1. HABERLER

  2. ETKİNLİK

  3. GOP'ta “İslamcılık” Paneli Yapıldı
GOPta “İslamcılık” Paneli Yapıldı

GOP'ta “İslamcılık” Paneli Yapıldı

Asır-Der ve Özgür-Der tarafından Gaziosmanpaşa’da “Türkiye’de İslamcılığın Dünü ve Bugünü” konulu bir panel düzenlendi.

11 Kasım 2012 Pazar 12:15A+A-

ÖMER BİTLİS / HAKSÖZ-HABER

Gaziosmanpaşa’da “Türkiye’de İslamcılığın Dünü ve Bugünü” konulu bir panel yapıldı.

Moderatörlüğünü Şenel Mutlu’nun yaptığı, konuşmacı olarak Abdurrahman Dilipak ve Hamza Türkmen’in katıldığı program, Asır-Der ve Özgür-Der tarafından gerçekleştirildi.

Programa Şenel Mutlu’nun okumuş olduğu Kur’an ve meali ile başlandı.

Panelde ilk sözü Hamza Türkmen aldı. İslamcılığın 100 ila 150 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu, ilk olarak “İttihad-ı İslam” söylemi ile Cemeladdin Afgani ortaya koyduğu bir söylem olduğunu ve söylemin “Urvetul Vuska” olarak formüle edildiğini belirten Hamza Türkmen, bu dönemde iki şekilde İslamcılığın anlamlandırıldığını aktardı:

1- Cemaleddin Afgani ve ümmet bilincine yönelik ıslah hareketi olarak

2- Abdulhamit tarafından saltanatı kurtarmak adına müslümanlardan faydalanmak için…

İslamcılığın tartışmaya konu olan isimlendirilmesinden ziyade içinin nasıl doldurulduğu ve algılandığının yani muhtevasının önemli olduğunu, toplumda herkesin kendisini müslüman olarak tanımladığını fakat bunun yeterli olmadığını söyleyen Hamza Türkmen, toplumda yaşanan her türlü fuhşiyata karşı oluşmuş olan hayatın tamamını kapsayan bir vahiy algısı olarak İslamcılığı anlamak gerektiğini belirtti. İslam’ın salt özel hayata indirgenen yönünün olmadığını siyasal, sosyal ve ekonomik olarak bizleri kuşatması gerektiğini söyleyen Hamza Türkmen sözlerine şöyle devam etti: “Siz kendinizi değiştirmezseniz ayeti gereğince batı geldiği için değil biz Kur’an’ı terk ettiğimiz için yenildik. Tekrar öze dönüş çabalarından rahatsız olan batı buna Panİslamizim kavramını kullanarak karşılık verdi.”

İttihat ve terakki çizgisinin 3 tarz siyaset söylemi ile İslamcılığı kullandığını bunun öncelikle Osmanlıcılık, sonra İslamcılık ve sonunda da türkçülük olarak sonlandığını belirten Hamza Türkmen, Cemaleddin Afgani’nin Ümmeti kurtarmak için kulandığı İslamcılık ile Jön Türklerin müslümanları kullanarak iktidar olması arasındaki farkı aktardı.

İslamcılığın iki kavram kökenine sahip olduğunu bunun modern ve Eşari (H. 3. yy) olduğunu, bizim İslamcılığımızın dedelerimizin İslama karşı yapılan saldırılara karşı mücadelesini baz aldığını buna karşılık Mustafa Kemal’in ümmetten bir ulus yaratma toplum mühendisliğinin 1. Dünya Savaşından sonra uygulamaya geçirildiğini, Oğuzlara Türk, Biladi Rum diyarına da Anadolu denilerek bir ulus devlet kurulduğunu, toplumun ise devletçileştirilerek, muhafazakarlaştırılarak, sağcılaştırılarak bu sisteme itaat ettirildiğini aktaran Hamza Türkmen İslamcılığın buna karşı bir başkaldırı olduğunu vurguladı. Seküler Kemalizmin Türk eşittir müslüman yanıltmasını kullanarak yeni bir ulus oluşturmaya çalışdığını fakat 22 farklı etnik kökenin görmezden gelindiğini sözlerine ekledi ve şöyle konuştu:

“Allah bizlere müslüman ismini vermiş ve münafıklardan ayrılabilmememiz için muttaki, muvahhid, muslih ve şahid kavramlarını kullanmıştır. İslamcılık bu sayılanları içeriyorsa kullanılabilir. İslamcılık 3 şekilde karşımıza çıkabilir. 1. İslamın gücünden yararlanmaya çalışanlar. 2. İslama dönme gayreti içinde sentezci insanlar. 3. Gerçek İslamcılar yani ıslah öncüleri.”

