1. YAZARLAR

  2. Abdurrahman Dilipak

  3. Hâlâ aynı hatayı yapıyorlar
Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Yazarın Tüm Yazıları >

Hâlâ aynı hatayı yapıyorlar

06 Haziran 2012 Çarşamba 00:06A+A-

Kendilerinden hâlâ çok eminler. Dışarı çıkıp hesap soracaklarını söylüyorlar.

Mahkemeyi tehdit etmekle kalmayıp, katliam yapacaklarını da söylüyorlar.

En son Tümamiral Cem Aziz Çakmak’ın sesi düşmüştü internete.. Hatırlar mısınız, tam da yargı ile ilgili bir taslağın meclise geldiği bir zamanda..

Taslak komisyondan genel kurula gelirken bakalım kim ne yapacak, genel kuruldan nasıl geçecek tasarı, Cumhurbaşkanı imzalayacak mı?

Özel yetkili mahkemelerin tasfiye edileceği, Balyoz, Ergenekon, KCK tutuklularının içeriden çıkacağı söyleniyor..

Sanmam ama, birileri bu iş için bir süreden beri her yolu deniyor..

Mahkemeyi nasıl tehdit ettiğini anlatıyor, Karacılara, demediğini bırakmıyor. Havacılarda da iş yok paşaya göre. Varsa yoksa Denizciler. Dediğine göre, hiçbiri fire vermemiş muvazzafların.

Aslında Havacılar da Denizcileri beğenmiyor, Karacılar da ötekileri..

Kim bunları dolduruşa getiriyorsa. Bakalım bu sözleri mahkemede nasıl açıklayacak!

Birileri herhalde tebdili kıyafetle, muvazzafların koğuşuna dahili / harici birilerini girdirip gaz veriyor olsa gerek.

Öfke akıllarını zail etmiş sanki. Bir de durumu bir türlü içlerine sindirmeleri şöyle dursun, bir türlü kabullenemiyorlar..

Atatürk ne demiş, ne yapmış, paşa çevresindekilere onu anlatıyor: “Yani Atatürk bu işi Atatürk isyan oldu mu çoluğu çocuğu kalmasın götürün, şehri götürün diyormuş. Adam, adam görüyor yani. Çocuğuna kadar. Bu iş böyle.”

Bir yandan kendi hallerinden şikayetçiler, bir yandan, bu işin rövanşından söz ederken, çoluk çocuk tümden götürmekten söz ediyorlar.. Bu fikirlerini de Mustafa Kemal’e dayandırıyorlar..

Halkı hiç hesaba katmıyorlar anlaşılan..

Takip edildikleri, kendini dinleyenlerin bunları kaydettiğini filan hesaba katmıyorlar demek ki.

Öfkeleri akıllarını zail etmiş bunların.

Nasıl da kendilerinden eminler.. Yakında çıkacaklarından çok eminler..

Aşırı güvenin zararına değiniyor konuşmasında paşa, ama şikayet ettiği zaafın kurbanı oluyor yine..

Çok akıllı geçiniyor ama, çok tedbirsiz.

Son 28 Şubat tutuklamalarından sonra ne düşünüyorlar aceba?

Koman da içeride artık.. Ve bu işin arkası gelecek..

Güvendikleri dağlara karlar yağdığının farkında değiller.

Sokağa çıksalar, çevrelerinde kendilerini alkışlayan değil, öfkeli bir halk bulacaklar..

Bu öfkeli konuşmalar, halkın AK Parti’ye teveccühünden başka bir işe yaramıyor aslında.. AK Parti’nin değirmenine su taşıyan gönüllü ırgatlar bunlar..

Öyle anlaşılıyor ki, bunlar sadece halkla savaşmayı değil, ordu içinde de ciddi bir tasfiyenin hayalini kuruyorlar.. Tasfiye edilmesi sözkonusu kadrolar da her halde boş durmayacaklar..

Peki o zaman bu işi nasıl yapacaklar? Kimle yapacaklar?

Daha ilk günden birbirine girer bunlar.. Ne hedefte, ne yöntemde anlaşabilirler.. Kendi işlerini kendileri bitirirler..

Eldeki tek ses kaydı bu değil. İstense daha birkaç düzine ses kaydı çıkarılır.. İçeride ve dışarıda onlarca kişinin daha ilişkisi deşifre edilir.. Böyle davranarak aslında dışarıdaki dostlarının da işlerini zorlaştırıyorlar.. Onların deşifre olmasına yardımcı olmuş oluyorlar..

Bu sözler, halkı kandırmak için uydurdukları bahanelerin, gerekçelerin, savunmaların aslında sadece bir kandırmacadan ibaret olduğunu gösteriyor bir bakıma..

Kararlılık ve cesaret gösterisi yapayım derken günahlarını sayıp döküyorlar aslında..
Bu adamlar bir şekilde dışarı çıkarılacak olursa ve eğer bu telefon kayıtlarındaki sözler gerçekleşecek olursa, memleketi kan götürür.. Bunlar bir yandan kendi içlerinde, öte yandan karşı kanatla hesaplaşmaya girerler.

Zaten bunu açıkça söylüyorlar. Çoluk çocuk “topyekun savaş”, şehri kökünden kazımaktan söz ediyorlar. Dayandıkları tek gerçek var “Mustafa Kemal bu işi böyle yapmış”.

Sanmıyorum ama, birileri bu ses kayıtlarının yayınlanmasından son derece rahatsız. Onun için de bu yolla kapatmak istiyorlar.

Unutmayalım ki, Ergenekon davasına giden yolda, Nokta dergisinde yayınlanan Özden Örnek hatıraları kilit role sahipti. Balyoz davasında da Mehmet Baransu’nun açıkladığı belgeler. Eğer bu yol kapanırsa, darbeciler serbest kalır ve bunları ihbar edenler, bu planları deşifre edenler içeri girer. Yeniden başa döneriz.

Hem böyle bir yasa çıksa bile kimse internetle başedemez. Bu işin bin tane yolu var.. Hatta bu iş inada biner, daha fazla belge, bilgi internette yayınlanmaya başlar.. Wikileaks işine döner bu iş..

Bu belgeleri yayınladığınız sitenin adresinde, “şok civciv belgesi” dersiniz, o anonsla duyurulan sitede, hemen bunun yanında öteki ses ve görüntü yayınlanır, yine yayınlanır.. Onu da yasaklayın, bir başka yol bulunur..

Neyse! Ne olacağını yakında göreceğiz. Bu iş millete malolmuş durumda ve kimse bu süreci kolay kolay tersine çeviremez. Bu yöndeki girişimler de geri teper.

Selâm ve dua ile..

YENİ AKİT 

YAZIYA YORUM KAT