
“Bana ancak Allah'a kulluk etmem ve o’na hiçbir şeyi ortak koşmamam emredildi”
De ki: “Bana ancak Allah'a kulluk etmem ve o’na hiçbir şeyi ortak koşmamam emredildi.”
“Kendilerine kitap verdiğimiz bazı kimseler, sana indirilen Kur’an’dan memnuniyet ve sevinç duyarlar. Fakat o gruplar içinde Kur’an’ın bazı âyetlerini inkâr edenler de vardır. De ki: “Bana ancak Allah’a kulluk etmem ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmamam emredildi. Ben sadece O’nu ilâh tanır, O’na dâvet eder ve bütün varlığımla ancak O’na yönelirim.” (Rad-36)
Bu ayet müşrikler tarafından yükseltilen özel itiraz yaygarasına bir cevaptır. Onlar şöyle demekteydiler: "O, (iddia ettiği gibi) kendisinden önceki peygamberlerin getirdiği mesajın aynısını getirmişse eğer, niye o halde, daha önceki peygamberlerin izinden giden Yahudi ve Hırıstiyanlar öne atılıp onu teşrif etmiyorlar?" Bu ayet bu yaygaraya cevap veriyor ve diyor ki, önceki peygamberlerin gerçek izleyicileri Kur'an'ın bildiklerinden sevinç duyarlar fakat sahteleri küplere biner. Bu yüzden ayette Rasulullah'a bu konudan endişe duymaması söylenmekte: "Ey Rasul! Onların memnun ya da kızgın olmalarını aklına takma. Onlara sarahatle, Kur'an'ın Rabbinden gelen bir Hidayet olduğunu ve ne pahasına olursa olsun onun yolundan gideceğini anlat."
Yüce Allah Hz. Peygambere -salât ve selâm üzerine olsun- kitabın bir kısmını inkâr edenlere karşı kendi hareket metodunu açıkça ilan etmesini emretmiştir. Bu durumda Hz. Peygamber -salât ve selâm üzerine olsun- Rabbi tarafından kendisine indirilen kitaba eksiksiz bir şekilde sarılmakla emr olunmuştur. Bu tutumuna isterse bütün ehli kitap sevinsin. İsterse bir kısmı hoşlanmasın… Çünkü Hz. Peygambere -salât ve selâm üzerine olsun- indirilen kitap insanların hayatını yönlendirecek son hükümleri içermektedir.
TEFHİMUL KURAN
Tıpkı onlar gibi müslümanlar da bugün kitaplarından habersiz bir hayat yaşamaktadırlar. Müslümanlar da şu anda kitaplarını okumuyorlar, kitaplarını tanımıyorlar. Okumadan, anlamadan sahiplendikleri, bağırlarına basıp kendilerini izafe ettikleri kitapları başka, hayatlarını düzenledikleri kitapları farklıdır. Bu açıdan Kitaplarını tahrif edip, onun âyetlerini kendi hevâ ve heveslerine göre yorumlayan önceki ehl-i kitapla şu anda kendi yaşadıkları hayatlarına göre, kitaplarını yorumlayarak, kitaba uyacakları yerde kitabı kendilerine uydurmaya çalışan müslümanların hiçbir farkları kalmamıştır.
Burada anlatılanlar kitaplarını okuyan ve hayatlarını bu kitaba göre düzenleyen mü’minlerdir. İşte bu kitabı kabullenip kulluk için ona muhtaç olduklarının bilincine erenler, onsuz Sırat-ı Müstakîmi bulamayacaklarının şuurunda olanlar bu kitapla huzur bulur, kalpleri bu kitapla yatışır. Çünkü bir müslüman için bu kitap dünya ve içindekilerin tamamından daha hayırlıdır.
Allah diyor ki; onlardan kimileri kitabın bir kısmına inanır da bir kısmını inkâr ederler. Kitaba karşı böyle davranmanın sonucunun Rabbimizin Kur’an’ın değişik yerlerinde anlattığına göre dünyada rezillik, rüsvalık, horluk, hakirlik, kölelik ve Allah’ın lânetine hak kazanmadır. Öncekiler bunu tattılar zaten dünyada da, şu anda da müslümanlar tadıyorlar bu horluğu, bu zilleti iliklerine kadar. Kitabı parçalayıp onun bir kısmını kabul edip bir kısmını reddeden, işlerine gelenleri kabul edip, işlerine gelmeyenleri reddeden kimselerin cezası çok çetindir.
Kur’an’ın bir kısmına inanıp da bir kısmını reddetmeye çalışanlara yeryüzünün en büyük belâları ve Allah’ın lâneti gelecektir. Çünkü bu suç suçların en büyüğüdür. Böyle hayatlarını parçalayıp bir bölümünü Allah kaynaklı, kitap kaynaklı öteki bölümlerini de başka kitaplar, başka tâğutlar kaynaklı yaşayanlara de ki peygamberim:
Sizler ne yaparsanız, nasıl düşünürseniz düşünün; benim kendi heva ve heveslerinizden kaynaklanan tüm hayat anlayışlarınızdan beriyim. Ben sadece Allah’a iman edenlerden olmakla emrolundum.
BASAİRUL KUR’AN
HABERE YORUM KAT