1. HABERLER

  2. KİTAP

  3. Türkçe ve Kürtçe Bir Çocuk Kitabı
Türkçe ve Kürtçe Bir Çocuk Kitabı

Türkçe ve Kürtçe Bir Çocuk Kitabı

Christian Duda tarafından yazılan Benim Bütün Ördeklerim/ Hemû Werdekokên Wî kitabı hem Türkçe hem de Kürtçe olarak okurla buluştu.

15 Ocak 2012 Pazar 14:09A+A-

Haber: Mustafa ALDI

Amacı, yetişkinleri bilgilendirerek, sağlıklı, mutlu insanlar yetiştirebilmeleri konusunda yardımcı olabilmek olarak özetlenebilecek okul öncesi dönemi ele alan kitapların üzerinde durduğu temel konulardan biri bu dönemin insan yaşamının temelini oluşturduğudur. Her eve lazım türünden olan bu kitaplar aynı zamanda okul öncesi dönemdeki çocuğu ve onun ihtiyaçlarına uygun eğitim ortamları ile eğitimsel tutumları açıklamaya yöneliktir. Dolayısıyla bu çağda çocuğu olan anne babaları ve daha geniş anlamda toplumdaki tüm yetişkinleri 0-6 yaş çocuğunun özellikleri ve ihtiyaçları konusunda duyarlı kılmayı hedeflemektedirler.

Okul Öncesi Çocuk Kitapları

 Modern dönemlerde diğer eğitim etkinlikleri gibi aşamalı olarak kurumlara devredilen dünyadaki okul öncesi eğitim uygulamaları hakkında karşılaştırma yapmanın yollarından biri de bu döneme dönük olarak kaleme alınan kitaplardır. Bu çerçevede Türkiye'de okul öncesi eğitim materyallerinin, İmparatorluk dönemindeki Satı Bey uygulamalarından başlayarak bugüne kadar incelenmesi önemli sonuçlara ulaşmak mümkün kılacaktır. Bu özellikle edebiyat odaklı çocuk kitapları söz konusu olduğunda daha da ilginçleşecektir kuşkusuz. Değerlerin zamanla seküler temelde tanımlanarak dünyevileştirilmesi, lider kültünün dayatımı olan aşırı yüceltici manzumeler okul öncesi dönem kitaplarının geliştiği temel zemin olarak görülebilir.

Son yıllardaki gelişmelerle birlikte özellikle bu döneme dönük kitapların çift dilli olarak yayımlanmaya başlaması da üzerinde durulması gereken yeni konulardan biri. Christian Duda tarafından yazılan Benim Bütün Ördeklerim/ Hemû Werdekokên Wî kitabı hem Türkçe hem de Kürtçe olarak okurla buluştu. Kitabın Helîm Yûsiv tarafından yapılan çevirisinin redaksiyonunu Muhsin Kızılkaya yapmış.

Benim Bütün Ördeklerim/ Hemû Werdekokên Wî çocuklara okuma/dinleme eyleminin keyfini duyumsatacak kitaplardan biri olmasının yanında iki dilli yayımlanmış olması daha önemli. Sedat Sever’in Çocuk ve Edebiyat adlı kitabında, çocuğun dil gelişimiyle ilgili olarak ifade ettiği şu satırlar bu önemi vurgulayan bir örnek olarak anılabilir: “Okul öncesi döneminden başlayarak dilsel becerilerin edinilmesi sürecinde çocuklara “zenginleştirilmiş bir dil çevresi” yaratan önemli değişkenlerden biri olarak değerlendirilebilinen çocuk kitaplarının; anadilin söz varlığını çocuklara tanıtan, dilin anlam yapısını, özelliklerini, anlatım gücünü örneklendiren bir araç olarak çocukların karşılaştıkları, basılı ilk özgün dil modelleridir.”

Masal Dünyası

 Metnin temeli, her zaman çocuk edebiyatının alametifarikasını oluşturan bir masal. Kitap, sonunda aslında bir yardımcı karakter olduğunu anlayacağımız Konrad adlı tilkinin bir ormanın derinliklerinde gölün kenarında oturan bir ördekle tanışmasıyla başlıyor. Masalların ortak karakterlerinden tilki burada da karşımıza çıkıyor. Anne ördekle tanışarak onu yemek niyetini taşıyan Konrad, anne ördeğin kaçarken yanında götüremediği yumurtasıyla ve yumurtanın içindeki isimsiz civcivle tanışmakla yetinebiliyor. Kocaman iştahı olan kurnaz tilkiyi gören anne ördek korkudan yumurtasını göl kenarında bırakıp kaçmak zorunda kalır. Konrad bu nedenle anne ördekten önce sadece yumurtayla tanışabilir. Yumurtayla karşılaşmak tilkinin keyfini kaçırmıştır. Ne de olsa midesi guruldamaktadır. Bu durumu şöyle tasvir eder yazar: “Tilkinin kocaman bir iştahı vardı, çünkü karnı açtı. Hem de çok açtı! Açlık olan yerde gürültü olur, çünkü boş mide guruldar. Karnı aç olan yemek düşünür, nasıl yemek bulacağını,”