Hamza Türkmen, sunumuna son zamanlarda yaşanan güncel tartışmalara değinerek devam etti. Ali Bulaç’ın başlattığı tartışmaya liberaller ve milliyetçilerin de katıldığını, İslamı özel hayata indirgeyen yaklaşımlardan, İslamcılık bitti denilen görüşlere kadar tartışmada İslamcılığın yerildiğini aktardıktan sonra “Müslümanlar sekülerleşiyor ancak gittikçe dindarlaşıyorlar” söyleminin tutarsızlığından bahseden Hamza Türkmen, sözlerini şu cümlelerle bitirdi: “Ölçüyü kim koyacak, küçücük aklı olan insan mı yoksa kainatı yaratan Allah mı?”

gaziosmanpasa-gop-panel01_2012-11-10.jpg

İkinci olarak panelde Abdurrahman Dilipak konuştu.

Abdurrahman Dilipak sözlerine isimlendirme olarak İslamcılığın kullanılmasını doğru bulmadığını belirterek başladı.

Müslümanların birbirini anlama, birbirlerinin kusurlarını örtmek noktasında müsamahakar olmadıklarını, kişilerin farklı düşünebileceğini, birbirlerine farklılıklarını kabul ettirmek zorunda olmadıklarını belirtti. Kendisini muvahhid müslüman olarak tanımladığını, bu tanım dışında bir tanımlamayı yapanlara saygı duyduğunu ancak İslamcılığı etimolojik olarak doğru bulmadığını söyledi.

İslam yayılıyor ama hangi İslam sorusunu sorarak, Yaşar Nuri Öztürk’ün, Zekeriyya Beyaz’ın İslam algısını eleştiren Dilipak, doğru İslamcılığın bulunması gerektiğini belirtti.

Türkçülük ile Arapçılık yapanların aynı kaynaktan beslendiklerini, Arapların ulusçuluğa karşı İslam ve solcuğu benimsediğini, Türklerin ise İslam ve sağcılığı benimsediğini belirtti.

Dilipak, ‘ben müslümanım’ diyenlerin öncelikle sosyal, siyasal, ekonomik bir çerçevesinin olması gerektiğini ve açıkça düşmanlık yapmayan gayri müslimlerle de ilişki kurulmasının önemini aktardı.

Öncelikle müslüman olarak tanımlanılmasının gerektiğini ve hiçbir müslüman grubun hizbin birbirini reddetmeden birbirine katkı sağlamasının önemine değindi.

İnsanları kategorileştirirken dikkat edilmesi gereken konunun zalim mazlum ayrımı olmasına dikkat çeken Dilipak, konuyu Osmanlı zamanına getirerek Fatih’e kadar gaza felsefesi ile hareket eden padişahların bundan sonra saraylarında saltanatın bekası için çaba sarfettiklerini hatta Kanuni zamanında doruğa çıktığını pragmatist yaklaştıklarını aktardı.

İslamcılık konusunda Pakistan örneğini vererek, İslamcılığı kullanan İngilizler tarafından müslümanların oyuna getirildiğini, iktidar oldukları Hindistan’da azınlığa düşerek iktidarı kaybettiklerini belirtti. Bizim bu sebeple kafamızdaki sınırları kaldırarak ümmet bilincine ulaşmamız gerektiğini aktardı.

Abdurrahman Dilipak, sözlerine “Hak geldi batıl zail oldu” ayeti ile ve bunun batıl geldi bize egemen oldu yanlış algısını eleştirerek devam etti. İnsanın Hz Peygamber zamanında yaşayıp cehenneme gidebileceğini, Stalin zamanında yaşayıp cennete gidebileceğini söyledikten sonra İslami hareket kazansın kazanmasın önemli olanın kişinin ne yaptığı ile alakalı olduğunu söyleyerek sözlerine son verdi...

Panel, katılımcıların soru ve katkıları ile son buldu...

gaziosmanpasa-gop-panel02_2012-11-10.jpg

Foto: Sefa Okur

HABERE YORUM KAT

3 Yorum