1. HABERLER

  2. ETKİNLİK

  3. “Peygamber Toplumundan Günümüze Kadın”
“Peygamber Toplumundan Günümüze Kadın”

“Peygamber Toplumundan Günümüze Kadın”

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde “Peygamber Toplumundan Günümüze Kadın” Konusu konuşuldu.

20 Aralık 2014 Cumartesi 00:00A+A-

Doğu ve Batı Kulübü’nün organize ettiği seminerin konuşmacısı Zehra TÜRKMEN’di.  Türkmen konuşmasında öncelikli olarak tarih boyunca kadının konumunu aktardı.  Eski çağlarda, Yahudi ve Hrıstiyanlıkta ve cahili toplumda kadının hiçbir değerinin olmadığını örneklerle anlatan Türkmen, geleneksel din algısının da Allah'ın ayetlerinin aksine cahili kültürden devralınan ataerkil veya saltanatçı birikimin kadın konusunda bütün düşünce ve kültürleri etkisi altına aldığını, son Rasul'ün tüm farklı uygulamalarına rağmen gelenek,  Müslüman kadın konusunda ki algılayışları da kendi potasında şekillendirdiğini vurguladı.  Hadis kitaplarında yer alan kadınla ilgili mevzu hadisleri örnek gösteren Türkmen daha sonra Peygamber toplumunda kadınların konumunu aktardı.

Özellikle kadınların İslam’ın gelişiyle birlikte kendilerinin bağımsız bir şahsiyet olduklarının farkına vardıklarının altını çizen Türkmen o dönemde kadınların erkekler gibi biat etme talebinde bulunduklarını,  ( Mümtehine 12), ekonomi, siyaset, kültürel birçok alanda kadınları söz sahibi olduklarını örnekler vererek anlattı. Ve şunları ifade etti: “Görüldüğü gibi ilk dönem İslam toplumu içerisende kadınlar, seçme, danışma, kamu dediğimiz hizmetlere katılmış birçok siyasi hakkı elde etmişlerdir. Ve bu konularda aktif rol almışlardır.”

Konuyu Kuranda ve mütevatir sünnet ve siyerden bazı aktarımlarla anlatmaya çalışan Türkmen Mümin ve Mümine insanların birbirlerinin velisidir ayeti çerçevesinde ve İslam’da kadının rolünü kısaca 9 maddeyle şöyle özetledi.

1- Vahyin ilk muhatabı ve vahiyle ilgili ilk istişare yapılan kişi kadındır. (Hz Hatice)

2- Müzemmil Suresinde ifade edilen gecenin üçte biri, bir kısmı veya yarısıyla ilgili ifade Rasul ve Rasulle birlikte olanların bir kısmı kadındı. Yani Darül Erkamın evinde tertil üzere Kuran eğitiminde bulunan ilk Müslümanlar kadınlar ve erkeklerdi.

3- Müslümanların işleri istişare iledir hükmünün ilk muhatapları kadınlar ve erkelerdi.

4- Kırkıncı Müslüman olan Hz Ömerdir. Müslümanlar kadın erkek 40 kişiye ulaşınca bireysel tebliğlerin kadın ve erkek kitlesel tebliğe dönüştürerek Kabeye yürümüşlerdi.

5- Müşriklerin zulüm ve işkencesine maruz kalanlar ilk Müslüman erkek ve kadınlardı. Ki Allah yolunda ilk şehit düşen Müslüman kadın Hz Sümeyye’dir.

6- Hicret edip Kuranda övülen muhacir kadın ve erkekler vardır.

7- Kuranda istişare ayeti vardır. Ve üç yerde geçmektedir. Üçüncü olan da aile içi ilişkilerde kullanılmaktadır. (Bakara )

8- Uhud savaşında ki mağlubiyet esnasında Rasulullahı koruyan sahebe kadındı. (Nesibe hatun)

9- Sabah ve yatsı namazları dahil mescidi Nebevide vakit namazları da Cuma namazları da cemaatle birlikte kılınırdı. 

Konuşmasına Ahzap Suresi 35. Ayeti örnek vererek devam eden Türkmen bu ve buna benzer ayetlere baktığımız zaman yaratılışta, Allah'a kul olmada, sorumluluk yüklenmede, yüklendiği sorumlulukları yaşama ve yaşatmada kadın ve erkek arasında bir ayrımın yapılmadığını üstünlüğün takva ile değerlendirildiğini ifade etti.

Günümüze geldiğimiz zaman ise dünden bugüne geldiğimiz nokta itibariyle kadın konusunda ciddi anlamda mesafe katledildiğinin belirten Türkmen bunda Şule Yüksel şenler, Emine Şenlikoğlu gibi isimlerin ve 28 Şubat ve benzeri süreçlerin önemli bir katkısı olduğunun altını çizdi.   

Ancak kazanımlarımızla beraber özellikle Müslüman kadınlarında kendisini yeniden sorgulaması gerektiğinin altının çizen Türkmen feminizm ve modernizm gibi hastalıklara karşı uyanık olmamız gerektiğini örnekleriyle beraber ayrıntılı bir şekilde aktardı.  Türkmen Konuşmasını Ali İmran Suresi 195. ayeti hatırlatarak bitirdi. 

 “Rableri de onların dualarına şöyle icabet etti: Erkek olsun kadın olsun, çaba gösteren hiç kimsenin çabasını boşa çıkarmayacağım; sizler karşılıklı birbirinizi tamamlayan parçalarsınız. Kötülükten ve kötülük diyarlarından hicret edenlere, yurtlarından sürülenlere, yolumda eziyet çekenlere, savaşanlara ve öldürülenlere gelince: Onların kötülüklerini mutlaka örteceğim ve elbet onları Allah’tan bir ödül olarak içinden ırmaklar akan cennetlere sokacağım; zira ödüllerin en güzeli Allah katındadır.” (Âl-i İmran, 3/195)

Samimi bir ortamda geçen seminer katılımcıların sorduğu sorulara verilen cevap ve yapılan açılımlarla son buldu.

Haber: Zeynep Mine

zehra-4-001.jpg

zehra-5-001.jpg

HABERE YORUM KAT