1. HABERLER

  2. ÇEVİRİ

  3. Ürdün Kralı ABD'ye giderken, Trump'ın Gazze planı ülkede telaşa yol açtı
Ürdün Kralı ABD'ye giderken, Trump'ın Gazze planı ülkede telaşa yol açtı

Ürdün Kralı ABD'ye giderken, Trump'ın Gazze planı ülkede telaşa yol açtı

Trump'ın önerisiyle ilgili endişelerin arttığı bir dönemde Ürdünlüler, Filistinlilerin krallığa geçişini engellemek için savaş çağrısında bulunuyor.

11 Şubat 2025 Salı 19:23A+A-

Aaron Magid’in al-monitor’de yayınlanan yazısı Haksöz-Haber tarafından tercüme edilmiştir.

 

Ürdünlüler Trump'ın ‘Filistinlileri Gazze'den çıkarma önerisinin’ ulusal bir krize yol açmasından korkuyor.

Başkan Donald Trump'ın geçtiğimiz ay Ürdün'e Gazzelileri Haşimi Krallığı'na kabul etme çağrısı yapması Amman'da şok etkisi yarattı. Kral II. Abdullah, 20 Ocak'ta göreve başladığında Trump'ı tebrik etti ve Cumhuriyetçi Parti'nin liderine “ikinci dönemine başlarken başarılar” diledi. Ancak bu iyi niyet çok uzun sürmedi.

Kral Abdullah, 5 Şubat'ta Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'la yaptığı görüşmede ‘Gazzelilerin yerlerinden edilmesi’ çağrılarını reddetti ve ‘Filistinlilerin topraklarındaki kararlılıklarının desteklenmesi’ talebinde bulundu. Ertesi gün Reuters, Ürdün ordusunun Filistinlilerin zorla krallığa yerleştirilmesi halinde İsrail'e savaş ilan etmek için acil durum planları hazırladığını açıkladı. Ürdünlüler, 7 Şubat'ta Amman'da cuma namazının hemen akabinde Trump'ın önerisini protesto etti. Gösterilerde İslami Eylem Cephesi Sekreteri General Wael Saqqa, “Sen, Trump, bu çağın Firavunusun” dedi.

Amman halihazırda 1948 ve 1967'de olmak üzere iki Filistinli mülteci göçünü kabul etmişti ve Filistinliler çöl krallığının nüfusunun yaklaşık %50 ila %60'ını oluşturuyordu. Trump'ın Kral Abdullah'a Gazzelileri yeniden kabul etmesi için baskı yapması halinde pek çok Ürdünlü, ülkenin Filistinliler için bir “alternatif vatan” haline gelmesinden korkuyor. Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi 26 Ocak'ta “Ürdün Ürdünlülerindir, Filistin ise Filistinlilerindir” diyerek böyle bir planı reddetti.

Ürdünlü yetkililer, Gazze'nin nüfusunun azalmasına neden olup, Filistin ulusal hareketinin potansiyel olarak zayıflamasının ortağı olarak algılanmak istemiyorlar.

Ürdün'ün Trump'ın önerisine karşı çıkarken kendi içinde de kaygıları var. Haşimi yönetiminin son 55 yılında gerçekleşen en tehditkâr olay, Ürdün'de 1970 yılında yaşanan ve Kara Eylül olarak bilinen iç savaştır. Filistinli savaşçıların krallığın bazı bölgelerinde kontrolü ele geçirmesi Kral Abdullah'ın isyancıları bastırmasına yol açtı. FKÖ Lübnan'a kaçmadan önce Ürdün ordusuyla girdiği çatışmalarda binlerce kişi öldü. Potansiyel Hamas askeri görevlileri de dâhil olmak üzere Filistinlilerin krallığa akın etmesi bir kez daha istikrarsızlığa yol açabilir.

Amman Net'in 2 Şubat tarihli haberine göre Ürdünlü yetkililer 2001 yılında Kudüs'te 16 kişinin ölümüyle sonuçlanan bombalı saldırıyı düzenleyen Hamas militanı Ahlam Tamimi'ye ülkeyi terk etmesi gerektiğini söyledi. FBI, üç ABD vatandaşının ölümüyle sonuçlanan bombalı saldırıdan bu yana Tamimi'nin iadesini istiyor ve Tamimi'nin tutuklanmasını sağlayacak bilgi için 5 milyon dolar teklif ediyor. Kral Abdullah geçtiğimiz on yıl boyunca ABD'nin Tamimi'yi iade etme taleplerini reddetmiş olsa da, Trump'ın Ürdün'den Filistinlileri kabul etmesini talep etmesiyle birlikte, krallığın diğer cephelerde esneklik gösterdiği görülüyor.

