
Gazze'deki gazeteciler ekipmanlarını unla takas ediyor: 'Çocuklarımızı kurtarın'
Tam bir kuşatma ve açlıkla karşı karşıya olan Gazze'deki medya çalışanları gündüzleri ölümü belgeliyor, geceleri ise hayatta kalabilmek için ekipmanlarını satıyor.
Shaimaa Eid’in Palestine Chronicle’da yayınlanan yazısı, Haksöz Haber tarafından tercüme edilmiştir.
Günlerdir ekmek bulamayan yedi çocuğunu doyurmak için bir çuval un karşılığında fotoğraf makinesini satmayı teklif eden Filistinli gazeteci Beşir Abu Alshaer, “Eğer bedeli çocuklarımı ölümden kurtarmaksa, o zaman razıyım” dedi.
Medya kuruluşlarıyla parça başı çalışan 42 yaşındaki serbest gazeteci Beşir Abu Alshaer, böylesine büyük bir yoksulluk içine düşeceğini asla hayal etmemişti. Ancak şimdi çocuklarını hayatta tutabilmek için sahip olduğu en değerli varlığı elden çıkarmak zorunda kalıyor.
“Paylaşımım boğulmakta olan bir adamın son çırpınışlarıydı,” diyerek kendisini yardım çağrısı yapmaya iten nedeni açıkladı.
Gazze'deki açlık, hayatta kalmayı başaranları yutarken, İsrail 145 günü aşkın bir süredir Gazze Şeridi'ne açılan tüm sınır kapılarını kapalı tutuyor.
"Marketler bomboş ve bir somun ekmek hayal. Çocuklarımın açlıktan ölmesini izledim ve evimde hiç yiyecek kalmamıştı. Fotoğraf makinemden başka hiçbir şeyim kalmamıştı" diyor Beşir. “Üçüncü gözüme mal olsa bile çocuklarımı kurtarın” diye de ekliyor.
Beşir'in hikâyesi, boğucu bir abluka ve yardımların tamamen durdurulması nedeniyle açık bir kıtlık yaşayan kuşatma altındaki Gazze'den gelen onlarca haberden sadece biri.
Gazze'deki Hükümet Medya Ofisi, kıtlığın tüm vilayetlerde kötüleştiğini açıkladı ve felaketi önlemek için Şerit'in acilen her hafta en az yarım milyon çuval una ihtiyacı olduğunu belirtti.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı kıtlığın şu ana kadar çoğu çocuk ve yaşlı olmak üzere 188 kişinin hayatına mal olduğunu doğruladı. Bu arada yetersiz beslenme ve açlığa bağlı hastalıklardan muzdarip olanların sayısı da her geçen gün artmaya devam ediyor.
Krizden ciddi şekilde etkilenenlerden biri olan gazeteci Ahmed Abdel Aziz şunları söylüyor: "Gazze'deki durum inanılır gibi değil. İnsanlar açlıktan sokaklarda yığılıp kalıyor."
“Yardım dağıtım noktaları ölüm tuzaklarına dönüştü - bir çuval un almak için dışarı çıkan herkes, eğer geri dönebilirse, çuvalın içinde geri dönebilir.”
Ahmed ailesini geçindirebilmek için mikrofonlarından birini satmak zorunda kalmış ama bu sadece iki gün sürmüş. Şimdi de kamerasını satmayı ciddi ciddi düşünüyor.
“Savaşı sadece belgelemiyoruz, onu yaşıyoruz ve sonra da hayatta kalmak için ekipmanlarımızı satıyoruz” diyen Ahmed, bir somun ekmeğin şu anda üç dolara satıldığını ve bir kişinin öğün başına en az iki ekmeğe ihtiyacı olduğunu ekliyor.
Bir kilogram unun fiyatı 100 şekele -yaklaşık 29 dolara- ulaşmış durumda. İşlerin tamamen durduğu ve herhangi bir gelir kaynağının olmadığı bir ortamda bu dayanılmaz bir maliyet.
Foto muhabiri Fadi Thabet de benzer koşullardan geçiyor. Açlığın neden olduğu aşırı yorgunluk nedeniyle röportajı ertelemeyi talep etti.
Fotoğrafları Gazze'deki yaşamı anlatan uluslararası sergilerde yer alan Fadi, artık çocuklarını besleyemez hale geldi ve sonunda tüm gazetecilik arşivini tek bir çuval un karşılığında satışa sunmaya karar verdi.
"Sadece karnımızdaki açlıktan değil, haysiyetimizin aşağılanmasından da acı çekiyoruz. Bu, insanları aç bırakmak ve iradelerini kırmak için kasıtlı bir politika" diyor, sesi acıyla ağırlaşarak. “Ölümü belgeliyoruz, sonra da kendimiz yaşıyoruz.”
"Kıtlığın beşinci aşaması dehşet verici. İnsanlar sokaklarda çökmüş gözlerle ve boş yüzlerle yürüyor. Umut yok, güç yok, hayat yok."
* Shaimaa Eid, Gazze'de yaşayan bir yazardır.




HABERE YORUM KAT