İslami Hareket Davası'nın mahkemeleri sürerken Polis takibata devam ediyor. Polisin basına yaptığı açıklama ile Bursa'da Cengiz Sarıkaya isimli bir müslümanın İslami Hareket davası diye lanse edilen olaylarla ilişkisi olduğu gerekçesi ile gözaltına alındığını ve soruşturma için İstanbul'a gönderildiğini öğrenmiş bulunuyoruz. Ocak ayında benzer iddialarla gözaltına alınanlar mahkemece peyderpey tahliye edilirken aynı iddialarla gözaltına alınan Cengiz Sarıkaya'nın sorgulanmak üzere İstanbul'dan sonra, Ankara'ya götürülürken kendini otomobilden atarak intihara teşebbüs ettiği ve ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılarak, yoğun bakıma alındığı, sorgusuna tedaviden sonra devam edileceği şeklindeki bir haber ancak bir gazetenin köşesinde yer bulabildi. (Cumhuriyet, 24.7.1993) Aynı dava ile ilgili olarak Ocak ayında gözaltına alınan ve bir kısmı daha ilk duruşmada tahliye olan müslümanlara yapılan işkenceler doktor raporları ile belgelenmişken bu haberi kuşku ile karşılamamak ve "polisin yarım kalan bir infaz teşebbüsü" diye düşünmemek mümkün değil. Emniyet güçlerinin yoğun korunan(!) duvarı dolayısı ile bu mazlum müslümana ulaşıp bilgi almak bu aşamada mümkün değil.

Fakat müslümanların hayat ve ölüm hakkındaki inançlarını bilen ve ayrıca polisin bunca yıllık pratiğine şahit olanlar için bu olayın polisin işkence/infaz denemesinin sonucu meydana geldiğini teşhis etmek hiçte zor değil.