
Boş pazarlar ve çaresiz ebeveynler
"Çocuklarıma artık istedikleri şeyin bulunmadığını söyleyemiyorum. Sürekli ağlıyorlar ve babalarıyla ben bir çözüm bulamıyoruz" dedi.
Shaimaa Eid’in Electronic Intifada’da yayınlanan yazısını Barış Hoyraz, Haksöz Haber için tercüme etti.
Gazze Şehri'nin batısındaki Şeyh Rıdvan pazarı hayalet bir yere benziyor.
Yıkık dökük tezgâhlar, kepenkleri indirilmiş dükkânlar ve bir zamanlar hayat dolu olan bu yerde çökmüş, aç gözler hâkim.
İsrail'in iki milyonluk Gazze Şeridi'ne gıda, su, yakıt, elektrik ve ilaç girişine getirdiği yasak iki ayını doldurmak üzere.
Gazze'de kıtlık yeniden baş gösterirken çaresizlik de giderek artıyor.
Marketlerde yiyecek kalmadı, ilaç kıtlığı yaşanıyor ve fiyatlar yükseliyor.
Pazarın yakınındaki bir eczanede 32 yaşındaki Ihab Ghanem en küçük çocuğu için bir paket süt istiyordu.
The Electronic Intifada'ya konuşan Ihab, “Bu sabah üç eczaneye gittim ama hiçbirinde bebek maması bulamadım” dedi.
Şeyh Rıdvan pazarında yaptığı arama da aynı şekilde sonuçsuz kaldı ve bulabilse bile “fiyatlar fahiş hale geldi” dedi.
Çocuklarının sağlığı üzerindeki etkisi konusunda umutsuzluğa kapılıyor.
“Onları basit alternatif gıdalarla beslemeye çalışıyorum ama bu yeterli olmuyor ve sindirim sistemleri bunu tolere edemiyor.”
Lüks olarak gıda
Pazarın başka bir yerinde Ramez al-Amsi de benzer şekilde çocukları için yiyecek bulmaya çalışıyordu. Oğlu 3 yaşındaki Yazan'ın da eşlik ettiği yerde baba fiyatları soruyordu.
Ancak cevap hep aynıydı: “Stoklar neredeyse tükenmiş durumda ve kalanların fiyatları da çok yüksek.”
Pazarın diğer tarafında, 26 yaşındaki Majdi Shbeir boş tezgâhının önünde duruyordu. Aynı pazardaki dükkânı Aralık 2023'te yıkılmıştı ve o zamandan beri bu küçük derme çatma tezgâhta bulabildiği gıda malzemelerini satıyordu.
Şimdi elinde hiçbir şey kalmamış.
The Electronic Intifada'ya verdiği demeçte, “Müşteriler gelip gidiyor çünkü ihtiyaçları olan şeyler elimizde yok,” dedi.
Gazze'yi etkisi altına alan kıtlık, geçtiğimiz tatil sezonunun neşesini de kaçırdı. Şiddetli gıda kıtlığı ve hızla artan fiyatlar, misafirperverlik ve tatlı paylaşımı gibi en basit bayram geleneklerini bile birçokları için imkânsız hale getirdi.
Üç çocuk annesi Samar Shaheen, kıtlığı ancak bir ebeveynin hissedebileceği şekilde hissediyor.
"Temel gıda maddeleri bile lüks haline geldi. Bu bayram çocuklarım benden tatlı ya da yeni kıyafet istemedi," diyor Samar. “Sadece yarın için yeterli yiyecek olup olmayacağını sordular.”
Hâlâ da soruyorlar.
Beit Lahia'daki evi Eylül 2024'te yıkılan Samar, çocuklarıyla birlikte Gazze Şehri'nin batısında yerinden edilmiş ailelere tahsis edilen bir okulda barındıklarını söyledi.
Soykırım tribünleri
27 Nisan'da BM Dünya Gıda Programı, İsrail'in Gazze'yi tamamen abluka altına almasından 54 gün sonra Gazze'deki gıda stoklarının tükendiğini duyurdu.
Bu abluka şimdi Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'nda BM tarafından sorgulanıyor.
İsrail pişmanlık duymuyor. UAD'deki duruşmaya yanıt veren İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, BM'nin ablukaya karşı protestosunu “sistematik zulmün” bir parçası olarak nitelendirdi.
Saar, 28 Nisan'da yaptığı açıklamada “BM çürümüş, İsrail karşıtı ve antisemitik bir kurum haline geldi” dedi.
Gazze'de bu tür soykırımcı gösteriler için çok az zaman var.
Dört çocuk annesi Samar al-Tawil, boş bir tezgâhın önünde durmuş, daha ucuz pirinç bulmaya çalışıyordu.
"Çocuklarıma artık istedikleri şeyin bulunmadığını söyleyemiyorum. Sürekli ağlıyorlar ve babalarıyla ben bir çözüm bulamıyoruz" dedi.
Tatlı su bile çok pahalı. Deyr el-Belah'taki tuzdan arındırma tesisinin elektriksiz kalması kuzeydeki tatlı su varlığını büyük ölçüde azalttı.
Gazze'nin kuzeybatısındaki Al-Saftavi mahallesinde yaşayan 60 yaşındaki Fadva Hamad, mahalle sakinlerinin ‘su’ konusunda çaresiz olduğunu söyledi.
“Uzun kuyruklar oluşturuyoruz” diyen Hamad, insanların nadiren yapılan su teslimatları için saatlerce bekleyebildiğini anlattı. Ancak İsrail'in kapatma kararını göz önünde bulundurarak, çoğunun hayatta kalma modunda olduğunu söyledi.
“Mümkün olduğunca az su tüketmeye çalışıyoruz.”
*Shaimaa Eid, Gazze'de yaşayan bir gazeteci.





HABERE YORUM KAT
Tüm dünyanın gözleri önünde soykırım ve vahşet sürüyor.
Yanıtla (0) (0)Biz televizyonlarda ikinci dünya savaşından kalma holokost filmleri izliyoruz.