1. YAZARLAR

  2. Haksöz

  3. Özgür-Der’in Suriye Gecesinde Yükselen Nida: Direnen Suriye Halkıyla İftihar Ediyoruz!

Özgür-Der’in Suriye Gecesinde Yükselen Nida: Direnen Suriye Halkıyla İftihar Ediyoruz!

Nisan 2013A+A-

Suriye İntifadasının 2. Yıldönümü dolayısıyla Mart ayı boyunca Özgür-Der, tüm şubeleriyle çeşitli şehirlerde eylemler ve etkinlikler düzenledi. Bu bağlamda Özgür-Der Genel Merkezinin 9 Mart Cumartesi günü düzenlediği dayanışma gecesi Suriye direnişine ilişkin sorumluluklarımızı hatırlatmasının yanı sıra duygu yoğunluklu ve coşkulu içeriğiyle dikkat çekti.

“Suriye İntifadası İle İslami Sorumluluğumuz” adıyla Bayrampaşa Kültür Merkezinde düzenlenen ve sunuculuğunu Murat Ayar’ın yaptığı programa çok sayıda kişi katıldı, salonun yetersiz kaldığı görüldü. Kur’an tilaveti ve mealinin okunmasıyla başlayan program boyunca tekbirler ve sloganlar susmadı.

Gecede kısa bir konuşma yapan Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, bütün zorluk ve kuşatmalara rağmen iki yıldır İslami kimliğini kuşanan ve izzetli bir şekilde direnen Suriye halkıyla onur ve gurur duyduklarını ifade etti. Zulme karşı başkaldırmanın şerefli bir hareket olduğunu belirten Kaya, “Biz Suriye’ye baktığımızda sadece acı görmüyor, sadece gözümüz yaşarmıyor; bunun yanında Suriye halkıyla iftihar ediyoruz.” dedi.

Bütün dünya egemenlerinin Suriye halkını silahsız bırakmak için yoğun bir çaba sergilediklerini belirten Kaya, direnişçilerin el yapımı ya da operasyonlardan elde ettikleri silahlarla mücadeleyi sürdürmeye çalıştıklarını söyledi ve “Suriye halkının ihtiyacı olan her şeyi temin etmekle yükümlüyüz!” diye konuştu.

Gecede konuşan gazeteci-yazar Ahmet Varol, Suriye davasının haklılığına dikkat çektikten sonra Suriye rejiminin sona doğru gittiğini ve mutlaka tükeneceğini belirtti. Direnişçiler hakkında üretilen komploların da çürüdüğünü söyleyen Varol, “Bu işin arkasında ABD var diyenlerin aslında ABD ile aynı safta olduğunu gördük!” dedi. Varol, Suriye direnişinin cami merkezli bir direniş olduğunu vurguladı.

Prof. Dr. Ahmet Ağırakça ise Müslümanların tarih boyunca direnişlerini ibadet telakkisi içinde yaptıklarını ifade etti. Direnişçilerin elinde işe yarar düzgün silahların bulunmamasının egemen ülkelerin yardımının olmadığına karine teşkil ettiğini belirten Ağırakça, Suriye halkı için imkânlarımızı seferber etmemiz gerektiğini kaydetti. “Acınacak halde olanlar Suriyeliler değil, onları seyredenlerdir.” diyen Ağırakça, İran ve Hizbullah’ın İsrail’i öne sürerek Suriye rejimini desteklemesinin kabul edilemez olduğunu da sözlerine ekledi.

Suriye Birlik ve Yardımlaşma Derneği’nden Said Denizoğlu, Suriye’deki istatistiklerin dayanılamaz boyutlara ulaştığını aktardı. Rusya ve İran’ın Suriye rejimine destek verdiğini ifade eden Denizoğlu,  Müslümanları Suriye halkını daha sıkı bir şekilde sahiplenmeye davet etti.

Köklü Değişim Dergisinden Mahmut Kar,  Suriye’de cihad eden tüm direniş gruplarının Müslümanların İslam’a tutunduklarında ne kadar onurlu ve izzetli olabileceğini gösterdiğini belirtti. Kar, “Rabbimiz Suriye devrimini İslam’ın bayrağı altında gerçekleştirmeyi nasip etsin.” temennisinde bulundu.

Davet Derneği Başkanı Ahmet Yıldız, biz burada evlerimizde huzur duyduğumuz oranda Suriyeli kardeşlerimizin huzursuz olduğunu ifade etti. Ancak aç ve susuz kaldığı halde mücadeleye devam eden imanlı gençlerin karşısında değil Esed, dünyanın tüm zalimleri bir olsa duramayacağını kaydeden Yıldız, devrimin bugün bizim ellerimizle olmasa yarın çocuklarımızın elleriyle muhakkak gerçekleşeceğini belirtti.

Dergimiz yazarı Hamza Türkmen, Filistin ve Suriye İntifadasının ellerinin birbirine uzandığını ifade etti ve Bilad-ı Şam’ı özgürleştirmek için aynı istikamette yürüdüklerini belirtti. Filistin İntifadasının liderlerinden Raid Salah’ın “Suriye’nin özgürlüğü Filistin’in özgürlüğüdür.” sözünü hatırlatan Türkmen, bu iki intifadanın kaderinin birbirine bağlı olduğunu vurguladı. Çatışmalar altında Suriye halkının “Gazze seninle ölüme varız!” sloganı attığını ve aynı zamanda Gazze’den de “Hama seninle ölüme varız!” sloganlarının yankılandığını kaydeden Türkmen, Müslüman halkların birbirine kenetlendiğinin altını çizdi. Suriye rejimini ‘direniş ekseni’ adı altında savunmanın zillet hali olduğunu belirten Türkmen, Allah’ın adıyla diktatörlere karşı direnen tüm İslam beldelerinin özgürlüğe kavuşacağını söyledi.

Şair Bünyamin Doğruer  “Direniş için, sözü olanlar için buradayız. Edebiyat şahitlik etmek için vardır. Edebiyat dünyamız ne yazık ki intifadaya yeterince şahitlik edememektedir. İnşallah direniş bize bunu da öğretecektir.” diyerek gecede direniş temalı bir şiir okudu.

Sinevizyon gösteriminin de yapıldığı gece Grup Yürüyüş konseriyle son buldu. Yeni çıkacak albümünde Suriye için bestelediği eserleri de seslendiren Grup Yürüyüş’e izleyiciler ayakta ve yumrukları havada eşlik ettiler.

Gecede direnen Suriye halkı yararına yapılan kermese de ilgi oldukça yoğundu. Kermesten elde edilen gelirle iki kamyon dolusu gıda ürününün Suriyeli kardeşlerimize ulaştırılacağı duyuruldu.

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR