Kudüs Günü dolayısıyla Özgür-Der'in düzenlemiş olduğu "Bugün Günlerden Kudüs" isimli Kudüs Gecesi'nde coşku ve hüzün bir arada yaşandı. İstanbul Kadırga Kültür Merkezi'ndeki gece, 11 Kasım'da, binden fazla kişinin katılımıyla gerçekleşti. Kadını erkeği, genci yaşlısı ve çocuklarıyla tek yumruk olunup Gazze'ye, el-Halil'e, Ramallah'a, Kudüs'e, Bağdat'a, Ramadi'ye, Necef'e, Samarra'ya ve Felluceli mücahitlere hep bir ağızdan selam gönderilen gecede sürekli tekbirler ve sloganlar atıldı. "Kanımız, Canımız Feda Olsun Aksa'ya!", "Yaşasın Filistin ve Felluce Direnişimiz!", "Kahrolsun ABD, Kahrolsun İsrail!", "Felluce'ye Selam Direnişe Devam!", "Müslüman Tutsaklar Onurumuzdur!", "Hamas'a, Hizbullah'a, İslami Cihad'a Selam, Direnişe Devam!" sloganlarının yanı sıra salonun değişik köşelerine asılan Özgür-Der imzalı şu pankartlar da dikkat çekti: "Kudüs Şehitleri Ölümsüzdür!", "ABD ve İsrail Cinayetleri Cezasız Kalmayacak!", "Küresel Saldırıya Küresel İntifada!"

Gece, Fatih Çayabatmaz'ın mealiyle birlikte okuduğu Kur'an-ı Kerim'le başladı. Ardından programın sunumunu yapan Abdurrahman Çeliker, açılış konuşması ve programın takdimini yaptıktan sonra Haksöz Dergisi yazarı Oktay Altın'ı konuşma yapmak üzere kürsüye davet etti.

Müslümanların Siyonizme karşı tepkilerinin anti-semitizmle yaftalanmaya çalışıldığını söyleyen Oktay Altın, oysa İslami bilincin ve insani erdemliliğin bir gereği olarak zulme ve sömürüye karşı olmak gerektiğini belirtti. Müslümanların Kudüs'e olan duyarsızlığının da acı verici olduğunu belirten Altın, direnişi sahiplenmenin önemine değinerek sözlerini bitirdi.

Daha sonra 7 yılın ardından tekrar bir Kudüs programına katılmanın heyecanını yaşayan Nurettin Şirin, "Nurettin Şirin Onurumuzdur!" sloganları eşliğinde kürsüye geldi. "İçinde bulunduğum zindan duvarları şahittir ki; Allah'ın beni Siyonistlerin ortasında patlayan bir canlı bomba kılması için gece gündüz dua ettim" diyen Şirin, İslami direnişin asla yıkılamayacağını ve Hamas, İslami Cihad ve Hizbullah gibi direniş örgütlerinin "terörist" değil, ümmetin iftiharı olduklarını ifade etti. Şirin'in sözleri sık sık tekbirler ve sloganlarla salonda karşılık buldu.

Sakarya Filistin'le Dayanışma Platformu'ndan Kadrican Mendi, Siyonist saldırganlığın küresel emperyalizmin bir uzantısı olduğunu belirterek, bu saldırganlığa karşı koymanın da ancak küresel bir direnişle mümkün olacağını vurguladı.

Program, Filistin ve Lübnan direnişinden görüntülerin yer aldığı bir sinevizyon gösterimiyle devam etti. Direniş görüntüleri ve şehitlerden kesitlerin yer aldığı gösterimde izleyicilerin duygulandıkları görüldü.

Gecede Bünyamin Doğruer, Nurettin Durman ve Nadir Ersoy'un okuduğu şiirler, Filistin direnişinin canlı, estetik ve coşkulu anlatımının ifadesi oldular.

Daha sonra Vakit Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Mustafa Karahasanoğlu kürsüye geldi. İsrail'in zulüm ve katliam cüretinin asıl nedeninin Müslüman kitlelerin duyarsızlığından kaynaklandığını belirten Karahasanoğlu, "Biz Felluce ve Filistin'de olanlara, İslam dünyasında akan kanlara hep birlikte ortak duygularla tepkimizi koymalıyız. Aksi takdirde mücadeleyi kazanmamız çok zor" dedi.

Ardından 70'li yıllardan beri Filistin davasını omuzlarında taşıyanlardan Beşir Eryarsoy söz aldı. Siyonist işgalin, bölge ülkelerindeki işbirlikçi rejimler tarafından korunduğunu belirten Eryarsoy, İsrail işbirlikçisi ulusal rejimlerin aşılması gerektiğini ve İsrail'in bu şekilde geriletilebileceğini söyledi.

Programda ayrıca Almanya'dan İrşad Kitabevi ve Mizan Derneği'nden birer, Özgür-Der Diyarbakır ve Tatvan Şubeleri ve Ankara Özgür-Der Girişimi'nden birer ve Filistin Baş Müftüsü İkrime Sabri'den bir mesaj okundu. Özgür-Der Tatvan Şubesi'nin mesajı Kürtçe okunurken Şanlıurfa'dan yola koyulan Başörtüsü yürüyüşçülerinden de bir mesaj okundu.

Programa Özgür Çocuk Kulübü Filistin ve Iraklı çocuklar için söylediği umut dolu ezgilerle katılırken, sahneye iki defa çıkan Grup Yürüyüş de intifada marşları seslendirdi. Grup Yürüyüş'ün Arapça, Türkçe ve Kürtçe marşlarına izleyiciler coşkulu bir şekilde eşlik ettiler. Cezaevinde bestelenen bir ezginin de söylendiği sahnede F tipi tabutluklarının ve cezaevlerindeki tecritin eleştirilmesinin ardından salondaki topluluk "Zindanlar Boşalsın, Tutsaklara Özgürlük!" sloganını attı.

Hep bir ağızdan yapılan dua ve yumruklar sıkılı olarak okunan "İntifada" marşıyla program sona erdi.