Eve varınca yumurtayı kırıp omlet yapmayı planlamaktadır ama eve varınca civcivle tanışır. Midesi gurul gurul eden tilki evde civcivle tanışmaktan ilk önce pek mutlu olmaz. Ördeğin neşeli sesi Konrad’ı da etkisi altına alır. Açlığını bastırmak için bir dilim ekmeğin üzerine kaz ciğeri ezmesi süren tilkinin aklı iyice karışmıştır. Bir süre sonra ikisi de derin bir uykuya dalarlar. Ardından Konrad sevinçle ördek yavrusunu havaya atar. Ne olduğunu anlamayan ördek yavrusu da bu sevince ortak olmuştur. Konrad ördeği büyütüp, balon gibi tostoparlak olduktan sonra yemeyi planlamıştır, bu yüzden sevinçten dört köşedir. Daha sonra ilk işi yavru ördeğe Lorenz adını koymak olan Konrad ördeğin her şeyi iki kez tekrarladığını fark eder. Ona her şeyi iki defa söylemeye gerek olmadığını bir kere söylemesinin yeterli olacağını ifade eder. Ne ki ördek alışmıştır “Tamam tamam” diye cevaplar. Bunun ördeklere özgü bir durum olduğunu düşünür Konrad. Lorenz ise “vak vak” diye cevaplar onu.

Neyse ikisi için güzel günler başlar. Ancak bütün güzel günler gibi çabuk biter bu günler. Konrad büyüyen Lorenz’le epey gurur duymaktadır. Bazen yumurtayı bulduğu günü hatırlar. Tanıştıkları yerde sık sık birlikte otururlar. Çevrelerindeki hayvanlar hakkında konuşurlar ama konuşmadıkları konular da vardır: Bir tilkinin neden bir ördekle yaşadığı, Konrad’ın neden durmaksızın karnının guruldadığını konuşmuyorlardır mesela. Lorenz ikincisinin hapşırmak gibi tabii bir şey olduğunu düşünürken Konrad bunun ne anlama geldiğini çok iyi bilmektedir. Çünkü “Hiç kimse açlığını unutmaz”

Lorenz gölde yüzerken tanıştığı ördek Emma’dan söz eder baba olarak bildiği Konrad’a. Konrad’ın ise aklı fikri bu ördeklerden hangisini önce yiyeceğindedir. Bir süre sonra Emma’nın yumurtalardan dört ördek yavrusu daha dünyaya gelir. Konrad ise hâlâ guruldayan midesini düşünmektedir. Rüyalarına bile girer bu durum. Bir gece rüyasında yüzlerce binlerce ördeğin arasında cam kapaklı bir fırının önünde mutlu bir tilkinin oturduğunu görür. Fırında altın rengi olan bir ördek dönmektedir. Rüyada bile olsa mis gibi kokuyu duymaktan mutlu olur Konrad. Sonra uyanır. Ve yavru civcivlerin büyüyeceği günleri hayal eder. Çünkü onlar büyüyünce hiç aç kalmayacaktır.

 Ne var ki Emma’nın yavruları ve onların yavruları ve onların yavruları derken, ormanda neredeyse diğer hayvanlara yer bırakmayacak kalabalıkta ve mutlu bir ördek ailesi oluşur. Konrad ise günden güne yaşlanmanın getirdiği büzülüp küçülme hâlini yaşar ve yavrularla oyun oynar. Civcivler ondan pusu kurarak avlanma başta olmak üzere pek çok hüner öğrenirler. Konrad ise onlarla gurur duyar. Ondan her tonda guruldama, kesik kesik ya da şarkı söyler gibi uzunlu kısalı homurdanma başta olmak üzere gizli bir dil öğrenirler. Bu dil ormanın diğer sakinlerinin civciv kalabalığından uzaklaşmasına sebep olsa da geniş ailenin umurunda olmaz bu durum. 

Aradan geçen yıllar Konrad’ı her geçen gün biraz daha yorgun düşürür. Bir gün gözlerini kapatır ve bir daha açmaz Konrad. Bu onun çalkantılı hayatının da sonu olur. “Mutlu görünüyordu. O mutlu olduğu için ördekler de mutluydu. Onu gömdüler” der yazar Christian Duda metnin sonunda. Girişte Konrad’ın yardımcı olduğunu belirtmiştik. Niçin yardımcı karakterdir Konrad, onu açıklayalım: Tamamlanmamış varlıkla -yani bu masaldaki  yumurtadan çıkan civcivle- paralel ilerleyen ve onların çok yakınlarında olan, diğerlerinin mutluluğunun sebebi olan  ama masalın sonunda hayatta olmayan bir karakter olmasından dolayı yardımcı statüsündedir Konrad.  

 Kitabın görsel sunumu, bütünüyle okul öncesi okura seslendiğini düşündürüyor. Renkli resimli, ağaçları dokulu, kimi çizimleri çocuk çizgilerine oldukça yakın orta boy bir kitap. Ne var ki çift dilli olmanın getirdiği metinsel yoğunluktan dolayı puntoların küçülmesi kitaptaki yazı ve resim dengesini yazı lehine bozmuş. Bu haliyle kitabın hitap ettiği kitleden biraz uzaklaşmış olduğu düşünülebilir.

Benim Bütün Ördeklerim/ Hemû Werdekokên Wî okulöncesi dönemin ikinci yarısı için ve ilköğretimin ilk sınıfı için önerilebilecek özenli çalışmalardan biri.

Christian Duda, Benim Bütün Ördeklerim/ Hemû Werdekokên Wî, İletişim Yayınları, 2012,56 sayfa.

Haksöz-Haber

HABERE YORUM KAT