1. YAZARLAR

  2. Kürşat Bumin

  3. 'TTB: Binlerce ceset var'
Kürşat Bumin

Kürşat Bumin

Yazarın Tüm Yazıları >

'TTB: Binlerce ceset var'

23 Şubat 2011 Çarşamba 00:07A+A-

Yukarıdaki haber başlığı ile dünkü gazetelerden birinde karşılaştık. Türk Tabipler Birliği, bölgede yaptığı bir araştırma sonunda "Binlerce ceset var" açıklamasını yapmıştı.

Haberin ayrıntılarına girmeden konuya ilişkin şu gözlemimi aktarmak isterim: Birçok gazete "Binlerce ceset var" haberinin "haber değeri" olmadığına karar vermiş olacak ki olayı sayfalarına taşımamıştı.

TBB'nin açıklamasında "haber değeri" açısından daha da değerli olan şu bölüm de yer alıyor üstelik: "Türkiye bugün, tarihi boyunca karşılaşmadığı, ancak benzerlerine başka ülkelerde rastlanan, büyük çaplı bir 'Toplu Mezarlar' gerçeğiyle yüz yüzedir."

Söz konusu "toplu mezarlar"ın sayısının açıklamada belirtildiği gibi, Türkiye'nin "tarihi boyunca karşılaşmadığı" ölçüde olup olmadığını bilemem. Fakat bu fazla iddialı ifadeyi unutsak bile, TBB'nin açıklaması bu ülkenin bugünkü (22 Şubat 2010) gündeminin başına kurulması gerekmez miydi? Açıklamaya göre, "toplu mezarlar", Hakkari'den Tunceli'ye uzanan çok geniş bir coğrafyada yer almaktadır.

Demek Hakkari'den Tunceli'ye uzanan geniş coğrafya faili meçhul cinayetlerin binlerce kurbanının topluca ve alelacele gömüldüğü bir "toplu mezarlar" diyarıdır... Ama bu diyarı işaret eden bir açıklama bizim -neredeyse- kılımızı bile kıpırdatmamaktadır.

Peki TTB'nin açıklaması karşısındaki sergilenen bu kayıtsızlığın nedeni nedir. TTB'nin "makbul" bir kuruluş olarak kabul edilmemesi mi? TTB'nin bölgede araştırma yapan heyetinin bu tür işler için ehil kişilerden oluşmadığının düşünülmesi mi?

"Olabilir" diyelim; ama bu durumda "toplu mezarlar"ın ilgi alanlarına girdiğini düşündüğümüz resmi yetkililerin vakit geçirmeden "Açıklama yanıltıcıdır, binlerce cesetten söz etmek gerçeği asla yansıtmamaktadır" gibi bir açıklamada bulunmaları gerekmez miydi? Hayır, tam bir sessizlik... Habere ulaşabilen TTB'nin açıklamasına inansın, ulaşamayanın ise açıklamadan zaten haberi yok...

Ne yazık, Türkiye maalesef böyle bir ülke... İnsanların "haber alma ve bilgilendirilme hakları" tercih ettikleri gazete ve televizyon kanallarından akan haber, bilgi ve yorumlar ile sınırlanmış durumunda. Herkesin kendisine göre bir Türkiye'si var sonuç olarak.

"Toplu mezarlar"a ilişkin olarak TTB'nin açıklamasında yer alan şu talepler özellikle önemli:

"- Toplu mezar açma, kanıt toplama, kimliklendirme gibi bütün süreçler başta kayıp yakınları ve insan hakları örgütleri olmak üzere ilgili kişi ve kurumların denetim ve gözetimine açık olmalıdır."

"- Mezar açma işlemleri arkeolojik teknikler kullanılarak özenle yapılmalı, mezarların açılması sırasında ortaya çıkacak biyolojik delillerin toplanması ve değerlendirilmesi için adli tıp uzmanları görevlendirilmelidir."

"Mezar açma işlemlerinde Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmiş olan Minnesota Otopsi Protokolü'nün öngördüğü kurallar uygulanmalıdır."

Açıklamanın toplu mezarlara terk edilmiş insanların ailelerine "veda hakkı"nın tanınması yolundaki talebini de hatırlatayım.

Yani "sür dozeri araziye" şeklinde cereyan eden bir "hafriyat" çalışması öldürülenlerin hatıralarına ve yakınlarının acılarına saygılı bir yöntem değildir.

Hatırlamayan var mı içinizde; "faili meçhul" cinayetlerin kaç can aldığına ilişkin ileri sürülen rakamları hatırlamayanınız var mı? Sayıları 17 binden başlatılıp 11-12 bine kadar ancak indirilen insanlardan söz ediyoruz. Yakın tarihin hemen herkesin dakik biçimde sınırlarını çizdiği bir dönemin cinayetleri bunlar. Bakın, Başbakan da söyledi zaten geçen günkü konuşmasında. "Ergenekon"dan bahisle "Nerede bu örgüt, ben de üye olacağım" diyerek işi son derece soğuk bir şakaya vuran Kılıçdaroğlu'na cevap verirken sıraladığı "adresler" arasında "Diyarbakır'ın karanlık sokakları"nı ve Dersim'i de saydı. (Geçerken, sıralanan "adresler"in karşılaştırmalı bir değerlendirilmesinin yapılması gerektiğini hatırlatmak isterim.) Bu adresler arasında TTB'nin açıklamasında sözü edilen "Hakkari'den Tunceli'ye uzanan geniş coğrafya" da yer almıyor mu?

Yani uzun sözün kısası şu: "Ergenekon'un adresi"ni arıyorsak "toplu mezarları" olması gerektiği gibi araştırıp bulmaya mecburuz, onsuz olmaz...

YENİ ŞAFAK

YAZIYA YORUM KAT