HAKSÖZ-HABER

Ayşenur Arslan’ın sunduğu Medya Mahallesi programında Gülseven Yaşer isimli konuk Kemalist-laik çevrelerin yıllardır ağzına sakız ettikleri başörtüsü meselesi hakkında yine bilindik hezeyanları dile getirdiler.

Artık  Ayşenur Arslan’ın Muppet Show ciddiyetindeki programında yaptığı rezilliklerin haberini yapmak bile abes bulunabilir. Ancak bu seferki rezillikte ayırt edici bir husus var. Programa çağdaş Cumhuriyet kadını kontenjanından katılan konuk, Kitab-ı Kerim’deki açık hükümleri ve binlerce yıllık Müslüman geleneğini hiçe sayarak “gerçek aydın bilginler” tarafından kendisine son dakikada  iletilen bilgiler ışığında “böyle bir örtünmenin” olmadığını aktarıyor. “Kızlarımızı” Arap kızlarına benzetmek için örtünmenin ön plana çıkartıldığını ima ediyor. İslam’a olan düşmanlığını gizleyerek bunun dışavurumunu Araplara dönük bir nefret söylemi şeklinde tezahür ettirmek artık çok sıkıcı hale geldi. Doğu Perinçek bile bunu bu şekilde yapmıyor. Biraz yenileyin kendinizi!

Konuğumuz devamında sözü sakala getiriyor. Sakallar, kapkara yüzler… diyerek söze giren konuk, zaten “esmer bir millet” olduğumuzu vurgulayarak sakalın ulusumuzun birlik ve beraberliği üzerindeki yıkıcı tesirini vurgulamaya çalışıyor herhalde. Ancak bu noktada Ayşenur Hanım feryada gelerek “neyse bari artık sakala karışmayalım” şeklinde konuğuna müdahale ediyor. Sanki Ayşenur Arslan, “bi dur sen de ayol. Önce şu başörtüsü meselesini halledelim” der gibi gözüküyor demek daha doğru olabilir. İyi bari! Artık sakala karışmayacaklarmış. Rahatlıkla sakal uzatabiliriz… Ancak konuğumuz dersine çalışmış. Öyle sanıyoruz ki yine “gerçek aydın bilginler” tarafından kendisine verilen malumatlardan yola çıkarak Ebu Cehil’in de sakallı olduğunu aktarıyor. Güzel ya işte… İsteyen Ebu Cehil’in sakalını bırakıp onun mücadelesini(!) sürdürsün…  Biz bu hezeyanlara karşı peygamberlerin (hepsine salat ve selam olsun)  geleneğini yaşatmaya devam edeceğiz inşallah!