Gergin atmosferin ortasında Kral Abdullah salı günü Trump ile yapacağı görüşme için Washington'a gidiyor. Trump'ın ikinci döneminde Beyaz Saray'da kendisiyle masaya oturan ilk Arap lider olacak olan Abdullah, Washington ile Amman arasında on yıllardır süregelen stratejik ilişkinin altını çizecek.

Amman'da pek çok kişi Trump'ın, Ürdün'ün ABD yardımlarına olan bağımlılığını kullanarak Kral Abdullah'ı Gazzelileri ülkeye kabul etmeye zorlayacağından endişe ediyor. Washington son yıllarda Ürdün'e yıllık yaklaşık 1,5 milyar dolar yardımda bulundu. Ürdün'ün ulusal borcu rekor bir seviye olan 48 milyar doların üzerine çıktığı için nakit sıkıntısı çeken krallığın çaresiz bir şekilde yardıma ihtiyacı var.

Ülkedeki işgücünün neredeyse yarısı kamu sektöründe çalıştığından, ABD yardımının kesilmesi yetkililerin çok sayıda kamu çalışanını işten çıkarmasına neden olabilir. Böyle bir işten çıkarma, Ürdün'ün halihazırda %21 olan yüksek işsizlik oranını daha da arttıracaktır. ABD yardımlarına ilişkin endişeler, Trump yönetiminin geçen ay dünya çapında bir dondurma kararının parçası olarak Ürdün'e yapılan yardımları 90 gün süreyle durdurmasının ardından daha da arttı. Kral Abdullah için ülkesinin ulusal kimliğini korumak ile Ürdün'ün ekonomik durumu arasında bir seçim yapmak çok zor olacaktır.

Trump'ın Ürdün'den Gazzelileri kabul etmesini istemesi Kral Abdullah'ı ilk kez zor durumda bırakmıyor. New Yorker yazarı Susan Glasser ve New York Times muhabiri Peter Baker'ın kitabına göre Trump 2018'de Kral'a Batı Şeria'nın bir bölümünün kontrolünü özel olarak teklif etti. Kral Abdullah'ın teklifi duyduğunda “Kalp krizi geçirdiğimi sandım” dediği bildiriliyor. Trump kısa süre sonra bu tartışmalı fikri rafa kaldırdı ve Amman'a milyarlarca dolarlık ABD yardımı akmaya devam etti. 2018'deki olayın aksine, Trump bu kez Gazze önerisi hakkında konuşurken diplomatik kanallara bağlı kalmadı.

Dahası, Trump defalarca Ürdün'den Filistinlileri kabul etmesini talep ederek bu davanın kendisi için kişisel olarak anlamlı olduğunu ve sözlerinin dil sürçmesi olmadığını gösterdi.

Ancak Trump'ın Washington'un Amman ile ilişkilerini bozması halinde ABD önemli kazanımlar da kaybedebilir. Ürdün binlerce ABD askerine ev sahipliği yapıyor. Geçen yıl Ürdün Hava Kuvvetleri, Biden yönetiminin talebi üzerine, İsrail'e atılan ‘İran insansız hava araçlarını ve füzelerini’ iki kez düşürdü. Kral Abdullah döneminde Ürdün istihbaratı ABD hedeflerine yönelik saldırıları engellemek için CIA ile işbirliği yaptı. Ve yaygın düşmanlığa rağmen krallık, ABD'nin uzun süredir önceliği olan İsrail ile barış anlaşmasını korudu. Kral Abdullah ayrıca 2011'de Suriye'de patlak veren iç savaşın ardından 650.000'den fazla Suriyeli mülteciyi kabul ederek Washington'un övgüsünü kazandı.

Trump'ın önerisiyle ilgili endişelerin arttığı bir dönemde Ürdünlüler, Filistinlilerin krallığa geçişini engellemek için savaş çağrısında bulunuyor. Ancak böyle bir senaryo pek olası görünmüyor. Ürdün ordusu son elli yıldır uzun süreli bir savaşa girmedi. Ürdün en son 1967 yılında İsrail ile geniş çaplı bir savaşa girmiş, Kral Hüseyin Batı Şeria ve Doğu Kudüs'ü kaybetmiş ve ülke ağır kayıplar vermişti. Ürdün Silahlı Kuvvetlerinin, İsrail'in savaş tecrübesine sahip ordusu karşısında daha başarılı olacağını ise şüpheli.

 

 

Aaron Magid’in al-monitor’de yayınlanan yazısı Haksöz-Haber tarafından tercüme edilmiştir.

HABERE YORUM KAT

1 Yorum