1. HABERLER

  2. İSLAM DÜNYASI

  3. SURİYE

  4. Elleri Küçük Dertleri Büyük Suriyeli Çocuklar
Elleri Küçük Dertleri Büyük Suriyeli Çocuklar

Elleri Küçük Dertleri Büyük Suriyeli Çocuklar

Türkiye'de çalışan çocuklara son yıllarda Suriyeli çocuklar da eklendi. Savaştan kaçıp Türkiye'ye gelen Suriyeli çocuklardan yaklaşık 500 bini hiç eğitim alamıyor. Sayıları tam bilinmese de pek çok Suriyeli çocuk işçi var. Onlar, yaşıtları gibi okula gitm

10 Haziran 2016 Cuma 11:32A+A-

“Hayat burada çok zor. Okula giderdim de ama çalışıyorum, yetişemiyoruz... O yüzden okula gitmiyorum.” (Muhammed, 14 yaşında)

"Ben okula gitmeyi çok istiyorum. Ama çalışıp anneme yardım ettiğim için gidemiyorum." (Şehit, 11 yaşında)

“Okumayı isterim, okulu çok özledim. Paramız olsaydı okurdum ama para olmadığı için çalışıyorum.” (Reşit, 17 yaşında)

Muhammed, Şehit ve Reşit... Suriyeli üç çocuk... Ülkelerindeki savaş nedeniyle Türkiye’ye geldiler. Ancak hayat onlar için kolay olmadı. Çocuk yaşta ekmek parası peşine düştüler. Okul sıralarında olmaları gerekirken çalışıp ailelerinin geçimine katkıda bulunuyorlar.

Berberde haftada 50 TL'ye çırak

Muhammed, dört yıl önce Suriye’den geldi. Suriye’deyken okula gidiyordu. Ancak savaşta okulları yıkıldı. Türkiye’ye geldiklerinde çalışmak zorunda kaldı.

"Okula gitmiyorum. Kardeşlerimi yetiştirmek için çalışıyorum... Berberde çalışıyorum. Haftalığım 50 lira. Babam da çalışıyor."

Muhammed’in iki kardeşi var. Babası çalışıyor ancak evde 12 kişi yaşadıkları için onun kazandığı geçimlerine yetmiyor. Muhammed de bu yüzden çalışmak zorunda. Bir berber dükkanında çırak olarak çalışıyor. Ama aslında okula gitmek istiyor: 

“Okula gitmek isterdim ama çalışıyorum, para yetiştiremiyoruz. Okula gidemiyoruz.”

Hiç okula gidemedi

Şehit 11 yaşında... Üç yıl önce Halep’teki evleri bombalanınca Türkiye’ye geldiler. Savaş başladığında okul çağında değildi. Bu yüzden hiç okula gitme şansı olmadı. İstanbul’a geldiklerinde iki yıl boyunca 15-20 metre karelik bir dükkanda yaşadılar. Daha sonra bir yardımseverin desteğiyle derme çatma ahşap bir eve geçtiler. 700 lira kira veriyorlar. Babasının gözleri görmediği için çalışamıyor. Annesi zaman zaman mahallede temizliğe giderek para kazanıyor. Şehit, en büyük çocuk olduğu için annesine evin geçimi konusunda yardım ediyor.          

“Pazarda ve dayımın yanında çalışıyorum. Bütün ay boyunca 200 lira kazanıyorum. Dört kardeşiz. Sadece ben ve annem çalışıyoruz. Bazen annem merdiven silme işleri gelince onları yapıyor. Okula gitmeyi çok istiyorum. Ama çalışıp anneme yardım ettiğim için gidemiyorum.”                       

Bir evde üç aile

Reşit Nasan, 17 yaşında. 1,5 yıl önce Halep’ten Türkiye’ye geldi. Dört kardeşi var. Bir evde üç aile yaşıyorlar. Babası Suriye’de savaş başladığı zaman kaybolmuş, beş yıldır ondan haber alamıyorlar. Evin geçim derdi Raşit ve kardeşinin üzerinde.

Haftalık 200 lira kazanıyorum. Babam savaş başladığından bu yana kayıp. Nerede olduğunu bilmiyoruz. Paramız olmadığı için ailemi geçindirmek için çalışmak zorundayım."

Reşit Suriye’deyken okula gidiyordu. Ancak İstanbul’da böyle bir şansı olmadı...

