1. YAZARLAR

  2. Mine Alpay Gün

  3. Filistin’e iyi uykular düşmeyecek yine...
Mine Alpay Gün

Mine Alpay Gün

Yazarın Tüm Yazıları >

Filistin’e iyi uykular düşmeyecek yine...

30 Aralık 2008 Salı 04:50A+A-

Kar. Kış. Hava soğuk.

Bu çetin havada şartların en kötüsü Filistin'de idi.

Hele de Gazze de.

İsrail'in sinsi tuzakları ile beş parasız, dışarıdan gıda yardımları ile ilaçsız, çocukları hasta, yaralı bir halk zaten ayakta durmakta zorlanıyordu.

Teknik donanımsızlıktan ameliyatlarını yapamıyor, birkaç sivil örgütün götürdüğü yardımlarla yaralarına dikiş atabilmekte idi.

Zengin ülkeler karlı kış günlerinin keyfini korunaklı evlerinde, karlı dağ manzaraları seyrederek geçirirken, işlerine giderken pahalı palto ve kürklerine sarınırken, yakıtları için kısıntı ve tasarruf akıllarından bile geçmezken.

Gazze'de yiyecek sıkıntısı gibi yakıt yoksulluğu ile de tir tir titreyen bir halk, bu kadar acıyla da bırakılmıyor.

Sene sonu eğlenceleri için kimilerinin kafa yorduğu bu günlerde.

Çam ağacı ve hindi olmazsa olmazları nazları ile pahalı şaraplarla hediyeleşilen şu son aralık günlerinde.

Müslüman halk katmanlarının bile evlerine kuruyemiş taşıdığı sene başı eğlenceleri için hazırlıkların her kesimin meşrebince yürütüldüğü şu günlerde. Havarilerinden birinin ihanetine uğrayıp arkadan vurulan Hz. İsa gibi, Filistin'in başlarına bombalar yağdırılıyor.

Yeni seneyi karşılarken boş durmasınlar; ölüm hazırlığında bulunsunlar diye.

Kış soğuğuna cıvıl cıvıl kara gözlü çocukların, gençlerin, kadınların bedenleri düşüyor.

Yüzlerce ölü ve yaralı peşinden acı seline kapılan yüzlerce aile.

Coğrafyamızın şımartılmış katil devleti bir kez daha masumların kanını akıtmaktan çekinmiyor.

Onlardan daha ölü bu insanlık ne yapacak, sadece söylenip unutacak.

Sofrasına çevirecek yüzünü.

Çöp bidonu gibi midesine bir şeyler daha atacak.

Bir kez daha unutacak Filistin' in acılı yazgısını.

Katilin sırtını sıvazlarcasına İslam ülkeleri başkanları kıytırık bir saygısız fısıldayacaklar kulağına, yaramaz bir çocuğa gülümser gibi.

Cami çıkışında katlettiği şeyh Ahmet Yasin ya da Rantisi gibi bu ölüler de unutulacak.

İsrail'de de utanma olmadığına göre.

Ne kolunu kırdığı Filistinli çocuklardan utandı o.

Ne uzaklardan kalkıp Filistinlilere destek için, evlerini yıktırmamaya uğraşan garip bir genç kız olan Raşel'den.

O uğursuz tankın paletleri Raşel'in ince bedenini çiğnerken.

Makineyi durdurmayacak kadar canileşenler, birkaç kez genç kızın cesedini çiğneyerek canlı kalabilmesine bile şans tanımamıştı.

Ne zaman Zürich' e gitsem saat dokuzdan sonra Yahudi mahallesinin önündeki caddeyi trafiğe kapatan polislerin bir gün bile bunu aksatmadıklarını görüp, şaşmaktayım yirmi yıldır.

Onların rahat uyumaları, konforları, trafik gürültüsü ve araba klaksonundan azade dingin bir gece geçirmeleri için her devlet elinden gelen yardımı ardına koymazken.

Biz de pahalı tank ihaleleri ile bu katil devleti daha fazla zenginleştirirken.

Filistinlilere iyi uykular ve konfor düşmeyecek.

Sadece yoksulluk, yakıtsızlık, açlık, sefalet, hastalık, ölüm düşecek.

Hepimiz bu duyarsızlığı gösterdiğimiz sürece.

MİLLİ GAZETE

YAZIYA YORUM KAT