1. YAZARLAR

  2. Ahmed Eleiba

  3. İsrail Ordusunun Üstünlüğü Sallantıda

İsrail Ordusunun Üstünlüğü Sallantıda

Kasım 2012A+A-

Daimi hava saldırıları karşısında Gazze’de bugün herkes İsrail’in caydırıcılığının nasıl tepetaklak olduğunu ve Filistinli grupların İsrail’in füze saldırılarına yanıt verme pozisyonunda olduğunu konuşuyor. Gazzeliler dört yıl önceki Mısır yönetimine yönelik menfi tutumlarıyla karşılaştırıldığında, bu savaşta Mısır’ın desteğinden söz ederken gayet coşkulular. Evlerinin önünde oturanlar füzelerin sesini duymaya ve onları görmeye alışıklar. Kayda değer oranda dükkânlar açık; ambulanslar her yerde olabildiğince seri. (Çev: Bu yazı, İsrail saldırısı esnasında, henüz ateşkes yapılmadan önce yazılmıştır.)

Özgürlük ve Adalet Partisi (FJP) başkanı Sa’d el-Ketâtni öncülüğündeki Mısır’ın önde gelen siyasetçi konvoyu bir günlüğüne Gazze’ye doğru yola çıktılar. Vardıklarında, beşi çocuk on dört aile ferdini kaybeden el-Delu ailesine taziyelerini sundular. Ziyaretleri sırasında, İzzeddin el-Kassam tarafından İsrail’e onların beş metre ötesinden bir roket fırlatıldı. Sesinden herkes onun Kassam Tugaylarının roketi olduğunu anladı.

Mısırlı misafirler Filistin’deki eş-Şifa Hastanesi ve Meclis binasını ziyaret ederlerken, her yere İsrail füzeleri düşüyordu ve bu füzeler Mısırlı heyetin oturduğu Filistin Meclis binasının camlarının çoğunu kırdı. Kimse kaçmadı, aksine radyo yayınları sürekli kitleleri harekete geçirdiğinden herkes karşı saldırıyı bekledi.

Kassam Tugaylarına yakın olan Eymen el-Alul özel bir röportajda Tel Aviv’e ve oradaki önemli hedeflere ulaşan roketleri fırlatarak İsrail saldırılarına cevap vermede Hamas’ın başarılı olduğunun açık olduğunu ifade etti. İsrail televizyonu Kanal 10, saldırıların başlamasıyla güneydeki kasabaları ziyareti sırasında vurulmak korkusuyla bir duvarın arkasında saklanan önceki Savunma Bakanı Amir Pertez de dâhil yere kapanan ve kendini gizleyen İşçi Partisi Knesset üyelerine dair video görüntülerini yayınlarken, el-Alul demeç veriyordu.

Filistin tarafından gelen roket nedeniyle sirenlerin çalması sonrasında Bir Şeba’da bir duvar boyunca koşan Çevre Koruma Bakanı Gilad Erdan’ı gösteren diğer bir kamera görüntüsü İsrailli aktivistler tarafından Youtube’da ve bir televizyonda yayınlandığında, el-Alul ile röportaj yapılan yerdeki izleyicilerden direniş için bir alkış tufanı koptu.

El-Alul önceki savaşta 1.500 Filistinlinin şehit olduğunu ve sadece 3-4 İsraillinin öldüğünü, bu kez ise ilk birkaç günde her iki taraftan da eşit sayıda hayatını kaybedenlerin olduğunu ifade etti: “İsrail’de 15-20 kişinin öldüğü istihbaratını aldık fakat onlar bu sayıyı gizliyor.”

İsrail’de ziyaret ettiğimiz gözlemci bir ekipten taze bir haber geldi. İsrailli aktivistler İsrail tarafındaki zararı belgeleyen video görüntülerini Acre haber sitesinde yayınladılar. Filistin direnişinden aldıkları video görüntülerini kullandılar ve görüntüleri Youtube’a yüklediler. Videoya İsrail ordusunun gördüğü zararı gizlemesini ifşa eden şu mesajı eklediler: “İsrail ordusu istihbarat teşkilatı AMAN’ın askerî sansürü, Gazze sınırında hedef alınan askerlerimiz hakkındaki herhangi bir bilginin yayınlanmasına engel olmaktadır.” Mesaj okundu: “Askerlerimizin bir bir vurulduğu ölüm tarlalarının görüntülerini izleyin.” Aktivistler linkleri Gazze sınırında hedef alınan askerî ciplere yapıştırdılar. Mesaj, Gazze üzerinde tur atan bir keşif uçağının isabet aldığını da ifade ediyordu: “Kassam Tugayları tarafından düşürülen keşif uçağının (Mazlatim) görüntülerini izleyin.” Bu mesaj da okundu. Haber hakkında yorum yapan el-Alul dedi ki: “Hamas’ın düşürülen uçağa ve pilotuna dair gizli bilgileri ifşa etmeyeceğine dair haber aldık; her şeyin bir maliyeti var.”

El-Alul, İsrail ordusunun bir kara savaşı için hazırlık yapsa da Hamas’ın, bunun onlar için zor olacağına inandığını söyledi: “Kara savaşı konusunda endişeler var çünkü Hamas’ın tankı delebilen ve diğeri de infilak ettiren çift başlı Rus yapımı Kornet füzeleri var.”
Şu anda içinde oturduğumuz binanın camları her tarafa saçıldı fakat hiç kimse kaçmadı.

