1. YAZARLAR

  2. Mehmet Baransu

  3. ‘YAŞ’ın Şûra’sı, burası
Mehmet Baransu

Mehmet Baransu

Yazarın Tüm Yazıları >

‘YAŞ’ın Şûra’sı, burası

10 Ocak 2011 Pazartesi 11:21A+A-

Yüksek Askerî Şûra genellikle yılda iki kez toplanıyor. İlki ağustos ayının ilk haftası, ikincisi aralıkta yapılıyor. Silahlı Kuvvetler’in programı, kanun, tüzük ve taslaklar incelenip görüş bildiriliyor. Terfi edecek ve ordudan ilişiği kesilecek askerlerin durumu ele alınıyor. 1972 yılında ilk kez kurulan YAŞ’ın en tartışmalı toplantısı geçen ağustosta yapılmıştı. Orgeneral Hasan Iğsız’ı emekli etmek isteyen hükümete askerlerin ayak diremesiyle başlayan çekişme krize neden olmuştu. Köşk ve hükümetin “gerekirse tüm kuvvet komutanları emekli olur, sorun çözülür” restiyle, askerler geri adım atmış ve sivillerin dediği olmuştu.

YAŞ toplantılarında, bugüne kadar askerî konuların ele alındığı düşünülüyordu. Oysa gerçeğin çok farklı olduğunu gösteren bir belge geçti elime. Aralık 2006’da yapılan YAŞ toplantısında tutulan el notları... El notlarının sahibi, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanı Tümgeneral Bülent Dağsalı. Şu an Silahlı Kuvvetler Akademisi Komutanı olan Dağsalı el notları tutmaya meraklı bir isim. Bir Askeri Şûra öncesi komutanlarını, orgeneralleri fişlediği geçen ay medyaya yansımış, bu durum Genelkurmay’da sıkıntı yaratmıştı.

Dağsalı’nın YAŞ’ta tuttuğu el notlarından, toplantıda askerî konularından çok siyasi ve sosyal konuların konuşulduğu anlaşılıyor. Askerlerin asıl ‘istihbarat kaynağı’nın medya olduğu da dikkat çekiyor. Medyada yer alan tüm tartışmalı haberler, özellikle hükümeti hedef alan konular, her nedense Şûra’nın gündemine yerleşmiş.

Hatırlarsanız, Prof. Dr. Atilla Yayla, 2006’da İzmir’de düzenlenen bir panelde Atatürk’e “Bu adam” demiş ve ardından da medyada kendisine yönelik linç kampanyası başlatılmıştı. Medyadaki bu haberi not eden askerler, konuyu YAŞ’ta da hükümetin önüne koymuş. Bu ifadelerin “bir profesörden beklenmeyeceği” hükümete iletilmiş. El yazılarında “gereğinin yapılması” notu olmasa da bu ifadesinden dolayı hakkında dava açılan Yayla, hapis cezasına çarptırılmıştı.

TESEV’in 21 Kasım 2006 tarihinde yaptığı ve kamuoyuyla paylaştığı araştırma sonucu da Şûra’da uzun soluklu tartışmalara neden olmuş. Araştırmaya göre vatandaşların kendisini öncelikle olarak “Türk” değil “Müslüman” olarak görmeleri “düşündürücü” bulunmuş: “Öncelikle kendimi Müslüman olarak görüyorum. 99’da yüzde 35,7, bugün bu rakam yüzde 44,6. Bu tehlikeye gidiyor. Türküm diyen 99’da 20,8, bugün 19,4. Gidişat hangi istikamette. Bu düşündürücü olması lazım.”

Aynı araştırmadaki “dinî temelinde politika yapan parti istiyorum” oranındaki artış da “erozyon” olarak değerlendirilmiş: “99’da yüzde 25, bugün yüzde 41. Türk milletini erozyona uğratacak şeylerden rahatsızlık duyuyoruz.” Bu araştırma yüzünden YAŞ notlarında TESEV için de hüküm verilmiş: “TESEV’in bilimsel tarafı yok.”

Toplantı notlarında Kasım 2006’da yapılan 17. Milli Eğitim Şûrası sonrası alınan kararlar da masaya yatırılmış. Taşımalı eğitim ve İmam-Hatip liselerinin önündeki kat sayı probleminin kaldırılması girişimleri de tehlike olarak kayıtlara girmiş. Aynı dönemde Milli Eğitim Bakanlığı logosunda yapılan değişiklik ve medyada konunun çarpıtılarak “TC logodan kalkıyor“ haberleri de görüşme konusu olmuş. Bundan duyulan rahatsızlık Başbakan Tayyip Erdoğan’a iletilmiş. Erdoğan’ın askerlere cevabını da el yazılarında görmek mümkün: “Bunu art niyetli olarak düşünmek yanlış.”

Şûra’da bir belediyenin evli çiftlere dağıttığı, dinî içerikli bilgiler içeren kitap da “Belediyelerin böyle kitap dağıtma yetkisi yok. Kitap içeriği çağdışı. Hurafeler[le dolu] olarak değerlendirmeye konu olmuş. Yargının konuyla ilgilenmemesi de eleştirilmiş.

Şûra’da yalnızca bu konular değil, yine aynı yıl Üsküdar Belediyesi’nin yeşil alan ve parklarda alkol alanlara para cezası vereceğini açıklaması da sorun olarak ele alınmış: “Provokatif olaylar. Üsküdar’daki olay malum gazetenin olayıdır. Buralar yolgeçen hanı değil. Bunlar bizi üzüyor.”

Dağsalı’nın tuttuğu notlarda askerî olmayan yüzlerce konunun YAŞ’ta konuşulduğu görülüyor. Tarikatlar, irtica, kadrolaşma, bölücülük, Kur’an kursları teklifinin Danıştay’dan dönmesi, KPDS ile memur alımı, üst ve alt kimlik bunlardan sadece birkaçı.

TARAF

YAZIYA YORUM KAT