1. HABERLER

  2. ÇEVİRİ

  3. Silahlardan kameralara: ‘Hamas'ın yeni savaşının mesajı’
Silahlardan kameralara: ‘Hamas'ın yeni savaşının mesajı’

Silahlardan kameralara: ‘Hamas'ın yeni savaşının mesajı’

İsrailli bir esirin, Hamas mücahitlerinin alınlarını öptüğü sahne, kısa bir an gibi görünebilir ama medya savaşı dünyasında stratejik bir zafer anlamına gelir.

28 Şubat 2025 Cuma 20:33A+A-

Hussein Jal’ad’ın Aljazeera Arapça’da yayınlanan yazısı Haksöz Haber tarafından tercüme edilmiştir.

 

Beklenmedik bir anda ve kameraların önünde, İsrailli mahkûmlardan biri eğilerek kendisini Kızıl Haç'a teslim eden Hamas'ın askeri kanadı El Kassam Tugayları savaşçılarının alınlarından öptü. Bu sahne, küresel medya tarafından ‘olayın ötesinde boyutlar taşıyan’ bir görüntü olarak algılandığı için bir tartışma fırtınasına yol açtı: ‘yenilmiş bir askerin görüntüsü, kendisini dikkatli bir şekilde insani tavır altında yansıtan bir güç sembolü ve çatışmanın doğasını çevreleyen anlatıyı yeniden şekillendiren örtülü bir mesaj.’

Bu sahne bir istisna değildi; Hamas tarafından son esir takası operasyonları sırasında titizlikle tasarlanan bir dizi sahnenin bir parçasıydı. Esir teslimlerinin ilk anlarından itibaren, maskeli mücahitler askeri kıyafetler içinde, silahlarını disiplini yansıtan pozisyonlarda taşıyarak ve zaman zaman serbest bırakılmadan önce İsrailli esirlere su ve hurma ikram ederek görüntülendiler. Bu sahneler basit olaylar değildi; Filistinli izleyicilere, Batıya ve İsrail'deki liderlere yönelik dikkatle hazırlanmış medya mesajlarıydı.

Görüntü tersine dönerse

İsrail-Filistin çatışmasında, Batı kamuoyu genellikle İsrail Merkava tankının merceğinden bakmayı tercih etmiş olsa da, görüntüler uzun zamandır her iki taraf için de güçlü bir araç olmuştur. İsrail on yıllardır küresel medya anlatısını tekeline almış, platformlarını ‘İsraillinin kurban’, ‘Filistinlinin ise saldırgan’ olduğu imajını yansıtmak için kullanmıştır. Ancak Hamas, özellikle son yıllarda, mahkûmların teslimi gibi hassas anlarda, saha belgeleme sahnelerini ve sembol inşa etme sanatını kullanarak bu görsel hâkimiyeti kırmanın önemini fark etti. Bu strateji, savaş ayları boyunca çatışmaların canlı yayınından günlük direniş görüntülerine kadar uzanıyor.

En unutulmaz anlardan biri, Gazze'deki Nuseyrat mülteci kampında İsrailli mahkûmların teslimi sırasında, Silahlarını taşıyan ve üniforma giymiş Hamas savaşçılarının, tutuklulara - doğrudan tehdit olmadan kontrolü sağlayacak şekilde - sakince eşlik etmeleriydi. Bu sahne, Hamas'ın kendi şartlarını dayatabilecek organize bir varlık olduğu imajını pekiştirmek amacıyla, ülkelerin resmi orduları arasındaki esir değişimlerini taklit ediyor gibiydi.

Diğer sahnelerde Hamas, mahkûmları teslim etmeden önce onlara yiyecek ve su sağlamak; ayrıca onları kısıtlama olmadan serbestçe yürürken göstermek gibi insancıl anları belgelemeyi seçti. Bu görüntüler iki mesaj vermeyi amaçlıyordu: biri Filistin halkına direnişin ahlakiliğini teyit ettirmek, diğeri de dış dünyaya İsrail'in, Hamas'ın bir 'terör örgütü' olduğu yönündeki iddialarını çürütmek.

İsrail Anlatısı

Öte yandan, bu görüntüler İsrail'de yaygın bir öfkeye neden olmuş, İsrail medyası görüntüleri mahkûmlar için “aşağılanma” olarak nitelendirmiş ve herhangi bir şiddet sahnesi içermemesine rağmen Hamas'ın “vahşetinin” kanıtı olarak sunmaya çalışmıştır.

Ancak İsrail'in karşı karşıya olduğu ikilem sadece görüntülerin kendisiyle değil, aynı zamanda iç kamuoyunda yarattığı etkiyle de ilgili. Mahkûmların Hamas savaşçılarının elinde sakin bir şekilde hareket ettiği sahneler, hem “yenilmez İsrail ordusu” ve hem de “Hamas teröristtir” söylemini zayıflatarak Netanyahu hükümetinin mahkûmları güç kullanarak geri alma kabiliyeti hakkında soru işaretleri oluşturuyor.

Silahtan Kameraya

Hamas, İsrail'le olan çatışmanın sadece askeri değil, aynı zamanda bir farkındalık ve kamuoyu mücadelesi olduğunun farkında. Bu nedenle mesajlarını iletmek için giderek daha fazla imaj ve sembollere başvuruyor. İsrail askeri cephaneliğine, Batı'nın diplomatik desteğine ve medya söylemleri üzerindeki kontrolüne güvenirken, Hamas herhangi bir siyasi açıklamadan daha etkili olan, özenle hazırlanmış sahnelere güveniyor.

İsrailli bir mahkûmun, Hamas mücahitlerinin alınlarını öptüğü sahne, kısa bir an gibi görünebilir ama medya savaşı dünyasında stratejik bir zafer anlamına gelir. Çünkü günümüzde savaşlar artık sadece muharebe alanlarında değil, siber uzayda ve haber ekranlarında da belirleniyor. Dolayısıyla Hamas, Netanyahu'nun ordusuyla sadece tüfeklerle değil kameralarla da rekabet ederek görüntü dünyasında akıllıca oynamaya devam ediyor.

HABERE YORUM KAT

1 Yorum