1. YAZARLAR

  2. Erhan Başyurt

  3. Wikileaks ve Amerika'nın gönüllü haber elemanları
Erhan Başyurt

Erhan Başyurt

Yazarın Tüm Yazıları >

Wikileaks ve Amerika'nın gönüllü haber elemanları

30 Kasım 2010 Salı 01:01A+A-

Türkiye uzun süre Türk Silahlı Kuvvetleri'nden sızdırılan gizli belgeleri tartıştı.

BUGÜN Gazetesi olarak "kamu yararı varsa yayınlanmalı" görüşünde olduğumuz için bize ulaşan birçoğuna sayfalarımızda yer verdik.

Şimdi benzer bir tartışma bütün dünyada yaşanıyor.

Wikileaks, bir çavuşun kendilerine ulaştırdığı 250 bin belgeyi açıklama kararı verdi.

Türkiye de dâhil tüm dünya basını bu bilgileri yayınlıyor.

New York Times, Guardian, Der Spiegel, El Pais gibi büyük gazete ve dergiler, belgeleri eş zamanlı dünya kamuoyuyla paylaştılar.

Büyük dayanışma...

Gazeteler kendilerinin "kamuyu korumak yükümlülükleri bulunmadığını" dile getirdiler.

Gelelim "Diplomasinin 11 Eylül'ü" olarak adlandırılan belgelere.

Aslında sızanlar Amerikalı diplomatların "gizli" ya da "hizmete özel" damgalı "saha bilgilendirmeleri."

Ülke gündemiyle ilgili yorum ve değerlendirmelere yer veriliyor.

Bu yapılırken de bazen ölçü kaçıyor.

Bir sürü ülkenin devlet adamları "yolsuzluk yapmak" ya da "çapkınlıkla" suçlanıyor.

Henüz tamamı düşmedi ama belgelerin yaklaşık 8 bini Türkiye ile ilgili.

Ankara'daki elçilik ve İstanbul'daki konsolosluktan yazılmışlar.

Raporların bir kısmı, Amerikalı diplomatların siyasiler, akademisyenler, stratejistler ve gazeteciler ile yaptıkları görüşmelere dayanıyor.

AK Parti içerisinde, hatta Başbakanlık'tan bazı isimlerin gidip Başbakan ve parti yöneticileri hakkında bilgi verdikleri görülüyor.

Bu arada ipe sapa gelmez yolsuzluk iddiaları da dile getiriliyor.

Bizzat bazı bakan ve danışmanların isimleri sıralanıyor.

Elçilik, bu iddiaları araştırma gereği duymadan, kaynağına atfen kaleme almış.

Rahatsız edici...

Belgelerde "kaynak" olarak adı zikredilen bir de AK Partili bakan var.

"Vecdi Gönül, Gül ve Davutoğlu'nu bize çok tehlikeli olarak tanımladı" deniyor.

Gönül'e atfen atanan bazı bürokratlar ve Bakan Ömer Dinçer hakkında da olumsuz görüşler geçiyor.

Bakan Gönül'e dün telefonda raporlardaki ifadeleri sorma fırsatı buldum.

Tamamını görmediğini ama şaşkınlıkla karşıladığını söyledi.

Gönül, kendisinin elçilerle görüşmesinin standart bir uygulama olduğunu, bu görüşmelerde mutlaka yanında Plan ve Prensipler Daire Başkanı'nın da bulunduğunu ve görüşmenin kayıt altına alındığını belirtti.

"Adı geçen şahıslarla benim hiçbir sorunum yok... İç politikada konuşmayız" dedi.

Ama ister doğru ister yanlış, bu bilgiler binlerce ABD'li bürokratın kullandığı ortak ağa düşüyor.

Çoklarının Türkiye'ye bakışını da menfi etkiliyor.

Wikileaks'e sızan raporların dilinin yıllar içinde değiştiği ya da geliştiği de söylenebilir.

ABD'li diplomatlar, 1 Mart Tezkeresi'nin reddinin de etkisi ile AK Parti'ye karşı başlangıçta çok keskin bir tavır almışlar.

İpe sapa gelmez her iddiayı, birilerine atfen atmışlar.

Gül ve Davutoğlu adeta hedef tahtasına oturtulmuş o dönemde.

Özellikle "neoconlar"a yakınlığı ile bilinen Büyükelçi Edelman'ın attığı raporlar dikkat çekici.

AK Parti'nin Türk siyasetindeki yeri güçlendikçe, bu raporların yerlerini daha içerikli analizler almaya başlıyor.

İkili ilişkilere yönelik karşılıklı çıkarlar temelinde sorunlar irdeleniyor.

Yer yer Türkiye'deki siyasi gerilimlerin çok sağlıklı analizleri yapılıyor.

Hükümet-ordu gerilimi, Balyoz operasyonu bunlar arasında...

Ancak Amerikalılar'ın Türk dış politikası konusunda şimdi bile kafalarının karışık olduğu açık şekilde satırlara yansıyor.

Büyük ilgi uyandıran Wikileaks belgelerinin içerik analizi ve detaylarına bundan sonra da devam edeceğiz.

BUGÜN

YAZIYA YORUM KAT