
"Gök gürültüsü hamd ile, melekler de O'na olan korku ve saygılarından tesbih ederler"
Gök gürültüsü O'nu hamd ile, melekler de O'na olan korkularından tesbih ederler.. O, yıldırımları gönderip bununla dilediğine çarpar; onlar ise Allah hakkında çekişip-tartışırlar. O, gücü (ve cezası) pek çetin olandır. (Rad/13)
Gök gürültüsü O'nu hamd ile, melekler de O'na olan korkularından tesbih ederler.. O, yıldırımları gönderip bununla dilediğine çarpar; onlar ise Allah hakkında çekişip-tartışırlar. O, gücü (ve cezası) pek çetin olandır. Rad 13
Gök gürlemesi… Havadaki üçüncü mucize… Yağmur, şimşek ve gök gürlemesi. Bu korkunç ve gürültülü ses… Bu da evrensel yasanın eserlerinden biridir. Yüce Allah’ın evrende yürürlükte olan yasasının yankısıdır bu. Bu, düzeni sağlayan gücü tesbih etmek, hamdetmektir. Nitekim, güzel ve özenli olan her sanat eseri, sanatının güzelliğini ve özenliliğini ifade etmesi bakımından sanatçısını tesbih etmektedir. Âyetin ifadesine göre gök gürlemesi fiilen yüce Allah’ı tesbih ediyordur. Bu nokta yüce Allah’ın insanlara göstermediği gaybın kapsamına girmektedir. İnsanların bu gerçekleri onaylamaktan, kayıtsız şartsız teslim olmaktan başka seçenekleri yoktur. Çünkü onlar gerek evren, gerekse kendileri hakkında çok az şey bilmektedirler.
Ardından, korku, yalvarma, şimşek, gök gürlemesi ve yağmur yüklü bulutların oluşturduğu hava yüce Allah’ın gönderip de dilediğine isabet ettirdiği yıldırımlarla tamamlanıyor. Yüce Allah bunları bazen kendilerine verilen iyilikleri değiştiren toplumlara isabet ettirir. Kendilerine süre tanımanın yarar sağlamayacağını, dolayısı ile yok edilmeyi hakettiklerini bildiği; bu yüzden artık süre tanımamaya hükmettiği toplumların başına indirir yıldırımları.
Dua, yalvarma ve herbirisi hakkında tartışmaya giriştikleri Allah’ın varlığını ve birliğini dile getiren gök gürültüsü, gürlemeler ve yıldırımların oluşturduğu dehşet verici ortamda, olağanüstü evrenin bu en görkemli alanlarından ve korkarak Allah’ı tesbih eden meleklerden gelen ve sadece Allah’a yönelik olan bu tesbih ve hamd sesleri karşısında onların cılız sesleri kaybolup gidiyor. Allah hakkında tartışmaya kalkışan şu insanların cılız sesleri nerde? Karşı konulmaz güce sahip olan Allah’ın yarattığı evrenden yükselen görkemli sesler nerde?
-FİZİLALİL KUR’AN-
Gökgürültüsü, bir şimşek çakmasını izleyen bu yüksek sesin her ne kadar hayvanların da işitebileceği türden bir gürültü olsa da onun hakiki anlamını işitecek kulaklar için bir Tevhid ilanıdır. Zira bu ses, denizlerden bulutlar kaldırıp sonra onları dilediği yere taşıyan ve onları yeryüzü sakinleri için gerekli olan yağmurlara döndüren Allah'ın, kelimelerin en mükemmel anlamıyla, herşeyi bilen ve herşeye gücü yeten olduğunu, hiçbir bakımdan noksanı ve hiçbir şekilde ortağı bulunmadığını haykırmaktadır.
Burada meleklerin Rabblerinin korkusuyla dopdolu olduğu ve ettikleri hamdın bu bağlamda özel bir anlamı olduğu zikredilmektedir. Aslında bu ayet, meleklere sürekli ilahlar olarak tapan ve onların uluhiyete ortak olduğuna inanan cahili toplumun şirkini nefyetmektedir. Bu ayete göre melekler Allah'ın ortakları değil, aksine O'nun itaatkar kullarıdır. Bu yüzden O'ndan korktukları için, O'nu hamd ile tesbih ederler.
Bu, Kadir-i Mutlak hakkında saçma sapan laflar eden kimselerin kesinlikle anlamsızlık içine yuvarlandıklarına bir delil teşkil eder.
-TEFHİMUL KURAN-
HABERE YORUM KAT