1. YAZARLAR

  2. Fevzi Zülaloğlu

  3. Kıl Bizi Ey Namaz!

Kıl Bizi Ey Namaz!

Mayıs 2008A+A-

 

 

Mütevazı Kıl Bizi Ey Namaz!

Ki Rabbimizin huzurunda esas duruşa geçelim; duamız zâlime karşı kıyama kalksın: Ebu Cehillere ve çağdaş Firavunlara, Nemrutlara karşı hervele yapalım.

Ve dünyanın bütün putlarına sırt çevirelim, hürmet için sadece Allah’a adanmış bir hayat yaşayalım, nefsin ve çevrenin ürettiği tüm zulümlere karşı direnip ayaklanalım.

Ve evrenin uçsuz bucaksız ufuklarına serpiştirilmiş olan ayetleri, kendi bedenimizde ve Kur’an’da yer alan ayetleri Allah’ın adı ile kıraat edip, derdimizi Rabbimize açalım, O’ndan şifa bekleyelim.

Ve “elif” gibi dimdik, onurlu bir duruşla tevhide şahitlik edelim, bilinçlerimizi rükûya, secdeye hazırlayalım.

Ve yakarışımıza sadâkatle başlayalım, sadâkatle sürdürelim, sadakatimizin belirtisi olan secdelerimizi son nefesimize kadar sürdürelim.

Ve biz kıyamdayken kalplerimize Allah’ın yarattığı şefkat, merhamet, tevhid, adâlet, yağmur gibi inzal olup aksın; gönüllerimizden her türlü şirkin, kirleten izleri silinsin, yok olup gitsin.

Ve şu alçak dünyanın geçici nimetlerini değil, ebedi saadeti tercih ederek urûc edelim/yükselelim göklere doğru.

Ve ayaklarımızı sağlamca basarak yere, tüm şeytani arzulardan ve tüm şeytani güçlerden beraat edip, tekbirlerle yüceltelim Alemlerin Rabbini…

Âbid Kıl Bizi Ey Namaz!

Ki “hevasına kul olanın Allah’a kul olamayacağı bilinci” ile tüm hayatımızı Rabbimize adayalım, fücura kulluğun zilletinden kurtulup, bir bir tırmanalım takvâ’nın yücelten basamaklarını.

Ve hidayetimizin ebedi olması için Alemlerin Rabbine, Kainatın Efendisine yakaralım; zikrullah’ı kalplerimize indirelim, tüm hücrelerimizle O’na itaat edelim, tüm benliğimizle tevhid ve adalete şahitlik edelim.

Ve böylece yüreğimiz Kur’an’ın nuruyla aydınlansın, Rabbimiz mesajlarını doğru anlamayı, doğru yaşamayı nefsimize söz geçirmeyi, insanlara İslam’ın soluk veren nefesini ulaştırmayı, dillerimize ve gönüllerimize Hannas’ın attığı düğümleri çözebilmeyi bizlere nasip eylesin…

Muttakî Kıl Bizi Ey Namaz!

Ki zaaf ve eksikliklerimizi, hastalık ve yetersizliklerimizi fark edelim; tevazu hislerimizi şaha kaldıralım, istiğnaya yol açan huylarımızdan vazgeçelim; kalbimizi cin ve insan şeytanlarına kapatıp, yalnızca Allah’ın arındırmasına açalım.

Ve Allah’ın büyüklüğü karşısında, kainatta bir nokta kadar bile olmayan yerimizi yaşayarak idrak edelim; Rabbimizin sonsuz nimetlerine rağmen, nankörlüğü ahlak edinen kafirlere karşı direncimize istikamet kazandıralım; şuurumuzu diri,  ibadetlerimizi sürekli kılalım… 

Muhâcir Kıl Bizi Ey Namaz!

Ki küfürden şirkten kaçarak, cahiliyye toplumunun kirlerinden pisliklerinden Allah’a hicret edelim, Müslümanca yaşamanın imkansız hale geldiği ortamları terk etmeye cesâret edelim.

Ve şu alçak dünyanın alçaklıklarından, bir daha dönmemek üzere imanın selamet yurduna göç edelim.

Ve şeytanların unutturmalarına karşı Yaratıcı’dan manevi destek alalım. O’nu her an hatırda tutarak kalbimizi huzur, gönlümüzü sürûrla dolduralım.

Ve “Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır!” düsturunu unutmadan, Rabbimizin en zor zamanda bile bir çıkış yolu yaratacağına olan inancımızı diri tutalım.

Ve Allah’a doğru bitmeyen tekamül yolculuğuna çıkalım; nefsin fısıldadığı kötü arzulara karşı bir direniş cephesi oluşturalım, kalbi karartan günahlardan arınıp, takvanın aydınlığını ortaya çıkaralım.

Ve İblis’in ordularıyla olan mücadelemizde, savunma mekanizmalarımızı ‘saflarımızı sık ve düzgün tutarak’ güçlendirelim...

İbrahim Kıl Bizi Ey Namaz!

Ki itaatkâr bir kurban gibi uzatalım boynumuzu secdelere; Allah yolunda şahsi arzu ve tutkularımızı Yaratıcı’ya kurban edelim. Günün en güzel vakitlerini, çok sevdiğimiz uykuyu, en değerli saatlerimizi, aşkla şevkle ve tutkuyla bağlandıklarımızı, Rabbin yakınlığını kazanma cihadımızda, eğer ayak bağı oluyorsa İbrâhim gibi fedâ edelim.