Hamas’ın önde gelen figürlerinden İsmail Rıdvan, caydırıcılık konusunda konuşmayı sürdürdü. Rıdvan, Hamas’ın 80 km menzilli özel bir Kassam roketi geliştirdiğine dikkat çekti ve Kahire’deki görüşmelerde ateşkes ilan etme ve silahları teslim etmeye dair müzakerelerdeki İsrail talepleriyle alay etti: “Silahlar herhangi bir zamanda ve yerde direniş hakkıdır. Bu konuda asla uzlaşmayacağız ve teslim olmayacağız. Aksine işgal altında olduğumuzdan herhangi bir yerden silah tedarik edeceğiz. Topraklarımızı ve kendimizi savunma hakkımız var. Yerel olarak ihtiyaç duyduğumuz silahları üretebildiğimizden artık silah kaçakçılığına ihtiyacımız yok. Kassam Tugayları Tel Aviv’in kalbini vurabilecek menzile sahip %100 Hamas füzesi olan M75’i üretebildi.”

Rıdvan, güç dengesinin değiştiğini ve yeni caydırıcı yöntemin tüm temel faktörleri olan savaş uçaklarını ve savaş gemilerini olduğu kadar Siyonist düşman ve kentleri de vurmak için Hamas’ın yeni usuller belirlediğini ifade etti. Arap dünyasındaki ve özellikle de tamamen değişen ve artık direnişi destekleyen Mısır’daki gelişmeler önemli. Rıdvan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Cumhurbaşkanlığı ve hükümet bizi destekliyor. Bu, Filistinlilere manevi bir destek oldu ve siyaseten bir rakip olsa da Fetih’in durumunu gözden geçirmesini ve bizimle birlikte aynı mevzide ülkemizi savunma konusunda tavır almasını sağladı. Gerginliğin azaltılması ve ateşkes için diğer şartların sağlanması bir gereklilik. Gerginliğin azaltılması; sivilleri hedef alan füze saldırılarının durdurulmasını ve kuşatmanın kaldırılmasını kapsıyor. İsrail’in istediği ateşkesin; Gazze Şeridi, Batı Yaka, Kudüs ve 1967’den bu yana işgal edilen tüm topraklardan tamamen ve önkoşulsuz çekilmeyi; orada inşa edilmiş tüm Yahudi yerleşim mekânlarının yıkılmasını, tüm Filistinli mahkûmların serbest bırakılmasını ve mültecilerin dönüşünü kapsayan bir maliyeti var. Bir anlaşmanın başarıya ulaşmasının garantisi gücümüz, kapasitemiz ve Arap Birliğinin özellikle de Arap dünyasının önde gelen ülkesi olup bir kez daha rolünü üstlenen Mısır’ın bizimle işbirliğidir.”

Peki, Hamas kendi kendine bir ateşkes ilan edebilir mi? Filistinli parlamenter Hüda Naim’in cevabı şöyle: “Mümkün değil. Çünkü halk bu yetkiyi kimseye vermedi. Bu belki Ebu Ammar (Yaser Arafat) gibi birinin yönetiminde olabilirdi. Ne var ki hiç kimse işgalin altına imza atamaz, onu pekiştiremez. Tansiyonu düşürmek gerekirken, herhangi bir saldırı olursa yanıt vereceğiz.”

El-Alul’un ifade ettiği gibi, Filistinlilere göre yeni caydırıcılık yeni bir silah olan “istihbarat mücadelesi” eksenindedir: “İstihbarat savaşı eskisinden farklı. İsrail yayınlarıyla, iletişim ağlarıyla, Arapça televizyon yayınıyla sızabilirken, biz de İbranice yayın yapabiliyoruz.”

Demir Kubbe Gazze Şeridi’nden atılan roketlerin üçte ikisini düşürebildi. Çünkü o roketler orta menzilli idi fakat İsrail’in kalbini vuran uzun menzilli füzeler farklıydı. Artık İsrail anti-füze sisteminin daha yüksek başarı oranı yakaladığını iddia edemez ya da başka ülkelere onu satamaz. Savunma Bakanı Ehud Barak, üçüncü bir kubbe istedi ve Rıdvan, bunu şöyle yorumladı:

“Bu düşmanın kafasını allak bullak eden bir mücadele; kısa menzilli füzeler güneyi hedef alıyor ve uzun menzilli füzelerse denize düşüyor ama bazen de tam isabet kaydediyor. İsrail’deki tartışma şimdi artık kubbeye yoğunlaşmıyor, fakat İsrail’in bir kara saldırısına başlayıp başlamayacağına ve ‘kubbenin’ etkisine yoğunlaşıyor. Ne var ki bu, bizim başardığımızı ve işgale karşı duruşumuzu korumamız gerektiği anlamına gelmekte. Şunu da özel olarak belirtelim: Bu sefer direniş grupları Hizbullah ya da İran’dan yardım almadan çalışıyorlar. Fakat Filistin’deki fraksiyonların liderleri farklılıklarına rağmen Filistin direnişine yardım eden herhangi bir kesimle irtibatlarını sürdürmeyi tercih ediyorlar.”

Ahram Weekly
Çev: Murat Kayacan

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR