1. HABERLER

  2. KİTAP

  3. Hem takvalı bir Müslüman hem de etkili ve başarılı bir yönetici olunabilir mi?
Hem takvalı bir Müslüman hem de etkili ve başarılı bir yönetici olunabilir mi?

Hem takvalı bir Müslüman hem de etkili ve başarılı bir yönetici olunabilir mi?

Katip Çelebi, Şehzade Korkud ile Antalya'da gerçekleşen görüşmesini anlatırken onun "hadis ilminde bir imam; usul, esmau'l-rical ve tarih ilimlerinde bir derya" olduğunu belirtir.

23 Ekim 2022 Pazar 17:10A+A-

Şehzade Korkud'un çağdaşı meşhur Osmanlı alim ve filozofu Kemalpaşazade, onu kelamda Pezdevi, fıkıhta Serahsi, dil ve gramer ilimlerinde Zemahşeri ve Şeyh Abdülkadir'e benzetir. Ünlü Osmanlı tarihçisi İsmail Hakkı Uzunçarşılı da Şehzade Korkud'un fıkıh (İslam hukuku) alanında zamanının en muteber alimlerinden biri olduğunu tasrih eder.

Murat Güzel, Star gazetesinin 'Açık Görüş Kitaplığı' için analiz ettiği Şehzade Korkut'a ait "Siyasetin Ahlaki Eleştirisi" kitabı için şu yorumda bulunuyor: Adalet-zulüm dengesini vurgulayarak makam mevki hırsının yol açacağı tehlikelere karşı idarecileri uyaran bir hanedan üyesi Korkud'un eseri bu zamana kadar Arapça'dan Türkçe'ye hiç çevrilmemişti. 

Şehzade Korkud, 1508 yılında tamamlayıp babası II. Bayezid'e gönderdiği ve Türkçeye Siyasetin Ahlâkî Eleştirisi adıyla çevrilen hacimli eserinde bazı talepleri yerine gelmediği için saraya belirgin bir kırgınlık duyan, muhalif bir siyasi duruş sahibi alim olarak görünmektedir. Kitabındaki atıflardan Korkud'un eserini birçok fıkıh, hadis, tefsir, kelam, tarih, tezkire ve terceme-i hal eserini mütalaa ederek yazdığı sonucu çıkmaktadır. Eser, genel olarak bazı ahlaki ve tasavvufi meseleleri irdelese de asıl önemini hiç kuşkusuz siyasi mesajlarından alır. İlmin faziletinden ilaç terkiplerine, ilahi aşktan makam ve mevkinin tehlikelerine kadar ilginç ve geniş konuları içerip işlese de kitabın temel mesajının idare ahlakı olduğunu söylemek gerekir. Adalet-zulüm dengesini vurgulayarak makam mevki hırsının yol açacağı tehlikelere karşı idarecileri uyaran Korkud'un fıkhi hükümlere dayanarak ileri sürdüğü iddiaya göre bir kişinin aynı anda hem takvalı bir Müslüman hem de etkili ve başarılı bir yönetici olması mümkün değildir. Korkud'un eleştirilerinde yaşadığı devirde adalet kapısının kapandığını öne sürecek kadar ileri gittiğini görürüz.

Şehzade Korkud'un hanedandan biri olarak Osmanlı idari örgütlenmesinde önemli bir yeri olan kul-cariye sistemine, siyaseten katle, müsadereye, vergilendirme sistemine dek çeşitli eleştirilerini de içeren eser Osmanlı idari sistemine hem çok erken hem de kapsamlı bir eleştiri olması bakımından da dikkat çekiyor. Eser daha önce hiç matbu hale getirilmediği gibi, yazıldığı Arapçadan başka bir dile ilk kez çevrilmiş.

HABERE YORUM KAT