Hayatı ve ölümü ve içinde taşıdığı imkanları bir fırsat; her fırsatı bir ganimet bilerek, fedâ etmeyi ve İsmâil gibi feda olmayı öğrenelim.

Ve tevazûnun son aşamasına geçelim. Başımızı O’nun yoluna koyarak, “fedaya hazır ol vaziyeti”nde takvanın zirvesine tırmanalım, nefsimizin bencillik gibi hastalıklarına rükûlarda ve secdelerde şifâ arayalım…

Mücahid Kıl Bizi Ey Namaz!

Ki, nefsimizin kötü arzularına, şeytani dürtülere içimizde büyük bir cihad başlatalım, Rabbimiz dünyanın zalimlerini, müstekbirlerini, müstağnilerini, tüm sömürgecilerini bizim ellerimizle cezalandırsın.

Ve Allah’ın namaz, oruç, kurban, başörtüsü gibi ayetlerine düşmanlık eden tağutlarla olan cihadımızda, sadece O’ndan yardım dilemeyi, O’na güvenip dayanmayı öğrenelim…

Mutahhir Kıl BiziEy Namaz!

Ki şeytani amaçlarıyla karayı, denizi, gökyüzünü, yeni nesilleri fesada uğratan müfsidlerine karşı direnmek için şarj olalım; tüm yeryüzünü putlardan temizleyecek “hadesten taharet ve necasetten taharet bilinci”ni kuşanıp, fitne ile mücadele etme azmimizi her gün yeniden diriltelim…

İffetli Kıl Bizi Ey Namaz!

Ki Allah’ın temiz olarak bize bahşettiği fıtratımıza dünyanın kirlerini bulaştırmayalım, gözlerimizi bakılması yasak olandan çevirelim, iffetimizi muhafaza edelim.

Ve gönlümüzü günahların cazibesine kapılmaktan “setr-i avret şuuru” ile koruyalım…

Dakik Kıl Bizi Ey Namaz!

Ki, ebedi bir hakikat olan İslam davasının zafer kazanması ve nihai kurtuluşumuz için gereken ‘vakit şuuru’yla, zamanın nemrutlarına karşı kesintisiz bir mücadele yürütelim, bunun için elimize geçen fırsatları israf etmeden, her ânımızı her dakikamızı değerlendirelim…

Hikmetli Kıl Bizi Ey Namaz!

Ki yapacağımız her işi Allah’ın adı ile yapmayı, Allah’ın rızasına uymayan eylemlerden kaçınmayı, bir şey yapmadan önce tefekkür etmeyi, amellerimizi hikmetle tartmayı, geleceğimizi fıkh ederek planlamayı alışkanlık haline getirelim.Ve vahyin rehberliğinden, akıl ayetinin manevi ışığından nasipsiz olan duygusallığa, tepkiselliğe karşı, namazın sağlayacağı derin bir bilinç ve engin bir olgunlukla mücadele edelim…

Yusuf Kıl Bizi Ey Namaz!

Ki sıratı müstakim’de yalpalamadan, yolda kalmadan, ‘istikbâl-i kıble’ye doğru ilerleyelim.

Ve tüm benliğimizle Rabbimizin rızasına -Kabe’ye doğru- yönelelim; tağutlara, zalimlere, fasıklara arkamızı dönelim, şeytani güçlerin gömleğimizi önden yırtmasına müsaade etmeyelim.

Ve Rabbimizin güzel isimleriyle O’nu analım; O’nun ipinden zikrullah ile tutalım, rızasından uzaklaştıran her şeyden vazgeçelim, Yüceler Yücesi’nin uzattığı ‘iman akdi’ne bağlanalım, ilahi vahyin kopmaz kulpu olan ‘urvetu’l-vuska’ ile kuyu çıkıp Mısır’a sultân olalım.

Sâcid Kıl Bizi Ey Namaz!

Ki Allah’ın yüce isimlerini anmak, tevazunun zirvesine tırmanmak için, bütün bedenimize ve tüm benliğimize, saygıya en uygun duruşu alması için emir verelim, bu emrin gereğini eğilerek rükûda, yerlere kapaklanarak secdelerde gösterelim…

Müslim Kıl Bizi Ey Namaz!

Ki tüm benliğimizle Rabbimize teslim olalım ve İslam’ın değerlerinin yücelmesi için Rabbimize yalvaralım.

Yeryüzünün tüm putlarına karşı, tevhidin yerini sağlamlaştırmak ve hakim kılmak için  ka’de-ahira’da ‘oturma eylemi’ yapalım.

Ve Allah’ı, O’nun seçerek insanlığın yıldızları kıldığı tüm elçilerini, tevhid dini İslam’ın tüm öncülerini, tüm temsilcilerini, tüm sembollerini ve tüm değerlerini tahiyyat’ta selamlayalım. Ve sağımıza solumuza selam verelim; çevremize gazaptan ve azaptan kurtuluşun yollarını gösterelim…

Mutmâin Kıl Bizi Ey Namaz!

Ki, “hayatımızı namaz, namazımızı hayat tarzı” kılalım ve Rabbimizin takdirini kazanmanın huzurunu, rızasına erişmenin bahtiyarlığını dünyada ve ahirette yaşayalım…

Münîr Kıl Bizi Ey Namaz!

Ki Peygamberimizin (s) dediği gibi, ‘gözümüzün nûru’ kılalım seni ve Rabbimiz ahdine sadık mü’minlerden kılsın, rızasına ve cennete fevzu’l-azîm olan ‘büyük başarı’ya eriştirsin bizi…

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR