıl inanabilir? Kaderlerini ‘her zaman sömürgecilerinin yanında yer almış bir sisteme’ nasıl emanet edebilirler?

İşgal dünyayı susturmayı başarabilir ama Filistinlileri asla susturamayacaktır. Bu iğrenç küresel ikiyüzlülük haliyle geçen her gün, sadece direniş ateşini körüklüyor ve kimin yanında yer alacağını çoktan seçmiş bir dünyadan adalet beklemeden haklarını geri almaya daha da kararlı bir nesil ortaya çıkarıyor.

HABERE YORUM KAT