500 bine yakın çocuk eğitim alamıyor

Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'nün Haziran ayı verilerine göre, Türkiye’de 1 milyon 353 bin 545 kayıtlı Suriyeli çocuk var. Milli Eğitim Bakanlığı'nın Nisan ayında açıkladığı verilere göre bunların 756 bin 808'i okul çağındaAçık toplum Vakfı’nın geçen ay açıkladığı “Kayıp Neslin Eşiğinde: Okuyamıyorum, Yazamıyorum, Okula gitmek istiyorum” adlı raporuna göre ise, bu sayı 856 bin 900. Ancak okula gidebilen Suriyeli çocuk sayısı sadece 325 bin. Yani 500 bine yakın Suriyeli çocuk eğitim alamıyor. 

Hayata Destek Derneği ile İstanbul Bilgi Üniversitesi Göç Uygulama ve Araştırmaları Merkezi’nin Nisan 2016 tarihli raporunda Suriyeli çocukların çalışma nedenleri şöyle sıralarıyor:

-Yetişkinler için istihdam olanaklarının azlığı,

-Eve gelir sağlayan başka aile bireyinin olmaması,

-Eve gelir sağlayan yetişkinlerin gelirinin yeterli olmaması,

-Giderlerini karşılayacak bir yetişkinin olmaması,

-Kayıt dışı ekonomi ve sosyal güvenlik yoksunluğu.

Bir başka neden ise Türkiye'deki Suriye okullarının paralı olması. Aileler çocuklarını Arapça eğitim alması için Suriye okullarına göndermek istiyor. Ancak, okul ücretine servis parası da eklenince maliyet bir hayli yükseliyor ve pek çok aile çocuğunu okula gönderemiyor. Açık toplum Vakfı’nın “Kayıp Neslin Eşiğinde: Okuyamıyorum, Yazamıyorum, Okula gitmek istiyorum” adlı raporuna göre, yaşları biraz büyük olan çocuklar, uyum sorunu ve Türkçe bilmedikleri için parasız olmasına rağmen Türk okullarına gitmeye çekiniyor. Ailelerin çekincesi ise okulların talep ettiği kayıt, malzeme, kitap ve okul aile birliği parası gibi “gizli ücretler”... Rapora göre düşük gelirli bir Suriyeli ailenin tek bir çocuğu için yapması gereken okul harcaması aylık 108 lira. Ailedeki çocuk sayısı artınca masraf da katlanıyor.

Çalışan Suriyeli çocukların sayısı bilinmiyor

Okula gitmeyen Suriyeli çocuklar çalışma hayatına atılıyorlar. Ancak çalışan Suriyeli çocuklarla ilgili kapsamlı bir araştırma yapılmadığı için ne kadar Suriyeli çocuğun çalıştığı bilinmiyor.

Hayata Destek Derneği ile İstanbul Bilgi Üniversitesi Göç Uygulama ve Araştırmaları Merkezi’nin Nisan 2016 tarihli raporuna göre, İstanbul’da ailelerin % 26’sında çalıştığı için okula gidemeyen en az bir çocuk var. Bu çocukların yarısı tekstil atölyelerinde, yarısı sanayi ve hizmet sektöründe çalışıyor.

Türkiye’de en büyük Suriye nüfusunu barındıran Şanlıurfa’da ise ailelerin % 15’inde en az bir çocuk işçi var. Bu çocukların yaş ortalamaları 14.  Aynı çalışmaya göre % 11’i iş yerinde fiziksel şiddet ve istismara uğruyor.

Bir diğer sınır kenti olan Hatay’da çocukların neredeyse yarısı çalışıyor. Ailelerin yüzde 48’ini çocuklar geçindiriyor. Çalışan çocukların yaş ortalaması ise 15. Çocuklar haftada 6-7 gün, günde 12 saate kadar çalışıyorlar.

Rapora göre çalışan çocuklar risklerle de karşılaşıyor. Bu riskler; eğitim hakkına erişememek ve yoksulluk döngüsünden çıkamamak, fiziksel ve psikolojik gelişimin zayıflaması, işe bağlı fiziksel zarar/sakatlık, istismar, suistimal ve ihmâl, hijyenik olmayan koşullarda yaşam, aile, arkadaş, dinlence için vakit bulamamak, oyun hakkından mahrum kalmak.

(Kaynak: Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, MEB, Hayata Destek Derneği, İstanbul Bilgi Üniversitesi Göç Uygulama ve Araştırmaları Merkezi, Açık Toplum Vakfı)

HABERE YORUM KAT