20 Şubat Cuma akşamı, Isparta Öğretmen Evi’nde, Özgür-der Yönetim Kurulu Üyesi Hülya Şekerci , “Kapitalist Sistem Karşısındaki Duruşumuz” başlıklı bir konferans verdi. İlkeli Çocuk ve Gençlik Derneğinin düzenlediği konferans, yaklaşık bir buçuk saat sürdü.

 Kapitalist sistemin, yalnız ekonomik bir sistem olarak görüldüğünü, oysa tek başına bir sistem olduğunu belirterek sözlerine başlayan Şekerci; “Dini sadece ibadet biçimi olarak görmeyiz. Din bir hayat biçimidir. Kapitalizm de modern bir dindir. İnsanlığa sunduğu bir model vardır. Kapitalizmle yüzleşmeyi zorlaştıran da budur. Hayatın her alanına sirayet etmiştir.” dedi.

Siyasal anlamda kapitalizmin, liberal bir sistem olduğunu ifade eden Şekerci; kapitalizmin din dışı olduğunu, dini araçsallaştırdığını belirtti. Sistem kapitalizme uygun olsa bile, dindar birisi başa geldiğinde, onu nasıl devirdiğini Mısır’da Mursi’nin haksız bir şekilde yönetimden alınmasıyla örneklendirdi.

Kapitalizmin bütün dünyayı kuşatan etkisi üzerinden sözlerine devam eden Şekerci, ihtiyaçların nasıl manipüle edildiğini örneklerle açıkladı. Tatil kültürü, tesettür defileleri, alışveriş hastalığı gibi sorunlara değinen Şekerci, “Maalesef, İslam dünyasında da kapitalist sürece, gönüllü bir boyun eğiş var.” dedi.

Kapitalizmi atmosfere benzeten Şekerci; “ Kapitalizme karşı durmak zor. Atmosfer’de nasıl zehirli gazlar var ve bu havayı ister istemez soluyorsak, kapitalizmden de tamamen uzaklaşmak mümkün değil. Kimisi havayı temizlemeye çalışıyor, kimisi maske takıyor, kimisi daha kapalı bir hayat yaşıyor ama yine de herkes o havayı soluyor.” dedi.

Şekerci konuşmasına, kapitalizme alternatif olma iddiası taşıyan grupların zaaflarıyla devam etti.  Sosyalizmin, kapitalizm olmadan var olamayacağını belirten Şekerci, antikapitalistlik iddiası taşıyan kesimin, sola öykünmeci tavrına dikkat çekti. Kapitalizme karşı; bazı müslümanların feminist ya da ataerkil çözüm önerileri üretme zaafına düştüklerini vurguladı.

“Geleneğin doğru yönleri olduğu gibi yanlış yönleri de vardır. Geleneği tümüyle reddetmediğimiz gibi, her şeyiyle de sahiplenemeyiz.” diyerek konuşmasını sürdüren Şekerci, geleneğe dönüşün de çözüm olmadığını örneklerle açıkladı.

Özgür-der’in başkanlığını yaptığı dönemde, bir grup solcunun geldiğini ve “Sizin projeniz nedir?” diye sorduklarını dile getiren Şekerci, bu soruya karşılık “Projemiz yok. İlkelerimiz var. Masa başında dört başı mamur teoriler üretseniz bile bunu uygulayacak insanınız var mı? Küresel sistem o topluma ambargo uygulasa buna direnecek bir halk var mı? Projeler değil merhaleci, uzun bir yolculuk olduğunu bilmek zorundayız.” diye yanıtladığını ifade etti.

İslami mücadeleyi bir hobi olarak görmememiz gerektiği üzerinde duran Şekerci, tevhidi mücadelenin bir parçası olmamız gerektiğini vurguladı. Uzun soluklu bir mücadele içinde olduğumuzu ancak “Adanmış ruhlu, sabikun insanlar var olduğu sürece umudumuz var.” diyerek ümitvar olmamız gerektiğini belirterek konuşmasını tamamladı. Soru-cevap bölümünün ardından konferans sona erdi.

 Haber: Hale Beyza Avcı