
Allah’ın izni olmadıkça hiçbir resul mucize getiremez
Allah’ın izni olmadıkça hiçbir resul mucize getiremez.
“Biz senden önce de nice peygamberler gönderdik, onlara da eşler ve çocuklar verdik. Allah’ın izni olmadıkça hiçbir resul mucize getiremez. Her belirli sürenin, her dönemin ayrı bir kitabı vardır.” (Rad-38)
Bu ayet de şöyle bir itiraza cevaptır: "Eğer o gerçek bir peygamber olsaydı Musa'nın mucizevi asası ve parlayan eli gibi bir mucize gösterirdi. Yahut İsa gibi körlerin gözünü açar ve cüzzamlıları iyi ederdi. Cevap şudur: Ne daha önceki peygamberlerin bir mucize göstermeye kudreti vardır, ne de bu peygamberin. Allah gerekli olduğunu gördüğü yer ve zamanda bir mucize göstermiştir.
Şayet kendilerine gönderilen peygamberin insan oluşuna itiraz ediyorlarsa, bilmelidirler ki, gönderilen diğer bütün peygamberler de birer insandı:
Yok eğer itirazları Peygamberin -salât ve selâm üzerine olsun- kendilerine elle tutulur bir mucize getirmemesinden kaynaklanıyorsa, böyle bir şey getirmek peygamberin yetkisinde değildir. Sadece yüce Allah böyle bir mucize gösterebilir:
Yüce Allah bir hikmet uyarınca ve dilediği zaman mucizeler gönderir… Şayet Hz. Peygambere indirilen kitapla ehli kitabın uyduğu kitaplar arasında varolan ayrıntılara ilişkin farklılıktan kaynaklanıyorsa itirazları, o zaman bilmelidirler ki, her dönemin bir kitabı var ve bu da son kitaptır:
TEFHİMUL KURAN
Bu ayetten anladığımız: 'Başka hiç kimseye değil kendimi sadece Allah’ın dinine vakf edeyim' mantığı peygamberi bir hayat anlayışına terstir. Bakın bunun tamamen aksine kendi dinine hizmet için seçtiği yeryüzünün en kutlu elçilerine, Rabbimiz hanımlar, oğullar, kızlar, zürriyetler vermiş.
Allah’ın elçileri toplumlarının yükünü omuzladıkları gibi bunun yanında hanımlarının ve çocuklarının sorumluluklarını da yüklenmiş ve bazıları onlarla beraber, bazıları da onlara rağmen başarıyla mücâdelelerini vermişlerdir. İşte örnek mücadeleler peygamberlerin mücâdeleleridir. Bu ayetler mü’minleri evlenmeye ve çoluk çocuk sahibi olmaya teşvik eden âyetlerdir. Yine bu âyetler peygamberlerin bizim gibi birer insan olduklarını anlatan âyetlerdir.
Tüm peygamberlerin ısrarla toplumlarına söylediği şey şudur: Dikkat edin ben sizin gibi bir insanım. Ben sadece size Rabb’imin mesajını getirdim. Bu din benden değil Allah’tandır. Sakın beni Allah’la karıştırmayın. Sakın Allah’tan istenmesi gereken şeyleri benden istemeye kalkışmayın diyerek kendilerini putlaştırmaya çalışan, kendilerini Allah’la karıştıran toplumlarını uyarmışlardır.
Ama maalesef bütün bu uyarılara rağmen Yahudi ve Hıristiyanların peygamberlerini tanrılaştırmalarına karşılık, sanki onlara nazire olarak müslümanlardan kimi zavallılar da Rasûlullah efendimize, Onda olmayan bir kısım İlâhî sıfatlar yüklemeye kalkıştılar.
Burada Rabbimiz risâletle ulûhiyeti ayırıveriyor. Allah kendisiyle Peygamberini ayırıyor. Peygamber sizin gibi bir beşerdir, binaenaleyh Peygamberi Allah makamında görmeye ve Allah’tan istemeniz gereken bir şeyi sakın peygamberden istemeye kalkışmayın diyor.
BASAİRUL KUR’AN
HABERE YORUM KAT